Before the collapse of the public: A study of the conditions of possibility of the public sphere between the period since the late ottoman until the early 2000s through the exemplary subjectivities of Mehmet Akif Ersoy and Mithat Cemal Kuntay
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Jürgen Habermas `kamusal alan` teorisinde, zenginleşen burjuvanın 17-18. yüzyıl Av-rupa'sında kafeler, salonlar ve okuma grupları oluşturarak edebî bir kamusal alan kur-masından bahseder. Kamusal alanın en önemli özelliği, eşitliği hâkim kılması ve top-lumun her kesiminden insanı bir araya getirebilmesidir.Osmanlı İmparatorluğu'nda her ne kadar kahvehaneler 16. yüzyılda şekillenmeye baş-ladıysa da etkili bir kamu(oyu)nun oluşması 19. yüzyıla denk düşer. Kahvehaneler, kı-raathaneler ve özel toplantılarla aktif bir kamusal hayat ortaya çıkar. Kamusal alan, Avrupa'da burjuvanın teşebbüsüyle teşekkül etmiş olmasına karşın Osmanlı İmpara-torluğu'nda entelektüeller tarafından husûle getirilmiştir. Bu tezde, bu entelektüelle-rin kamusal alandaki iletişimlerini temsilen Müslüman bir entelektüel olan Mehmet Akif Ersoy ile seküler bir entelektüel olan Mithat Cemal Kuntay'ın arkadaşlığının imkân şartlarını inceledim.Erken Cumhuriyet Dönemi'nde ise, kahvehaneler ideolojik gerekçelerle çeşitli sansür-lere uğrayarak eski canlılığını ve kültürel hüviyetini yitirmeye başlar. Bu dönemde İs-lam (ve Müslümanlar) devletin geri kalma sebebi olarak gösterilerek ötekileştirilir. Bu ötekileştirmenin kaçınılmaz bir sonucu olarak, kamusal alan giderek ideolojikleşir, ideolojik çatışmalar tarafından domine edilir. Bu durumun etkileri günümüze kadar devam etmiştir.Bu tezde, Habermasçı kamusal alan teorisinden faydalanarak, akademide 2000lere değin mevcut olan kutuplaşmayı ve seküler akademisyenlerin Müslüman akademisy-enlere olan hegemonik yaklaşımını inceliyorum. Akademinin kamusal alan krizinin aşılamamasının sebeplerini ise –Osmanlı İmparatorluğu'ndan Türkiye Cumhuriyeti'ne değin değişen kamusal alan dinamiklerini inceleyerek– Mehmet Akif ve Mithat Cemal'in bugün mahrum bulunduğumuz kamusal iletişime örnek teşkil ettiğini düşün-düğüm arkadaşlığı üzerinden araştırıyorum. Jürgen Habermas explains in his theory of the `public sphere` how the enriched bour-geois class created a literary public sphere in coffee houses, salons and reading groups between the 17th and the 18th century. The fundamental characteristic of the public sphere is that it prioritizes equality and brings people from various segments of the society together, regardless of their differences.Though the coffee houses began to take shape in the 16th century in the Ottoman Empire, the formation of an effective public sphere corresponds to the 19th century. The public sphere was created by the intellectuals in the Ottoman Empire, though it was formed by the attempts of the bourgeois class in Europe. In my thesis, I have tried to examine the public communications of these intellectuals, through the ex-emplary case of the friendship of Mehmet Akif Ersoy, a Muslim intellectual, and Mithat Cemal Kuntay, a secular intellectual.In the early republican era, coffee houses started to lose their former structure and cultural identity because of the numerous forms of censorship for ideological rea-sons. In this period, Islam (and Muslims) were othered by being considered a threat that would potentially cause backwardness. As an inevitable result, the public sphere became increasingly ideological, dominated by ideological conflicts. The effects of this predicament can still be observed today.In this thesis, by using the Habermasian theory of the public sphere, I study the polarization that has existed in the academy until the early 2000s and the hegemonic approach of secular academics towards Muslim scholars. Focusing on the friendship of Mehmet Akif and Mithat Cemal, I also research how the crisis of the public sphere in the academy can(not) be overcome by scrutinizing the changing dynamics of the public sphere throughout the period from the late Ottoman to the early republican times.
Collections