Approaching the Limit of Experience: Memory and Imagination in Ahmet Hamdi Tanpınar and Zaven Biberyan
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmanın amacı Ahmet Hamdi Tanpınar ve Zaven Biberyan metinlerini Walter Benjamin'in deneyim kuramı bağlamında karşılaştırmalı olarak incelemektir. Benjamin'e göre deneyim için belirleyici olan `zamanla kurulan nedensel bağlantılar değil, yaşanılan benzerliklerdir` (Benjamin, 1996, p. 553). Bu nedenle Benjamin deneyimin değişen yapısını bilgi temelinde değil, hafıza ve hayal gücü ile ilişkisi bağlamında ele alır. Tez kapsamında hem Tanpınar'ın hem de Biberyan'ın metinlerinde deneyim, hafıza ve hayal gücü arasındaki ilişkinin merkezi bir konuma sahip olduğu iddia edilmektedir. Bu ilişki, Tanpınar'ın sadece estetik bir paradigma olarak değil, aynı zamanda erken Cumhuriyet döneminin milli kimlik krizine bir çözüm önerisi olarak işlevselleştirdiği terkip kavramı açısından önemlidir. Öte yandan Biberyan'ın Felaket'e edebiyatın sınırları içerisinde yaklaşma çabası deneyim ve deneyimin bilgisi arasındaki kırılmadan ayrı düşünülemez. Deneyimin değişen yapısının büyük şehir deneyimiyle yakın ilişkisi göz önünde bulundurularak şehir deneyimi bu çalışmanın odağında yer almaktadır. The aim of this study is to conduct a comparative analysis of Ahmet Hamdi Tanpınar and Zaven Biberyan based upon the theory of experience developed by Walter Benjamin. What is decisive for experience in Benjamin's consideration is `not the causal connections established over the course of time, but the similarities that have been lived` (Benjamin, 1996, p. 553). This explains why he examines the change in experience with its implications of memory and imagination, rather than knowledge. This thesis suggests that the link between experience, memory, and imagination occupies an important position in both Tanpınar's and Biberyan's literature. On the one hand, this link plays a key role in Tanpınar's concept of terkip that functions not only as an aesthetic paradigm, but also as a response to the national identity crisis in the early Republic of Turkey. On the other hand, Biberyan's attempt to approach the Catastrophe in the realm of literature cannot be separated from the split between experience and knowledge of experience. The focal point of the study is the experience of the city because the change in experience is closely related to the changing environment of big cities.
Collections