5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu kapsamında eser kavramı ve yapay zeka ürünleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
İnsan zekasının model alınması suretiyle geliştirilmeye başlanılan, makinelere insan zekasını, yani bir varlığın çevresinde olan biteni algılama işlevi gören niteliği kazandırmaya adanmış bir etkinlikten ibaret olan ve kavramsal anlamda ilk defa 1956 senesinde Amerikalı bilgisayar bilimcisi John McCarthy tarafından kullanılıp literatüre geçen yapay zeka, 20. yüzyıl itibariyle kendi tarihçesinde seyreden teknolojik ve bilimsel gelişmeler dolayısıyla insan hayatının her evre ve alanına hızlı ve tutarlı bir şekilde dahil olmayı başarmıştır. Yerleri temizlemeye ve süpürmeye yarayan robotlardan, tıbbi klinik uygulamalarda kullanılan yapay zeka tekniklerine kadar her alanda günümüz insanının yapay zeka ile karşılaşması mümkündür. İnsanla bu denli bütünleşen yapay zeka sistem ve uygulamalarına hukuk biliminin duyarsız kalamayacağı aşikardır. Ancak yapay zekanın insan yaşamına, insan benzeri yetenek ve kabiliyetlerle müdahil olmasıyla birlikte, çeşitli alanlarda mevcut hukuki düzenlemelerin uygulanması noktasında sorunlar belirebilmektedir. Fikri mülkiyet hukuku açısından, otonom özelliklerini gün geçtikçe arttıran yapay zekaların, tıpkı bir insan gibi çeşitli sanat eserlerini meydana getirmeleri; resim çizen, şarkı söyleyen, dans eden robotların, müzik besteleyen bilgisayarların ve ürettikleri eserlerin de sayısının gittikçe artması, yapay zeka ürünlerinin 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu bünyesinde bir eser olarak değerlendirilmesinin mümkün olup olamayacağı ve bu ürünlerin eser olarak kabulü halinde telif haklarının kime verileceği, eser sahibinin nasıl tayin edileceği tartışmalarını doğurmaktadır. Bu nedenle çalışma kapsamında öncelikle 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununun sistematiğini açıklamak maksadıyla kısaca fikri mülkiyet hukukunun tarihsel gelişimi anlatılmış, 5846 sayılı kanunun hukuken korumaya layık bulduğu 'eser' ve 'eser sahibi' kavramları incelenmiş, kanunun belirlemiş olduğu eser sayılma unsurları tüm boyutlarıyla irdelenmeye çalışılmış, eser çeşitlerine ve eser sahibi haklarına da değinilmiştir. Sonuç olarak yapay zeka ürünlerinin mevcut düzenlemeler ışığında nasıl yorumlanabileceği ortaya konmuş ve çözüm önerileri sunulmuştur.Anahtar Kelimeler: Fikri Mülkiyet Hukuku, Yapay Zeka, 5846 sayılı FSEK, Eser Started developed by taking human intelligence as a model, devoted to transfigure machines into human intelligence, which is made up as an activity making them able to comprehend what's going around, and firstly used conceptionally in the year 1956 by John McCarthy, an American computer scientist, artificial intelligence (AI) takes so its place in the literature. Due to the technological and scientific developments in it's history in the 20th century, AI succeeded to get fastly and consistently involved in every stage and area of humans life. So today's human being is able to meet with AI in every sphere; from robots cleaning up and brushing the floor to the AI technics used in medical and clinical practices. Therefore juridical science can not be unconcerned with AI systems and practices, which became such integrated with humans. But together with AI's taking part in humans life with human like capabilities and talents, it is possible that same problems appear in existing legal arrangements. From the point of intellectual property law, it is a question, how to deal with AI, increasing day by bay its autonomic property and producing artworks exactly like humans. The cumulative number of painting, singing, dancing robots, music composing computers and their products, poses the issue how to evaluate the AI products in concept of law number 5846. It creates the problem of the possibility to accept AI products as intellectual and artistic work and if its seen as possible, how than the author is to nominate. For this reason this study, firstly and briefly expresses the historical development of intellectual property law with the purpose to explain the sistematic of the law number 5846, it analyses the 'work' and the 'author' concepts which are deemed worthy of for legal protection by the law, it discusses thoroughly all criterions needed for being regarded as an intellectual and artistic work which are mentioned by the law, and it also mentiones the work types and the author's rights. Consequently it is showed how to interpret the AI products situation in consideration of existing statutes and solutions are offered.Key words: Intellectual property law, AI, FSEK, intellectual and artistic work
Collections