Türk sineması`nda yan karakter olarak Lgbti temsilleri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZETEşcinsellik geçmişten günümüze tüm toplumlarda varolmuş, bazı toplumlartarafından kabullenilmiş, bazıları tarafından yokmuş gibi davranılmış ve bazılarıtarafından ise cezalandırılmıştır. Bu süreçler, toplumlarda dönem ve yıllara göredeğişiklik göstermiştir. Eski Yunan'da 'oğlancılık' adı altında eşcinsellik belirli kurallarçerçevesinde meşrulaştırılırken, ilerleyen dönemlerde özellikle tek tanrılı dinler ilebirlikte günah kabul edilmiş ve yasaklanmıştır. Eski Yunan'da bile 'oğlancılık', bir sınıfayırımı temsil ederken, statü sahibi erkek, eşcinsel olarak kabul edilmemekteydi. Bununsebebi, erişkin olmayan erkek çocuklarının kadınlarla aynı statüde kabul edilmesiolmuştur. Bu durumda Eski Yunan'da sadece erkek eşcinselliğinden bahsedilmeklebirlikte, özellikle lezbiyenlik yokmuş gibi davranılmış, kadınlara yönelik sınıf ayrımısadece onların cinsel eylemleri ile değil cinsel yönelimleri ile de baskılanmıştır.LGBTİ adı altında; lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel ve interseks bireylereyönelik uygulanan tüm toplumsal tutum ve kurallar 19. yüzyıl ile birlikte LGBTİbireylerin farkındalık yaratmak istemeleri ve ilk aktivistlerin ortaya çıkmasına sebepolmuştur. Bütün bu tarihsel süreç içerisinde, LGBTİ bireyler görünürlüklerini sanatınbirçok dalında da göstermişlerdir. Aynı şekilde eşcinsellik tüm dünya sinemasında daetkili olmuştur. LGBTİ bireylere yönelik, zamanla oluşan nefret söylemleri sonucu,öncelikle ana akım Hollywood sineması ardından da tüm dünya sineması tarihinde ilkdönem filmlerinde tamamen göz ardı edilerek konu edilmeyen eşcinsellik, sonrakidönemlerde olumsuz temsillere yer vermiştir. Ötekileştirilen eşcinsel bireyler, filmlerdecinsel yönelimi yüzünden intihar edecek kadar çaresiz, cinayet işleyecek kadar kötü yada genel olarak olumsuz karakterler olarak tasvir edilmiştir.Feminist haraketin ortaya çıkışı ile birlikte kadınlar, ataerkil toplumda kendihaklarını aramaya başlamışlardır. Geçmişten günümüze devam eden erkek baskısısonucu dünyanın farklı ülkelerinde kadınlar ötekileştirilmiş, baskı altına alınmış vebelirli haklardan mahrum bırakılmışlardır. Sinemada da kadınlara yönelik uygulanansınıf ayrımı 20. yüzyılın ikinci yarısında feministelerin ortaya çıkması ile feministkuramın sinemaya girmesi ve hemen akabinde görünür olmak ve ötekileştirilmemekisteyen LGBTİ bireylerinin farklı ülkelerde gerçekleştirdikleri dernek ve çalışmalarlaQueer Kuram ortaya çıkmıştır. 1980'lerin sonu 1990'ların başı Queer Kuram'ınsinemaya girdiği yıllardır. 1990'lar ile birlikte, sinemada LGBTİ birey temsilleriolumlanmaya başlanmıştır.Queer Kuram, sadece LGBTİ bireyleri kapsamamakla birlikte, temelde toplumsalcinsiyetlerin kalkması ile birlikte, bireylerin daha eşit ve özgür bir hayatyaşabileceklerini savunurken, toplumsal cinsiyet rollerinin, toplumda sınıf ayırımıgerçekleştirdiğini vurgulamaktadır. Özellikle hegemonik erkeklik olgularına sıkı sıkıyabağlı olan Hollywood Sineması ve onunla birlikte Dünya Sineması, ilk yıllardanitibaren LGBTİ bireylerini, ya suçlu veya akıl hastası gibi olumsuz karakterlerle ya dagülünç karakterlerle temsil ederek aşağılamıştır. Queer Kuram tüm dünyada sinemadaciddi bir değişime neden olarak, 1990'dan günümüze her geçen gün daha olumluLGBTİ karakterlerin yer almasına ve toplumda LGBTİ bireylerine yönelik hoşgörü vefarkındalığın artmasına yardımcı olmuştur.Türkiye'de eşcinsellik, diğer ülkelerden farklı olarak yasalarca hiçbir zaman suçolarak kabul edilmemiştir. Bu durum toplumsal olarak eşcinselliği olumlamaktan çok,yok sayılması ile ilgilidir. Ancak Türkiye'de LGBTİ aktivistlerinin ortaya çıkması ilebirlikte, eşcinsel ve trans bireyler toplumdaki görünümlerini arttırmışlardır. Bu durumyıllar içinde bu bireylerin, toplumdan dışlanmasına, iş bulamamalarına hatta nefretcinayetine kurban gitmelerine kadar acılı bir sürece dönüşmüştür. Toplumun 'travesti'olarak tanımladığı ve ötekileştirdiği trans bireylerin seks işçiliği yapmak zorundakalmaları tam anlamıyla toplum tarafından dışlandıkları ve iş bulamadıkları içindir.Dünya Sineması'nda olduğu gibi Türk Sineması'nda da LGBTİ karakterlere yerverilmekle birlikte 1990 öncesi Yeşilçam Sineması'nda bu karakterler çok az filmde veolumsuz karakterler olarak yer almışlardır. 1990'dan sonra Queer Kuram, TürkSineması'nı gözle görülür bir şekilde etkilememesine rağmen, 2000 sonrasında,Türkiye'de LGBTİ bireylerin Onur Haftası gibi organizasyonları sonucu kendilerinigöstermeleriyle, sinemada da LGBTİ karakterler giderek daha olumlu bir hale gelmiştir.Türk Sineması'nda ana karakter olarak LGBTİ karakterlerin yer aldığı filmler, yankarakter olarak yer aldığı filmlerden daha azdır. LGBTİ temsillerinin ana karakterolarak yer aldığı filmler, bireylerin yaşadığı sorunları doğrudan ele almaktadır. Bunakarşılık filmlerde yan karakter olarak LGBTİ temsilleri, toplumda bu bireylerinkonumlandırılmasını ve toplumun bu bireyleri nasıl değerlendirdiğini daha net birşekilde ortaya koymaktadır. Bu yüzden bu çalışmada filmlerdeki yan karakterlerincelenecektir.Yeşilçam'da olumsuz yan karakterler olarak kodlanan LGBTİ bireylerinin,günümüzde olumlu ya da özellikle 2000'lerden sonra komedi filmlerinde sadece komediunsuru olarak kullanılması ele alınarak, yan karakter olarak LGBTİ birey temsilleriningelişimi tartışılacaktır. Örnek filmlerde, içerik analizi yapılarak, Yeşilçam, sanatsineması ve gişe filmleri olarak ayrılan, ülkenin farklı dönemlerinde ve farklı sinemasalyaklaşımlarda yan karakter olarak LGBTİ bireylerinin temsili incelenecektir. Yeşilçamsinemasına örnek olarak seçilen `İki Gemi Yanyana` (Atıf Yılmaz, 1963) filmi, döneminen cesur örneklerinden biri olarak Türk Sineması Tarihi'nde ilk lezbiyen öpüşmesahnesine yer vermektedir. Aynı zamanda, film, dönemindeki benzer örneklerine oranlalezbiyen ve gey karakterlere daha fazla yer vermektedir. Sanat sinemasından seçilen`Ağır Roman` (Mustafa Altıoklar, 1997) filmi de çekildiği döneme göre, detaylı bir geykarakter temsili içermektedir. Gişe filmleri arasından ise, `Aile Arasında` (OzanAçıktan, 2017) filmi, hem komedi unsuru olarak trans bir bireye yer vermesi hem debireyi olumlası açısından önemli bir örnek teşkil etmektedir. ABSTRACTHomosexuality, existed in all societies from past to present, some societies acceptedit, some neglected it and some societies punished it. These processes, changed throughperiods and years. In Ancient Greece, homosexuality had been legitimized by the name'pederasty' under certain rules, and later within monotheistic religions it had beenaccepted as sin, and had been forbidden. In Ancient Greece, `pederasty`, represented asort of class distinction, the man who has statute, was not considered as homosexual.The reason of that is, non-adult boys were considered at the same status as women. Atthese circumstances, in Ancient Greece, it is only mentioned about men'shomosexuality, especially lesbians are not taken into consideration, the discriminationoriented to women, is not only about their sexual activity but also their sexualorientation had been repressed.Under the name of LGBTI; All the social attitudes and rules applied to lesbian, gay,bisexual, transgender and intersex individuals have caused LGBTI individuals' desire tocreate awareness and the emergence of the first activists in the 19th century. Throughthat period, LGBTI individuals, revealed their visibility in different types of art. Sameway they affected cinema all over the world too. The reason homosexuality was ignoredcompletely in the first period films in the history of the world cinema and thenneglected in the mainstream Hollywood cinema is the hate speech oriented to LGBTIindividuals through the time and that caused negative representations in films, in thefollowing periods. Marginalized homosexual persons, were represented in film as;desperate because of their sexual orientation that they commit suicide, bad as that theycommit murder or generally as negative characters.As feminist movement came along, woman, started to seek their rights in patriarchalsociety. From past to present, ongoing men's suppression, marginalized women fromdifferent countries all over the world, also suppressed and deprived them from somerights. Class distinction applied to women in cinema, emerged feminists and feministfilm theory in the second half of the twentieth century. Right after that, LGBTIindividuals started associations and studies in different countries because they wanted tobe visible and not to be marginalized. Within these studies Queer Theory emerged. Theend of 1980's and the beginning of 1990's is the period when Queer Theory enteredcinema. Within 1990's in cinema LGBTI characters were affirmed.Queer Theory does not include only LGBTI individuals, it emphasizes that genderroles carry out class distinction in society, while defending that individuals can live amore equal and free life with the abolition of gender. Hollywood cinema which isespecially tightly devoted to hegemonic masculinity and also World cinema, from itsbeginning represented LGBTI persons as negative characters like guilty, mentallydisordered or just ridiculous. Queer Theory, made a big change in whole world cinema.Queer Theory, from 1990 until nowadays, helped to increase tolerance and awarenessfor LGBTI individuals and more positive LGBTI individuals appeared in cinema.In Turkey, homosexuality unlike other countries, has never been accepted as a crimeby law. This situation is more related to social ignorance rather than affirminghomosexuality. On the other hand, emergence of the LGBTI activists in Turkey,increased the appearance of homosexual and transexual individuals. This situation,became a painful process as these individuals' exclusion from the society, not findingjob to even hate murders. Trans people defined by society as 'transvestites' anddiscriminated, have to do prostitution because they are excluded from society and cannot find other jobs.Just like World Cinema, in Turkish Cinema also LGBTI individuals took place. Butbefore 1990s, in Yeşilçam Cinema these characters appeared in so little films and werenegative characters. After 1990s, Queer Theory did not affect Turkish Cinema visiblybut after 2000s, after the Honor Week LGBTI individuals organized, they started anawareness and in cinema LGBTI characters became more positive. In Turkish Cinema,films that featured main LGBTI characters are less than the films that featuredsupporting role LGBTI characters.The films in which LGBTI representations are the main characters directly addressthe problems experienced by individuals. On the other hand, LGBTI representations assupporting roles, more clearly demonstrates how these individuals are accepted or notaccepted in society and how society evaluates these individuals. So in this thesis,supporting roles will be studied.LGBTI individuals who are coded as negative supporting characters in Yeşilçam,nowadays are more positive. Also after 2000s these characters are used for comedy incomedy films, so the development of LGBTI individual representations as supportingcharacters will be discussed. In the sample films, the content analysis will be done andthe representation of LGBTI individuals as a supporting character in the differentperiods of the country and in different cinematic approaches, separated as Yeşilçam, artcinema and box office films will be studied. `İki Gemi Yanyana` (Atıf Yılmaz, 1963), ischosen from Yeşilçam cinema because it is a courageous sample in Turkish cinema that,features first lesbian kissing scene in Turkish cinema history. At the same time, the filmgives more space to lesbian and gay characters than similar examples in the period.`Ağır Roman` (Mustafa Altıoklar, 1997), which was selected from art cinema, alsoincludes detailed homosexual character. Among the box office films, `AileArasında` (Ozan Açıktan, 2017) is an important example because it features atranssexual individual as a comic character but also affirms the character.
Collections