Öğretmenlerin öz-anlayışları ile mesleki tükenmişlikleri arasındaki ilişkinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmanın amacı; öğretmenlerin Öz-Anlayışları ile mesleki tükenmişlikleri arasındaki ilişkinin yaş, cinsiyet, medeni durum, hizmet yılı ve okul türü değişkenlerine göre incelenmesidir. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemini ise 2018-2019 Eğitim-Öğretim Yılında Hatay ili Erzin, Dörtyol, Payas ve İskenderun ilçelerinde görev yapan öğretmenler arasından tesadüfi örnekleme yöntemiyle seçilen 400 öğretmen oluşturmaktadır. Verilerin toplanmasında İnce ve Şahin (2015) tarafından geliştirilen `Mesleki Tükenmişlik Envanteri-Eğitimci Formu (MTE-EF)'' ile Deniz, Kesici ve Sümer (2008) tarafından geliştirilen `Öz-Anlayış Ölçeği (ÖAÖ)'' kullanılmıştır. Verilerin analizinde SPSS Windows 22 programından yararlanılarak analizler için `İndepented Samples T`, `One Way Anova`, `Çoklu Regresyon Analizi`, `Pearson Moment Çarpım Korelasyon Analizi` ve `Tukey` testleri kullanılmıştır. Elde edilen analiz bulgularına göre; tükenmişlik alt boyutları olan duygusal tükenme ve duyarsızlaşma ile öz anlayış arasında negatif ve istatistiksel olarak anlamlı, diğer tükenmişlik alt boyutu olan kişisel başarı ile öz anlayış arasında ise pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki vardır. Ayrıca duygusal tükenme ve duyarsızlaşma düzeyi artarken Öz-Anlayış düzeyi azalmakta, kişisel başarı düzeyi artarken ise Öz-Anlayış düzeyi de artmaktadır. Bununla birlikte; duyarsızlaşma boyutu ortalaması erkek öğretmenlerde, kişisel başarı boyut ortalaması ise kadın öğretmenlerde daha yüksektir. 25-29 yaş aralığındaki öğretmenlerin duyarsızlaşma boyut ortalaması 30-34 yaş aralığındaki öğretmenlere göre daha yüksektir. Ortaokulda görev yapan öğretmenlerin ilkokulda görev yapan öğretmenlere göre duyarsızlaşma boyut ortalaması daha yüksektir. Bekar öğretmenlerin evli öğretmenlere göre duyarsızlaşma ve duygusal tükenme boyut ortalaması daha yüksek iken evli öğretmenlerin de bekar öğretmenlere göre Öz-Anlayış düzeyleri daha yüksektir. The aim of the study is to examine the relationship between teachers' self-compassion and professional burnout according to their age, gender, marital status, year of service and type of school. Relational survey model was used in the study. The sample of the study consisted of 400 teachers selected by random sampling method among the teachers working in Erzin, Dortyol, Payas and Iskenderun districts of Hatay province in the 2018-2019 Academic Year. The data were collected by Maslach Burnout Inventory-Educators Survey (MBI-ES) developed by Ince and Sahin (2015) and the Turkish version of `Self-Compassing Scale (SCS)` developed by Deniz, Kesici and Sumer (2008). In the analysis of the data, by the help of SPSS Windows 22 softwares. `Indepented Samples T`, `One Way Anova`, `Multiple Regression Analysis`, `Pearson Moment Product Correlation Analysis` and `Tukey` tests were used. According to the results obtained analysis; there is a positive and statistically significant relationship between the burnout sub-dimensions of emotional exhaustion and depersonalization and self-compassion which is negative and statistically significant. In the addition, while the level of emotional exhaustion and depersonalization in creases, the level of self-compassion decreases and while the level of self-compassion in creases as the level of personal achievement in creases. In the mean time; the mean size of desensitisation is higher in male teachers, and the mean size of personal achievement is higher in female teachers. The average size of the desensitization of the teachers in the 25-29 age group is higher than the 30-34 age group. Teachers in middle schools have a highermean size of desensitisation compared to primary school teachers. While the average of single teachers' sense of desensitization and emotional exhaustion are higher than married teachers, married teachers have higher levels of self-compassion than single teachers.
Collections