Psycholinguistic development and content and language integrated learning (CLIL) across early childhood
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma Türkiye'deki Erken Çocukluk Döneminde Psikolinguistik Gelişim ve İçerik ve Dil Bütünleşik Öğrenme Yöntemi arasındaki ilişkiyi araştırmıştır. Bu çalışmanın aynı zamanda hem dil öğretmenlerinin hem de diğer ders öğretmenlerinin İçerik ve Dil Bütünleşik Öğrenme Yöntemine karşı olan tutumları ve bu öğrenme metodunun öğrencilerin başarılarında, dil gelişimi üzerinde olan etkileri ve motivasyonunu nasıl etkilediğini bulmayı amaçlamıştır. Gözlemler, İçerik ve Dil Bütünleşik Öğrenme Yöntemi uygulanarak açık bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Gözlem formlarının, anketlerin, içsel motivasyon ölçeklerinin, ön ve son testlerin ortalama farklılıkları deney ve kontrol grupları için SPSS (Sosyal Bilimler için İstatistik Paketi 25.0.) üzerinde bağımsız örneklem t-testi ile analiz edilmiştir. Araştırmanın sonuçları İçerik ve Dil Bütünleşik Öğrenme Yöntemi daha uzun süre maruz kalmış gruptaki öğrencilerin performanslarının başarı, motivasyon ve psikolinguistiksel açıdan daha pozitif olduğunu göstermiştir. Ayrıca, bu çalışma İçerik ve Dil Bütünleşik Öğrenme Yöntemini uygulayan öğretmenlerin bu öğretim metodunun hedef biri dili öğretme ve öğrenmesinde daha etkili olduğunu düşündüğünü göstermiştir. Genel olarak, bu araştırmanın sonuçları İçerik ve Dil Bütünleşik Öğrenme Yöntemine daha fazla maruz kalan öğrencilerin daha başarılı, motivasyonu yüksek ve psikolinguistik olarak daha gelişmiş olduğu ve öğretmenlerin bu metodu uygulamaya karşı olumlu tutum sergilediklerini ortaya koymuştur. Daha uzun bir süreç boyunca, İngilizce öğretiminde İçerik ve Dil Bütünleşik Öğrenme Yöntemi ve ruh dilbilimsel gelişim arasındaki olası ilişkilerin daha iyi anlaşılmasını sağlamak için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir. This experimental study investigated the relationship between CLIL (Content and Language Integrated Learning) and psycholinguistic development across early childhood in Turkey. This study also aimed to find out about both content and language teachers' attitudes towards CLIL and CLIL's effects on the students' success and their language improvement as well as the impacts on their motivation to learn the target language. The observations were conducted implementing the CLIL approach explicitly in the classroom settings. The mean differences of the observation forms, questionnaires, intrinsic motivation inventory, pre-tests and the post-tests were analysed through the independent sample t-test on SPSS (Statistical Package for Social Sciences 25.0.) for the experimental and the control groups. The results of the study showed that the performance of the group which was exposed to CLIL was more positive in terms of success, motivation and psycholinguistic development. Additionally, the study showed that the teachers who applied the CLIL approach in their classroom practice thought that the CLIL is effective in teaching and learning a target language. Overall, the outcomes of this research suggested that the students exposed to the CLIL approach were getting more successful, motivated and improved psycholinguistically and teachers were having positive attitudes to apply CLIL. Further research is required to reveal better insight about the possible associations between the CLIL approach and psycholinguistic development in the ELT setting during a longer process.
Collections