1.Dünya Savaşı ve sonrasında Rusya`daki Türk esir kampları (Sibirya örneği)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
1914 yılında Sırplı bir öğrenci tarafından Avusturya –Macaristan veliahdı öldürülünce, Birinci Dünya Savaşı denilen devletlerarası bir hesaplaşma süreci ortaya çıkmıştır. Savaş öncesi devletlerin bulunduğu taraflar belli olmuştur. İngiltere, Fransa ve Rusya İtilaf bloğunu oluştururken, Almanya, Avusturya-Macaristan ve İtalya İttifak grubunda yer almıştır. Ancak daha sonra yaşanılan bazı anlaşmazlıklar sebebiyle İtalya çıkarları uğruna tarafını değiştirerek İtilaf grubuna dahil olmuştur.Osmanlı Devleti ilk başta tarafsızlık politikası sergilediyse de, daha sonradan savaşa dahil olacaktır. Almanya ile savaş esnasında imzalanan antlaşma sonrası Osmanlı Devleti'nde silahlı tarafsızlık ilan edilerek, seferberlik uygulaması başlatılmıştır. Fakat Osmanlı Devleti'nin bir taraf olmasını istemeyen Almanya bu süreci hızlandırabilmek için İstanbul'a gönderdiği iki gemisinin yardımıyla Osmanlı Devleti'ni ateşin içine sürüklemiştir. Osmanlı bayrağı çekilen bu iki zırhlı Rus limanlarını bombalamış ve bu sayede Almanya Osmanlı Devleti'ni savaşa sokma hedefine ulaşmıştır.Osmanlı Devleti kuvvetleri yaşanan bu olay sonrası birçok çarpışmaların yaşandığı cephelere bölünmüştür. Dört yıl boyunca İtilaf Devletleri'ne karşı farklı cephelerde mücadele veren Osmanlı Devleti'nin savaş bittiğinde verdiği kayıp sayısı bir hayli yüksek olmuştur. Osmanlı Ordusu savaşa girdiğinde toplamda 2.850.000 askere sahiptir. Bu ordunun yaklaşık 205.000'inini esir kamplarına dağılan Türkler oluşturmuştur. Rusya ile savaşılan Kafkas Cephesi'nde ise 200.000 civarında kayıp yaşanmıştır ki, bu kaybın tahmini 65.000'inini esirler oluşturmuştur. İtilaf Devletleri'nin eline esir düşen birçok Türk olmasına karşın en büyük zorluğu çekenler, şüphesiz ki Rusların elinde olanlar olmuştur. Aslında savaş öncesi esirlere nasıl davranılacağı konusunda antlaşmalar yapıldıysa da Ruslar bu antlaşmalara itibar göstermemişlerdir. Ruslar tarafından Sibirya'daki kamplara götürülen Türk esirlerin sıkıntıları daha yolculuk esnasında başlamış ve kamp hayatı süresince de devam etmiştir. Son derece pis ve havasız karargâhlara yerleştirilen Türk esirler için açlık, soğuk ve hastalıklarla mücadele dönemi başlamış, kimi esirler bu esaret döneminde hapishane hayatına da mahkûm edilmiştir.Osmanlı Devleti dönemin şartlarından dolayı ilk başta esir Türkler hakkında tam bir politika sergileyemediyse de, daha sonraki dönemde esirlerin durumu hakkında bilgi edinebilmek adına Yusuf Akçura'yı görevlendirmiştir. Ancak Sibirya'daki kamplarda tutulan esirler hakkında Osmanlı devleti hiçbir zaman sağlıklı bilgi edinememiş ve bu yüzden de ihtiyaç duyulan yardımı gösterememiştir. Fakat bilinen bir gerçek varsa, o da esir kamplarının bulunduğu şehirlerde Müslüman halk tarafından yardım komiteleri, kampanyalar düzenlenmiş olduğudur. 1917 yılına gelindiğinde ise, Bolşeviklerin yönetimi ele geçirmesiyle kamplar üzerindeki baskı azalmış ve esirlerin yurda dönüş faaliyetleri başlamış, ancak yinede Bolşevik İhtilali ve savaşın bitişi esirlerin hepsinin özgür olmasını sağlayamamıştır. Rusya'daki 65 bin esir Türk'ten sadece 20-25 bini yurda dönebilmiş, geri kalanı ise ya yollarda ya da kamplarda hayatını kaybetmiştir.Sibirya bölgesinde esirlerin yurda dönüş faaliyetleri ile ilgili çok düzenli kayıtlara rastlanılmamaktadır. Gerek hatıralarda gerekse elde edilen arşiv belgelerinden anlaşıldığına göre, esirlerin dönüşleriyle ilgili büyük sıkıntı yaşamışlardır. Ancak asıl zorluğun esirler için döndükten sonra yaşandığı görülmüştür. Bazıları ailelerini bulamamış, bazıları yaşadığını ispat etmek zorunda kalmıştır. Bu yıllarda insanlık adına resmen bir dram yaşanmış ve bu drama esaret sürecinden kurtulan Türk esirlerin hatıratlarından da şahit olunmaktadır. When the heir to the throne of Austro-Hungarian was killed by a Serb student, the international wild clearance process which was called 1st World War was appeared. The sides of the states were announced before war. While England, France and Russia were becoming the parts of the accord bloc-Germany,Austro-Hungarian and Italy were the parts of confederacy. But because of some disaccords partook in the accord group by changing its side for its advantages. Even if Ottoman showed its impartial politic, Ottoman would be in the middle of the war as passing the time. The mobilization was started by announced the armed impartial in Ottoman after the pact which was signed with Germany during the war. But Germany that wanted to Ottoman to be a side to hasten this process pulled Ottoman Empire in the fire by the helping the two ships which sent to İstanbul. This two armoured which pushed the flog of Ottoman, bombed the Russian Harbours and by this way Germany reached its aim. After this event Ottoman Empire was seperated colorings which had a lot of collisions. Ottoman Empire that struggled in ten colorings against the accord collectivities along the four years, had a terrible level with its loses when the war finished. When Ottoman Empire started to the war, it had got totally 2.850.000 soldiers. This was composed from approximately 205.000 Turks who diffused through the capture camps. There had been almost 200.000 loses in Caucasian Colorings which had war with Russia. 65.000 of this lost were slavers. Although Accord Collectivities had a lot of Turkish slavers, there were slavers who were in Russian had the most difficulties. In fact, there were some pacts which were about how behave the slavers before the war but Russians didn't respect these pacts. The Turkish slavers' who were brought to the camps in Siberia by Russians, annoyances' began at the beginning of the tour and that would continue along the camp life. This struggle period with hunger, cold and diseases were began for Turkish slavers who were settled in the so dirty and frowzy garrisions. Some of the slavers were convicted to the life of prison during this slavery period. Although Ottoman Empire couldn't show the correct politics at first about the Turkish slavers because of the conditions of period, it was assigned Yusuf Akçura to get information about the conditions of slavers in the next period. But Ottoman had never got correct information about the slavers who were taken in the camps of Siberia. Because of this, it hadn't showed the help needed. But there was a known real that there were help committees and companies by Muslim Nations in the cities where the slavers camps were. When the Bolsheviks got the government in 1917, the pressure on the campa was decreased and the returning to the homeland activities of the slavers were started. But Bolshevik Revolution and the finish of war couldn't provide the freedom all of the slavers. From 65.000 Turkish slavers only 20-25.000 returned the nation. The others were wasted either on the streets or in the camps. The orderly enrollments weren't met about the returning to the nation of slavers in the Siberian Region. It has understood from not only memories but also archives had been got that we witness to the troubles of the slavers about returning. But it has seen that the original difficulties were lived after they had returned. Some of them couldn't find their families and some of them had to prove their living. There were a dram according to the humanity in this years, and we're witnesses to this dram by the memories of Turkish slavers who got rid of slavery process.
Collections