Anayasalara göre tarihsel süreç içerisinde devlet başkanının konumundaki değişim: Kanun-i Esasi`den günümüze
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Devlet Başkanı, bir devletin en yüksek seviyedeki yöneticisi olarak tanımlanmaktadır. Tarihi süreç içerisinde, devlete ait tüm güçleri kendinde toplayan ve güçlü bir siyasi figür olan Devlet Başkanları, zamanla, siyasal iktidarın egemen karşısında sınırlandırılması ile bazı güçlerini ve yetkilerini kaybetmişlerdir. Kısaca, devletin yasama, yürütme ve yargı fonksiyonlarının, birbirinden ayrı organlar eli ile idame ettirilmesi düşüncesi olan kuvvetler ayrılığı teoreminin gelişimi ise hem hükümet sistemlerinin oluşumunu, hem de Devlet Başkanlarının konumunu doğrudan etkilemiştir. Devletin yasama, yürütme ve yargı erklerinin hangi organlar eli ile kullanılacağı ve birbirleri ile ilişkilerini düzenleyen hükümet sistemlerini tanımlamadan, Devlet Başkanının yerini anlayabilmek mümkün değildir. Bu nedenle, bu çalışmada öncelikle hükümet sistemleri ve hükümet sistemlerinde Devlet Başkanının konumu incelenmiştir.Türk siyasi tarihindeki önemine binaen, Cumhurbaşkanının konumunun tarihsel seyri, bu çalışmanın temel konusudur. Ülkelerin anayasaları; o ülkedeki devlet organlarının işleyişi, birbirleri ile olan ilişkileri ve hükümet sistemleri konusunda belirleyici ve yol gösterici metinlerdir. Bu bağlamda Cumhurbaşkanlığı da anayasal metinler üzerinden incelenmiştir. Öncelikle Osmanlı döneminde hükümdarın yetkilerini kısıtlamaya dönük tarihi olaylar ve akabinde Osmanlı döneminin ilk anayasası Kanun-i Esasi'nin gelişim süreci ve Devlet Başkanına bakışı incelenmiştir. Daha sonra 1921, 1924, 1961 ve 1982 Anayasaları ele alınmıştır.Devlet Başkanlarının konumunu anlamak elbette ki salt anayasal metinlere bakarak mümkün değildir. O anayasaların oluşumuna etki eden arka plandaki siyasi ve tarihi gelişmeler iyi anlaşılmalı, anayasanın hangi ruhla yapıldığı, devlete ve konumuzla ilgili olarak Devlet Başkanına hangi bakış açısı ile yaklaşıldığı ve bu bakış açısının anayasalara nasıl yansıdığı iyi anlaşılmalıdır. Bu nedenle anayasaların yapım süreçlerindeki olaylar, yapım aşamaları incelenmiş daha sonra ortaya koydukları hükümet sistemleri ile her bir anayasada Devlet Başkanının konumu ayrıntıları ile ortaya konmaya çalışılmıştır. Temelde Cumhurbaşkanının konumundaki değişim incelenmekle birlikte özellikle 1982 Anayasasında başta Cumhurbaşkanlığı seçimi olmak üzere, Devlet Başkanının konumuna doğrudan etki eden anayasa değişiklikleri ise tezin son bölümünde ayrıca ele alınmıştır. 2007 ve 2017 yıllarındaki Anayasal düzenlemelerin Cumhurbaşkanının statüsü, sorumlulukları, tarafsızlığı, görev ve yetkileri üzerindeki etkisi bu değişikliklerin olumlu ve olumsuz yönleri ortaya konarak, incelenmeye çalışılmıştır.Anahtar Kelimeler: Devlet Başkanı, Hükümet Sistemi, Anayasa The President is defined as the highest executive officer of a state. The Presidents, who historically held the collective powers related to the state and were strong political figures, have lost some of their powers and authority over time as political governments became more limited by the executive branch. In short, the development of the separation of powers theory, which proposes that the legislative, executive and judicial functions of the state should be carried out by individual branches, had a direct impact on both the creation of Governmental Systems and the position of the Presidents. Understanding the position of the President is not possible without defining how the legislative, executive and judicial powers of the state will be carried out by which branches as well as the Governmental Systems that regulate the relations among these branches. Accordingly, this study primarily examines the Governmental Systems and the position of the Presidents in Governmental Systems.Considering its significance in the history of Turkish politics, the historical evolution of the Presidency is the main subject of this study. The constitutions of states, the functioning of the state branches in the respective countries, their relations with each other and the Governmental Systems have served as determining and guiding documents for this study. Accordingly, the Presidency was also examined through constitutional documents. First, the historical events that sought to limit the powers of the crown in the Ottoman period, and then the development process of 'Kanun-i Esasi,' the first constitution of the Ottoman state, and its view of Presidency were examined. Next, the Constitutions of 1921, 1924, 1961 and 1982 were addressed.Referring solely to constitutional documents would certainly not suffice in order to understand the position of Presidents. The ongoing political and historical developments at the time that influenced the creation of those constitutions, as well as the spirit in which the constitution was written, the approach to Presidency in relation to the state and our subject, and how those approaches reflect on the constitutions should be well understood. This is why, the events during the writing of constitutions and the stages of the process were examined and then the Government Systems they presented and the position of the President in individual constitutions were discussed in detail.Even though this study essentially examines the evolution of Presidency, the constitutional amendments, including the 1982 Constitution in particular, that directly affected the position of the President are also discussed in the last section of the thesis. The impact of the amendments of 2007 and 2017 on the status, responsibilities, objectivity, duties and powers of the President have also been addressed by presenting positive and negative aspects of those amendments. Keywords: President, Government System, Constitution
Collections