Güneydoğu`da kentsel dönüşüm: Şanlıurfa
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türkiye'de süregelen kentsel dönüşüm tartışmalarının akademik yazında daha çok İstanbul, İzmir ve Ankara odaklı ele alınmakta olduğu izlenmektedir. Şüphesiz bu örnekler, dönüşümün boyutları ve olası sonuçları hakkında önemli ipuçları sağlamaktadır. Bu ipuçlarından biri, dönüşümün eksenine emlak sektörünü koymanın ve tüm kentlerde ve kent içindeki bölgelerde özdeş emlak-eksenli dönüşüm modelini tekrarlamanın orta ve uzun vadede yaratacağı sıkıntıların farkına varmak gerekliliğidir. Bu noktada, yabancı literatürden destek alarak, kentlerin ve kent içerisindeki bölgelerin özgün nitelikleri ve üretici sektörler olan kültür ve turizmin kentsel dönüşümdeki rolü hatırlanmalıdır. Gerek bu özgün değerlerin ortaya konulması, gerekse tartışmalara çeperden bir katkı sağlamak amacıyla, çalışma alanı olarak bir Güneydoğu Anadolu kenti olan Şanlıurfa seçilmiştir. Araştırmada, Şanlıurfa'nın dönüşümüne yön verebilecek başat sektörler olarak kültür ve turizm sektörünün bileşenlerinin, güçlü ve zayıf noktalarının tanımlanması, eğilim ve beklentilerin ortaya konulması amaçlanmıştır. Çalışmaya, birincil kaynakların yanısıra Şanlıurfa'da kültür sektörü içerisinde doğrudan ve dolaylı olarak var olan aktörlerle yapılan derinlemesine mülakatların bulguları yön vermiştir. The debates on regeneration in Turkey are ongoing mostly on Istanbul, Izmir and Ankara cases. No doubt these cases bring up the dimensions and the probable results of regeneration. One of the hints revealed by these cases is the necessity to realize the medium and long term problems that may occur by the overuse of property sector in regeneration and replicating the identical property-led regeneration model in every city and urban areas. Considering the urban regeneration literature, rises the unique and vernacular characteristics of the cities and urban areas and the roles of productive sectors like culture and tourism. The case study of this paper is Şanlıurfa, a city that locates at the periphery, South-East Anatolian Region of Turkey, in order to discuss these characteristics and to make a contribution to regeneration cases in Turkey. This research aims to define the components, strong and weak points, tendencies and expectations of culture and tourism as a dominant sectors that have a potantial to lead regeneration. In this study, in addition to mainstream referances, extensive research is conducted with both direct and indirect culture sector employees and employers by the help of in-depth interviews.
Collections