Çocukluk çağı travmaları olan yetişkinlerde çocukluk çağı travmaları, ruminatif düşünce biçimi ve umutsuzluk düzeyi arasındaki ilişkinin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu tezin amacı çocukluk çağı travmaları, ruminatif düşünce biçimi ve demografik bilgiler olan yaş, cinsiyet ve psikiyatrik tanının varlığı arasındaki ilişkiyi test etmek ek olarak çocukluk çağı travması (ÇÇT) ve umutsuzluk düzeyi arasındaki ilişkiye ruminatif düşünce biçiminin aracılık etkisinin olup olmadığını araştırmaktır. Örneklem ÇÇT'si olan bireylerden, İstanbul'da ikamet eden ve DSÖ'ye (Dünya Sağlık Örgütü) göre yetişkin sayılan 18-65 yaş arası bireylerden oluşmaktadır. Tez ayrıca demografik bilgilerle değişkenler arasındaki ilişkiye de bakmaktadır. Bu değişkenler katılımcıların yaşları, cinsiyeti, psikiyatrik tanılarının var olup olmadığından ve eğer tanıları varsa tanının ne olduğundan oluşmaktadır. Araştırmanın ölçekleri; Çocukluk Çağı Ruhsal Travmalar Ölçeği, Ruminatif Düşünce Biçimi Ölçeği, Beck Umutsuzluk Ölçeği ve Demografik Anketten oluşmaktadır. Tez literatüre katkı sağlamak ve klinik ortamda danışanlara yardımcı olmak amacıyla oluşturulmuştur. Araştırmada gönüllülük esas alınmış, kolayda örneklem yolu ile katılımcılardan internet üzerinden cevaplar toplanmıştır. Toplanılan cevaplardan çocukluk çağı ruhsal travmaları ölçeğinin alt sınırını karşılamayan kişiler çıkartılmış ve geriye kalan 101 kadın ve 101 erkekten oluşan toplamda 202 kişi ile istatistiki çalışmalara başlanmıştır. Kalan katılımcıların yaş ortalamasının 36,4 olduğu saptanmıştır. Araştırmanın istatistiki çalışması için SPSS ve AMOS 24 programından yararlanılmıştır. Araştırmanın amacı doğrultusunda dört tane hipotez oluşturulmuştur. Bu hipotezlerden ilki 'ÇÇT ve umutsuzluk düzeyi arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişkinin var olduğudur'. Bu hipotezi test etmek için Spearman Korelasyon Analizi kullanılmıştır ve hipotez çoğunlukla desteklenmiştir. Araştırmanın ikinci hipotezi ise 'ÇÇT ve ruminatif düşünce biçimi arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişkinin var olduğudur' ve bu hipotez için de Spearman Korelasyon Analizi kullanılmıştır. Bulunan sonuca göre hipotez desteklenmiştir. Üçüncü hipotez ise 'ruminatif düşünce biçimi ve umutsuzluk düzeyi arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişkinin var olduğudur'. Bu hipotezi test etmek için de Spearman Korelasyon Analizi kullanılmıştır. Yapılan istatistiki çalışmaya göre hipotez desteklenmiştir. Son olarak araştırmanın asıl amacı için oluşturulan hipotez 'ÇÇT ve umutsuzluk düzeyi arasındaki ilişkiye ruminatif düşünce biçiminin aracılık etkisinin var olduğudur'. Bu hipotez AMOS 24 programında Bootstrap 1000 ile test edilmiştir. Sonuç olarak ÇÇT ve umutsuzluk düzeyi arasındaki ilişkiye ruminatif düşünce biçiminin aracı etkisi olduğu görülmüştür. Yapılan istatistik analizleri sonucunda hipotezler çoğunlukla desteklenmiştir. Bu hipotezlere ek olarak dokuz tane araştırma sorusu oluşturulmuştur. Bu araştırma soruları değişkenlerin demografik bilgiler ile ilişkilerini incelemek için oluşturulmuşlardır. Araştırma sorularının istatistiki testleri için Spearman Korelasyon Testi ve Bağımsız T-Testi ve Mann Whitney U Testi kullanılmıştır. Araştırmanın kısıtlamaları genel olarak ölçeklerin internet üzerinden yapılması, katılımcıların psikiyatrik tanının ne olduğunu bilmemesi ve ÇÇT çeşitlerinde, umutsuzluk seviyelerinde katılımcı sayılarının eşit olarak dağılmamış olmasıdır. This thesis aims to see the relationship between childhood traumas (CT), ruminative thinking style and hopelessness level in addition to demographic information such as age, sex and if they have a psychiatric diagnosis. Also if there is a mediation role of ruminative thinking style between the relationship of CT and hopelessness. Sample was collected from people who have a childhood trauma and who lives in İstanbul and who are in between 18-65 years old adults according to WHO (World Health Organization).Thesis also studied the relationship between demographic factors with variables. These demographic factors include age, sex, if they have a psychiatric diagnosis and what their diagnosis is. Study's scales are Childhood Trauma Questionnaire, Ruminative Thought Style Questionnaire, Beck Hopelessness Scale and Demographic Questionnaire. Thesis was studied to make a contribution to literature and to use in clinical environment to help clients. Study was based on voluntariness, sample was collected with convenience sampling method and answers were collected online from the participants. From the answers people who are under the lower bound from Childhood Traumas Questionnaire are taken out from the study with 101 women, 101 men totally 202 people who are over the lower bound statistical studies started. Remaining participants' age average is 36,4. For the statistical study SPSS and AMOS 24 program was used. 4 hypotheses were created according to goal of the study. The first one is 'positive and significant relationship between CT and hopelessness'. To test this hypothesis Spearman Correlation Analysis was used and hypothesis was mostly supported. Second hypothesis is 'the positive and significant relationship between CT and ruminative thinking style'. To test the hypothesis Spearman Correlation Analysis was used and the hypothesis was supported. Third hypothesis is 'the positive and significant relationship between ruminative thinking style and hopelessness'. To test this hypothesis Spearman Correlation Analysis was used and hypothesis was supported. Last hypothesis was created for the main purpose of the study. Hypothesis is 'to see the mediation role of ruminative thinking style on CT and hopelessness'. To test the last hypothesis AMOS 24 program's Bootstrap 1000 was used. With the statistical analyses hypotheses were mostly supported. In addition to those hypotheses nine research questions were created. These research questions were created to examine the relationships of variables with demographic information. Spearman Correlation Test, Independent T-Test and Mann Whitney U Test were used for statistical tests of research questions. The limitations of the study are the scales are generally carried online, participants don't know what the psychiatric diagnosis is and the number of participants in the types of CT and hopelessness levels is not evenly distributed.
Collections