Katma değer vergisinde tevkifat müessesesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Katma değer vergisi esas itibariyle yayılı bir tüketim vergisidir. Ülkemizde KDV uygulamasına 25.10.1984 tarih ve 3065 sayılı kanun ile 01.01.1985 tarihinden itibaren geçilmiştir. Katma değer vergisi işlemi yapan tarafın işleme ilişkin düzenlediği ve alıcıdan tahsil edeceği faturaya katma değer vergisini de eklemek suretiyle fatura düzenlemesini, bu suretle tahsil ettiği KDV tutarından ise alışlarında ödediği KDV tutarını düşmek suretiyle arada kalan pozitif farkı beyan edip ödemesini öngören bir vergidir.Katma değer vergisinde yer alan vergi güvenlik müesseselerinden biri de tevkifat uygulamasıdır. Ülkemizde uygulanmakta olan katma değer vergisi tevkifatının kaynağını, katma değer vergisi Kanununun 9'uncu maddesi oluşturmaktadır. Söz konusu hükme göre temel olarak `mükellefin Türkiye içinde ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezinin bulunmaması` halinde, alıcı verginin ödenmesinden sorumlu tutulmaktadır. Söz konusu maddede ayrıca `gerekli görülen diğer hallerde` de `vergi alacağının emniyet altına alınması amacıyla` Maliye Bakanlığının işleme taraf olanları (alıcıyı) verginin ödenmesinden sorumlu tutma yetkisine sahip olduğu belirtilmiştir. Maliye Bakanlığı da, vergi alacağını emniyet altına alma amacından hareketle, çıkardığı tebliğlerle değişik işlemlerde sorumluluk uygulaması öngörmüştür. Ülkemizde verginin tamamının alıcı tarafından beyan edilip ödenmesini öngören tam tevkifatın yanı sıra, verginin sadece belirlenen oranının alıcı tarafından beyan edilip ödenmesi olarak tanımlanan kısmi tevkifat da yaygın bir şekilde uygulanmaktadır.Bu çalışmamızda katma değer vergisi tevkifatına ilişkin olarak Mayıs 2012 tarihinden itibaren yürürlükte olan ve 37 adet tebliğ veya tebliğ bölümünü yürürlükten kaldıran ve en önemli iddiası, karmaşık durumda olan söz konusu tevkifat mevzuatını tek metinde toplayan daha sade ve anlaşılır hale getiren 117 Seri No.lu KDV Genel Tebliği ve bu tebliğ üzerinden katma değer vergisinde tevkifat uygulaması değerlendirilmiş, örnek ve muktezalarla özellik gösteren hususlar incelenmiş, tevkifat uygulamasının kusurları ve sisteme ilişkin çözüm önerilerine yer verilmiştir.Anahtar Sözcükler1.KatmaDeğer Vergisi2.KatmaDeğer Vergisinde Güvenlik Müessesesi3.Katma Değer Vergisinde Tevkifat4.TamTevkifat5.KısmıTevkifat Value added tax is essentially mainly distributed tax on consumption VAT (value added tax) in Turkey was adopted with the implementation of Law No. 3065 dated 01.01.1985 as of 25.10.1985. The value-added tax will be equal to the difference between VAT that has been received and VAT that has been paid in purchases.One of the security establishments in value-added tax is the application of deductions. In our country, the source of deduction practice is the Article 9 of the Law on value added tax. According to the this rule, basically 'in case the taxpayer does not have a residence, business, legal center and business center in Turkey ` he is responsible for the payment of tax. In addition, The Ministry of Finance has the authority to hold those agents responsible `in necessary cases` `to protect tax assets`. Ministry of Finance, with the aim securing the tax, envisages implementation of responsibility with official statements in various transactions. In addition to declaration that states that the tax needs to be paid completely by the buyer, there is also partial deduction application.In this study, we evaluate Serial No: 117 Value Added Tax (KDV) Declaration that removed 37 official statement and has been implemented since May 2012, provide examples and examine the defects and solutions to make the declaration simpler and more understandable in a single document.Key words:Value added taxValue added tax security organizationsValue added tax deductionFull deductionPartial deduction
Collections