Challenges and prospects of bilateral trade relations between Turkey and the Philippines
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Filipinler ve Türkiye arasındaki ikili ticari ilişkiler, düşük hacimli ticaret değişimi nedeniyle fazla dikkat çekmemektedir. Fakat aralarındaki uzun süreli ilişki düşünüldüğünde, bu durgun büyümeyle ilgili bazı sorular sorulabilir. Bu tez, özellikle nelerin sorun olduğu ve ileride neler beklenileceğine odaklanarak bu ikili ticari ilişkiyi incelemektedir. Bu çalışma, spesifik ticari ilişkilerinin temelini oluşturan arka plan olarak, söz konusu ikili ilişkilerin doğasını ve kökenini incelemek yoluyla bu sorulara cevap arayan bir çalışmadır. İki ülke arasındaki ilişkileri genel olarak ikili ilişkileri kısıtlayan ve devam edegelen sorunları ve zorlukları tanımlamayı ve açıklamayı amaçlamaktadır. Iki taraflı olarak kuşatan zorluklar ve sorunları tanımlamak ve tarif etmeye çalışmaktadır. Bu tanımlama, ticareti büyütmek ve ilişkileri sağlamlaştırmak açısından her iki ülkeyi ileride nelerin beklediğinin daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir. Çalışma zorlukları ve olasılıkları ana dümen olarak belirleyerek, karşılıklı ilişkinin durumunu tarihsel temelli ve kavramsal bir yaklaşımla inceler. Analitik çerçeve olarak değil, o zamandaki genel içeriği güçlendirmek için uluslararası ilişkiler perspektifinin bir kaç öğesini dahil eder. Konuyu değişik seviyelerdeki derinlikte incelemek için küresel, ekonomik ve politik bileşenlere odaklanan genel çevresel analizler seçilmiştir. Ortaya çıkan modeller ilişkileri etkileyen zorlukların türlerine işaret etmektedir. Bu tezde birincil ve ikincil kaynaklı veriler kullanıldı. Birincil veriler, değişik zaman birimlerindeki dış ticaret istatistikleri ve konuyla ilgili deneyim, bilgi ve pozisyon sahibi belli başlı kişilerle yapılan mülakatları içerir. Dış ticarete dair veriler gözden geçirildi ve ilişkinin karakterinin niceliksel özelliğini belirlemek için tanımlandı. İkincil veriler, kitaplar, dergi makale ve haberleri gibi iki ülke arasındaki kısıtlı sayıdaki yazılı eseri içerir. Bu çalışma ikili ticari ilişkinin rutin bir durumdan dinamik ve daha samimi bir duruma doğru geliştiğini göstermektedir. Şu anda, hala yeterince araştırılmamış ve erken gelişimini karakterize eden değişken eğilimlere yatkındır. Dış ticaret hacimde son zamanlarda görülen azalmalar geçicidir ve daha önceleri olduğu gibi geri tepmesi beklenebilir. Bir umut vardır fakat daha istikrarlı ve tahmin edilebilir bir büyüme zorlukların nasıl ve ne zaman kararlılıkla ele alınabileceğine bağlıdır.Çalışma süresince iki ülke arasındaki ilişkilerde ondan fazla zorluk belirlenmiştir. Bunlardan bazıları geneldir ve ülkelerin ticaret ilişkilerine yayılan etkileriyle uluslararası ticareti etkileyen ortak kritik faktörlerle ilişkilidir. Bazıları ülkeye özgü ve spesifiktir. Bazıları kurumsallaşmanın zayıflığı ile ilgilidir, bazıları sistematiktir, diğerleri açığa çıkan içsel ve dışsal olaylarla beslenir, diğerleri bundan bağımsızdır. Tek başına ya da hep beraber, bu ülkeler arasındaki ikili ticari ilişkileri yıpratırlar. Ticaret ilişkilerinin dayanıklılığı garanti olmadığı için bunlar hafife alınmaması gereken zorlamalardır. Her iki ülkede kayıtsız kalmayı karşılayabilecek durumda değildir ve ilişkiyi genişletmek ve stratejik olarak sağlamlaştırmak için, özenli çözümler getirecek şekilde bu zorluklarla yüzleşmelidir. The bilateral trade relations of the Philippines and Turkey are not wont to attract much attention due to the low volume of their commercial exchanges. But some questions regarding its sluggish growth beg to be asked given their long-standing relationship. This thesis looks into their bilateral trade relations specifically to know what ails and what lies ahead for it. It is an exploratory study seeking answers to these questions by probing into the nature and origins of their bilateral relations as the overarching backdrop of their specific trade relationship. It seeks to identify and describe those issues and challenges that have and continue to beleaguer the relationship in general and on both sides. Such description can provide a clearer understanding to better know what really lies ahead for both countries as it seeks to grow trade and consolidate this relationship. It examines the state of this relationship through a historically-grounded and conceptual approach as its main rudder in identifying its challenges and prospects. It incorporates a few elements of international relations perspectives to augment the overall context at that time and not as its focal analytical frame. It adopts a general environmental analysis focusing on the global, economic and political components to explore the subject with varying levels of depth. The patterns that emerge help point to the types of challenges that plague their relations. Primary and secondary sources of data were gathered and used in this thesis. Primary data include statistical trade data at various points in time and interviews of key informants from both countries whose positions, knowledge and experiences were relevant to the topic. Statistical trade data were reviewed and described for a quantitative qualification of the relationship's character. Secondary data include the scant literature on the relationship of these countries, books, journal articles, news and magazine articles, and other reference materials with specific or related information to the topic. This study shows that their bilateral trade relationship has evolved from a routine yet cordial status to one that is dynamic and more cognizant of the frailties surrounding it. Currently, it still remains underexplored and prone to the erratic tendencies that characterized it in its earlier development. The more recent declines in trade volume are temporary and can be expected to rebound as it has always done previously. There is promise but a more consistent and predictable growth rests on how and when the challenges can be resolutely addressed.More than ten challenges have been identified. Some of these challenges are general and related to common critical factors affecting international trade with their effects spilling over to these countries' trade relations. Some are specific and unique to each country. Some are inherent in weak institutions, others are systemic, others are bred by the internal and external events that unfold, and some are independent of it. Singularly or collectively, they corrode the bilateral and trade relations of these countries. They are constraints that should not be taken lightly as the enduring nature of their trade relationship is not enough of a guarantee. Both countries can't afford to be complacent and must confront these challenges that warrant thoughtful solutions for trade to truly expand and strategically cement the relationship.
Collections