Financing strategies for geostationary communication satellites - Turkish evidence

Abstract

Denizaşırı haberleşmeyi gerçekleştirmek amacıyla ortaya çıkan fikirlerin geliştirilmesi sonucu ilk uydu olan Sputnik 1 Sovyet Rusya tarafından 1957 yılında jeosenkron yörüngeye oturtulmuştur. Bunun sonucunda başta Amerika ve Rusya olmak üzere ülkeler arasında hızlı bir uzay yarışı başlamış olup ticari amaçlı uyduların ortaya çıkmasına kadar bu gelişmeler hep devletler ve devletlerin oluşturduğu şirketlerce takip ve finanse edilmiştir. Karlı bir yatırım olan iletişim uyduları sektörüne özel şirketler dahil olup bir süre sonra hakimiyeti ele geçirmiş ve devletlerin yörünge hakları dışında söz hakkı kalmamıştır. Yüz milyon dolarların yatırıldığı böyle büyük bir sektörde büyük devlet kaynaklarıyla rahatlıkla yapılabilen yatırımlar özel şirketler tarafından kolaylıkla gerçekleştirilemediği ve tek şirket tarafından kredilendirilmesi zor olduğu için zamanla farklı finansman modelleri ortaya çıkmıştır. Bu modeller genel olarak öz kaynak ve borç finansmanlarının karması şeklinde yapılıyor olsalar da karşılaştırma yapıldığında borç finansmanının öz kaynak finansmanından daha avantajlı olduğu görülmektedir.

Over the last decades the importance of satellite communication increased rapidly. The satellite sector grew and became a profitable commercial market. Commercial space revenues increased rapidly which caused the change in the players from states to private companies. This was the reason for the birth of the satellite financing models because the states could meet the expense from treasury however it is difficult for a company to pay hundred million dollars in an investment. This paper examines satellite financing models and the satellite market for the geostationary communication satellites and also gives general information about the financial models, satellite history and the satellite systems. The aim is to show the advantage of debt financing compared to equity financing.