Women through women: representation of, and identification as, woman in the cinema of women directors
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kadının sinemada temsili her zaman kimi sorunları da beraberinde getirmiştir. Örneğin, kadın seyircinin özdeşleşmek ve dolayısıyla anlatılan hikayenin dışında kalmaması için ne yapması gerektiği. Normalde, erkek seyircinin yaptığı gibi idealize edilmiş bir erkek karakterle ?ki seyirci her zaman hikayenin idealize edilmiş karakterine yönelir ve hikayeyi onun yerine geçerek izlemeye koyulur, bütün istek, arzu ve kendisini görmek istediği kişi ve (hikayesine göre) yere yansıtır ve onda kendi idealini yaratır-kadın seyirci de kendisini özdeşleştirebilirdi. Ama özdeşleşmedeki esas konu, özdeşleşilen karakterin hikayenin lokomotifi olduğu gerçeğidir. Dolayısıyla, kimi kadın sinema eleştirmenlerinin ve teorisyenlerinin (isim vermek gerekirse; Laura Mulvey, Mary Ann Doane, E. Ann Kaplan, Claire Johnston, Elizabeth Cowie ve Annette Kuhn) ve bu tezin esas olarak sorunsallaştırdığı şey, neden kadın seyircinin kendini özdeşleştireceği idealize edilmiş, ve herhangi bir anlatının lokomotifi olan bir kadın karakterin olmayışı, adayların ise hikaye içinde ya öldürülerek ya da olmayacak seçimler yaptırılarak `kafeslendikleridir'. Böyle bir anlatımın kodlarını deşifre bizi kadının temsili konusunda ne tür sonuçlara götürür ve eğer, anlatıcı (yönetmen ve/veya senarist) kadınsa, bakışın (the gaze) açısı, yönü ve anlatımın kodu değişebilir mi, ya da belirli değişiklikler, ufak ta olsa yarılmalar görülebilir mi? Bu tez bunlarla ilgilidir. The representation of woman in cinema always brought some problems with it. Namely, the problem of what the female spectator should do in order to identify and therefore not to be left outside of the narration. Normally, like male spectator, female spectator could identify herself with an idealized male character (film spectator always inclines towards to idealized character of the story told on the screen and follows the narration via taking the place of the idealized character and projects all his/her wish, desire and who he/she wants himself/herself to be (and where he/she wants himself/herself to be ) onto this idealized character and via, by and on that idealized character, film spectator creates his/her ego ideal). But the fundamental issue in identification is that idealized character is also the locomotive of the narration. Consequently, what some woman film critics and theorists (namely; Laura Mulvey, Mary Ann Doane, E. Ann Kaplan, Claire Johnston, Elizabeth Cowie and Annette Kuhn) and this thesis problematize is that why there are not any female characters whom are locomotives of a narration and therefore idealized in the narration and with whom the female spectator can identify herself and why the nominees are either killed or `caged' via having make improper choices about the way their lives are going. What the decoding of narration of this kind can lead us to and if narrator (director and/or scriptwriter) is woman, whether the angle and direction of the gaze and the code of the narration can change or whether specific changes or splits can be observed.
Collections