Kurds for the Empire: ?The Young Kurds? (1898-1914)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde ?etnik? dergiler ve cemiyetlerin sayısında kayda değer bir artış görüldü. Padişahın geniş topraklarında ikamet eden belli bazı etnik cemiyetlerin çıkarlarını temsil eden dergiler ve dernekler ?etnik? olarak adlandırılıyordu. Bu dergiler ve dernekler eğitim yoluyla cemaatlerini ?uyandırmak? gibi geniş kapsamlı bir siyasî ve içtimaî hedefe hizmet ediyorlardı ki bu da akla, bunu yapmaktaki amaçlarının ne olduğu sorusunu getirir.Geleneksel tarih yazımında, bu gibi dergilerin ve derneklerin varlığı ?çok-uluslu? devlet yapısının eskidiğinin göstergesi olarak kabul edilir. Bu görüşe göre, bu dergilerin ve örgütlerin oluşumu, nihai olarak milliyetçi hareketler ve yeni ulus-devletlerle sonlanacak ?ulus-öncesi? aşamaydı. Türk tarih yazımının komplo teorisine daha yatkın ucunda ise bu grupların başlangıcından beri bünyelerinde gizli ayrılıkçı gündemleri barındırdığı iddia edilir. Kuşkusuz, sonradan bakıldığında çok daha iyi anlaşılacaktır ki bu gibi bir teleolojik bakış açısı sadece Osmanlı tarihi için değil aynı zamanda Avusturya-Macaristan İmparatorluğu ya da daha yakın dönemlerde Yugoslavya'da ve SSCB gibi diğer `çok-uluslu' devletlerin kaderine bakıldığında da çok cazip görünür. Bu tezin sorgulamaya çalıştığı tam da bu yaklaşımdır. 1898'de ilk Kürt dergisinin neşredilmesinden 1914 sonbaharında Osmanlı İmparatorluğu'nun I. Dünya Savaşı'na girişine kadar ve 1908 Hürriyet'in İlanı'nın ardından geçen süre içinde `Jön Kürtler' olarak adlandırdığım kişilerin faaliyetleri incelenerek bu yaklaşım mercek altına alınacaktır.Büyük Savaşın öncesindeki Kürt eylemciler bir yandan kendi cemaatlerinin refahıyla ilgilenirken diğer yandan da bu ilgiyi Osmanlı İmparatorluğu'nu güçlendirme sürecinin bir parçası olarak gördüler ve kendi etnik kimliklerini Osmanlıcılıkla uzlaştırmaya çalıştılar. Bu sebeple, `Jön Kürtler'in ideolojisini Kürt milliyetçiliğinin başlangıcı olarak adlandırmaktansa onları ?Kürt rengi taşıyan Osmanlı milliyetçileri? olarak tarif etmenin daha anlamlı olduğunu öne sürüyorum. Kuram düzeyinde bu çalışma etnisite ve milliyetçilik kavramlarını birbirinden ayırmaya çalışacak. Bu iki kavramı birbirinden ayırarak sadece `Jön Kürtler'in ideolojisini incelemekle kalmayacak, aynı zamanda çok-uluslu devletlerin tarihin akışında yok olmaya mahkum olduğu görüşüne bireleştiri sunmaya çalışacaktır. During the final years of its existence, the Ottoman Empire witnessed the proliferation of so-called ?ethnic? journals and associations. That is, journals and associations which sought to represent and promote the interests of particular ethnic communities residing in the vast domains of the Sultan. While these journals and organisations entertained the broader socio-political objective of `awakening?, by means of education, their community, this invites the question: to what ends?In traditional historiography, the presence of such journals and associations has been taken as a sign of the historical obsolescence of the `multi-ethnic? state. This point of view holds that the formation of these journals and organisations was the first `proto-nationalist? stage in a progressive development which ultimately culminated in the formation of fully fledged nationalist movements and new nation-states. Indeed, at the more conspiratorial end of Turkish historiography it is alleged that such groups harboured clandestine separatist agendas from their inception. Certainly in hindsight such a teleological view is attractive given not only the history of the Ottoman Empire but also the fate of other `multi ethnic? states such as Austria-Hungary or in more recent times Yugoslavia and the USSR. However, it is exactly this teleology that this thesis will attempt to challenge via the assessment of the activities of those I would describe as the `Young Kurds? between the foundation of the first Kurdish journal in 1898, through the Constitutional Revolution of 1908, and up to Ottoman entry into the Great War in the autumn of 1914.It will be argued that the generation of Kurdish activists operating before the Great War, while demonstrating a keen interest in the welfare of their community, saw this interest as part of a process of strengthening the Ottoman Empire and sought to reconcile their ethnic identity with Ottomanism. As such rather than regarding their ideology as `proto? Kurdish nationalism, I will argue that it would be far more meaningful to describe them as ?Ottoman Nationalists with Kurdish colours.? On a theoretical level this study will attempt to disentangle to concept of ethnicity and nationalism. By disentangling these two concepts, not only will it be able to understand the ideology of the `Young Kurds? but also perhaps challenge generally held yet fallacious view that multi-ethnic states are historically doomed.
Collections