Scientific collaboration networks: Knowledge diffusion and fragmentation in Turkish management academia

Abstract

Bu tez çalışmasının genel odağı, bilimsel bilginin yayınımı ile ortak bilimsel çalışmalarla gözlemlenebilen sosyal ağ yapıları arasındaki etkileşimler üzerinedir. Tez çalışması bu çerçevede, alana farklı, ama ilintili katkılar sağlar: İlk olarak, akademilerde bilginin yayınımı çalışılırken kullanılabilecek bir teorik çerçeve hazırlar ve sunar. Teorik çerçeve bilginin üretim ve yayınım sürecinin sosyal yapı ile karşılıklılık ilkesine vurgu yapan bilim sosyolojisi kuramından hareket eder. İkinci olarak, tartışılan teorik çerçeve ile uyumlu bir araştırma yöntemi geliştirir. Söz konusu yöntem, çalışılan bilim camiasının bilişsel yapısı ile kolektif çalışma motiflerini bir arada, sosyal bilişsel analizler dahilinde incelemeyi sağlar. Yöntem meta ağlar ile kelimelerin birliktelik analizleri yaklaşımlarını geliştirerek birleştirir ve önerilen yeni bir model ile güçlendirir. Yeni model her bir yazarı yayınlamayı tercih ettikleri konuların alandaki yaygınlığı ve kendi içinde çalışılmışlığı bilgisini kullanarak stratejik bir şema üzerine konumlandırır. Üçüncü olarak, teorik çeçreve ışığında geliştirilen yöntem, bilimsel bilginin ulusal düzeyde bir sosyal bilişsel sistem dahilinde boylamsal yayınımının incelenmesi üzerine uygulanarak örneklenir. Bu çerçevede Türkiye isletme akademisine özgü başlıca şu sorulara cevap verilmiştir: (i) Camia dahilinde belirginleşen bilginin yayınım mekanizmaları nelerdir? (ii) Camiadaki bilim insanlarının sosyal bilişsel yapıları ile yayın yapılan konuların stratejik seçimi arasında anlamlı bir ilişki var mıdır? (iii) Camia dahilinde bölümlenmenin eksenlerini hangi etkenler oluşturur? (iv) Söz konusu etkenlerin boylamsal evrimi nasıl bir seyir izler?Örnek alan araştırması ise, Türkiye işletme akademisi tarafından 1922-2008 yılları arasında üretilen bilimsel makaleler üzerinden yürütülmüştür. Çalışma Türkiye işletme akademisine dair bir çok bulgu sunar. Öne çıkan bulgularda, yerel yayınlar kapsamındaki bilginin yayınımı rejiminin enformasyonun sosyal yapılardaki akışı gibi davrandığı görülmüştür. Diğer taraftan uluslararasi yayınlar kapsamında ise bilginin yayınımının çok yazarlı ortak çalışmaların yaygın tekrarlandığı grupların varlığı ve büyüklüğü ile orantılı arttığı görülmüştür. Ayrıca, yerel yayınlar kapsamında öne çıkan yazarlara ait belirgin sosyal bilişsel özellikler gözlemlenirken, uluslararası yayın yapan yazarlar arasında belirgin bir sosyal bilişsel ayrışmaya rastlanmamıştır. Onun yerine, uluslararası yayınlarda öne cıkan yazarların kolektif calismaların nispeten yoğun olduğu kliklere dahil oldukları gözlemlenmiştir. Yerel yayınlarda öne çıkan yazarlara ait belirgin sosyal bilişsel yapı ise şöyledir: Diğerlerine nispeten daha çok konuda yayın yapmaktadırlar ve ortak çalışma ağlarında merkezi konumlara sahiptirler. Meslekdaşlarına nispeten ayrık bilgiler içeren yayınları vardır. Ayrica alana dair müstesna konulara sahiptirler. Bu açıdan bilişsel yapıları diğerleri ile benzeşmese de alandaki genel konularda da diğerlerine nispeten daha sık yayın yapmaktadırlar.Verilerin derlenmesi ve sayısal, betimsel ve görsel olarak incelenmesi için geliştirilen yeni yazılımlar, bu çalışmaya uyarlanan diğer ilintili yazılımlar ile bütünleştirilmiştir.Söz konusu görgül bulgular tez calışmasının teorik öngörüleri ve tartışmaları ile aynı doğrultuda olup teorik çerçeve ile bütünleşik geliştirilen araştırma yönteminin sunabildiği sosyal ağlar literatürünü zenginleştirebilecek calişmalara işaret eden özgün türde sonuçlardır.

Focus of this dissertation study is the interplay between knowledge diffusion and social collaboration structures. Contribution to the field is three fold. First, it elaborates on mutuality of knowledge and social structure theory borrowed from sociology of knowledge literature, where knowledge is perceived as an essentially social and societal category. Second, it develops a coherent research framework which relates cognitive structure and the collaboration patterns into an integrated socio-knowledge analysis of a given scientific community. The framework combines and extends meta-network perspective and co-word analysis. It is enhanced by introducing a novel model. The model maps actors from co-authorship networks into a strategic diagram of scientists. The mapping is based on cohesiveness and pervasiveness of issues each author has published in the field. Third, it adopts a longitudinal approach to trace knowledge diffusion within peculiarity of a national level socio-knowledge system identifying (i) mechanism of knowledge diffusion within the community, (ii) interplay in between scientists socio-knowlesge structures and their research strategies, (iii) axes of fragmentation in the community, and (iv) their evolutions over time.The exemplary longitudinal case from Turkey covers scientific publication activities in Turkish management academia spanning the years from 1922 until 2008. Amongst other findings, it is seen that management knowledge within local community is transferred following patterns of information diffusion rather then patterns of knowledge diffusion found elsewhere at cognitively demanding areas. On the other hand, publishing in citation indexed international journals reveals formation of cohesive team structures as a mean of collaborative knowledge production and transfer. Besides, while within local community diffusion of management knowledge is lead by academicians with certain socio-knowledge properties, academicians publishing at international arena do not show any significantly differing socio-cognitive properties, instead, they are merely embedded in strongly connected groups. Leading academicians within local community exhibit a common cognitive structure relative to the rest of the community. They have more social ties and more diversified knowledge compared to the rest. Knowledge they have is distinct compared to their peers in the network, they hold certain part of their knowledge exclusively, thus knowledge-wise they don't resemble the rest, but they keep a level of common knowledge with the rest of the community.The in depth analyses on the exemplary case are demonstrated with a rigorous set of computationally supported descriptive and visual tools, which are adopted or developed for this dissertation work.Empirical findings of exemplary case are in align with theoretical discussions of the dissertation. They provide new perspectives within body of relevant literature and points the potential of proposed research framework to be employed for future directions.