Technoculture and hyperreality in Don Delillo`s Americana, Great Jones Street, and White Noise
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
21. yüzyılda 'gerçek' ile temasın birçok açıdan koptuğunu ve bu durumdan zevk aldığımızı, tarih anlayışımızın tamamen kaybolduğunu ve bu anlayışımızın başka anlayışlarla yer değiştirmeye zorlandığını, artık tüketim toplumunun hâkim olduğunu, 'gerçek' olandan ziyade onun kopyasının ve kopyasının da kopyasının 'gerçek'i belirlediğini, medyanın veya medya araçlarının kitleleri yönetme ve yönlendirmede baskıcı gücünün olduğunu birçok postmodernist yazar, teorisyen ve eleştirmenler eserlerinde dile getirmekte ve tartışmaktadırlar. Özellikle 21. yüzyılda dünya çapında kitleler medya teknolojileriyle yönetilip, reklamlar, filmler, röportajlar ve buna benzer içeriklerle tüketmeye yönlendirilmektedir. Tüketim ihtiyaç kavramından çıkarılıp tamamen bir türlü doyurulmayan arzu ve sınırsız istek anlamına dönüştürülmektedir. Öte yandan bireyler kendi benlik ve kimliklerini unutup kitle benliği ve kimliğinin benimsemektedirler. Toplumsal, politik ve kültürel konularla yakından ilgilenen çağdaş Amerikalı yazar Don DeLillo'nun yazdığı oyunlarda ve romanlarda geç dönem kapitalizm ve kültür endüstrisi yansımaları, tüketim toplumu etkileri ve bireyin ölümü ile karşılaşılmaktadır. Bu bağlamda, bu tez, Don DeLillo'nun Americana, Great Jones Street ve White Noise adlı romanlarındaki ana karakterlerin içinde bulundukları fiziksel ve ruhsal hallerin sebep-sonuç ilişkisini teknokültür ve hipergerçeklik gibi kavramlar üzerinden değerlendirecektir. Bu değerlendirmeyi ise genel anlamda postmodernist eleştirel teoriye dayandırarak, ve spesifik olarak ise Jean Baudrillard'ın Simülasyon kuramı, Tüketim toplumu ve kitle anlayışı, Marshall McLuhan'ın medya kuramı, 'sıcak' ve 'soğuk' medya anlayışı, Zygmunt Bauman'ın 'likidite', ve 'ihtiyaç', 'arzu' ve 'istek' kavramları, François Lyotard'ın 'Postmodern durum' anlayışıyla ilişkilendirerek gerçekleştirecektir. In 21st century, many postmodernist authors, theorists and critics explain and argue in their works that the contact with the 'reality or real' have been lost in various respects, and people have been fascinated with this loss, and that the sense of historicity has disappeared or forced to be replaced with other ways or forms of historicity, and that consumer society dominates over the masses, and that the copy or copy of copy defines the sense of 'reality or real', and that media technologies and mass media have a domineering power over the guidance of people's lives. Most specifically, the masses around the globe in the 21st century are forced to consume through media and their contents such as advertisements, movies, interviews and so forth. The consumption is transformed into insatiable desires and wishes rather than needs. Furthermore, individuals forget their 'authentic self' and identities, and adopt the self and identity of the masses. The effects of late capitalism and culture industry, the death or end of the subject are reflected in the plays and novels of Don DeLillo, a contemporary American writer. In this respect, this dissertation argues causes and effects of the physical and psychological states of the characters in White Noise, Great Jones Street and Americana based on postmodern concepts such as technoculture and hyperreality. In addition, this argument will be supported by the postmodern theory in general terms, and with Jean Baudrillard's Simulation theory, his theories of the consumer society and the masses, Marshall McLuhan's media theory and specifically 'hot' and 'cool' media, Zygmunt Bauman's 'liquidity', and 'need', 'desire', and 'wish' and François Lyotard's Postmodern Condition more specifically.
Collections