Yeni nesilde beslenme okuryazarlığı eğitiminin farkındalık düzeyine etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çocukluk ve adolesan dönemi, büyüme ve gelişmenin en hızlı olduğu, beslenme alışkanlıklarının da değiştiği ve olumsuz beslenme davranışlarının artabileceği bir dönemdir. Özellikle yeni nesildeki olumsuz beslenme alışkanlıklarının değiştirilmesi, `beslenme okuryazarlığı` seviyelerinin artırılarak onlara daha dengeli veya sağlıklı beslenme davranışlarının kazandırılması ve bu kültürün sonraki kuşaklara aktarılması önem arz etmektedir. Çalışmamız, İstanbul il merkezinde bulunan Fahrettin Kerim Gökay Anadolu Lisesi'nde Eylül 2018-Nisan 2019 tarihleri arasında 8 ay boyunca 200 gönüllü öğrenciye uygulandı. Bu okulda 10 ve 11'inci sınıf öğrencilerine beslenme okuryazarlığı eğitim programının uygulanması planlanıp, öğrencilerin beslenme alışkanlığı ve beslenme okuryazarlığı seviyeleri üzerinde eğitimin etkisinin incelenmesi amaçlandı. Bu çalışma sırasında öğrencilere 22 sorudan oluşan, Türkiye'de geçerlilik güvenirliliği olan Adolesan Beslenme Okuryazarlık Ölçeği (ABOÖ) kullanıldı. Ayrıca, genel beslenme alışkanlığını kapsayan 18 soru içeren bir anket ve Türkiye'de geçerlilik güvenirliliği olan 19 soru içeren Adolesan Beslenme Alışkanlıkları Kontrol Listesi (ABAKL) kullanıldı. Anketler hem eğitim öncesi ve hem de eğitim sonrası olmak kaydıyla 2 kere uygulandı. Önce, `ön-test/anket` yoluyla öğrencilerin beslenme alışkanlığı ve beslenme okuryazarlığı seviyesi belirlenip, farkındalıkları tespit edilmeye çalışıldı. Sonra, beslenme konularından oluşan yüz yüze bir eğitim, her hafta 2 gün 1'er saat olmak üzere toplam 1 ay boyunca 8 saat olarak yapıldı. Son aşamada ise, eğitimden 5 ay sonra, yine `son-test/anket` yoluyla öğrencilerin beslenme alışkanlığı ve beslenme okuryazarlığı seviyesi belirlenip farkındalıkları ve verilen eğitimin farklılık yaratıp yaratmadığı tespit edilmeye çalışıldı. Çalışmaya katılan bireylerin %57'si kız öğrenci olup, öğrencilerin ortalama yaşları 15±0,66'dır. Kız öğrencilerde, Beslenme okuryazarlık ölçeği ortalama skoru eğitim öncesi 5 üzerinden 3,56 iken, eğitim sonunda 3,44'e düşmüştür. Bu düşüş istatistiksel açıdan anlamlı çıkmıştır (p<0,05). Erkeklerde ise, beslenme okuryazarlık ölçeği skor ortalaması 3,31 iken, eğitim sonunda yine 3,31'de kalmıştır. Beslenme okuryazarlık ölçeğinin alt gruplarından işlevsel beslenme okuryazarlığı skoru, hem kızlarda hem de erkeklerde eğitim sonrası artmıştır, ancak bu artış istatistiksel açıdan anlamlı değildir. Etkileşimli beslenme okuryazarlığı skorlarına bakıldığında, kızlarda eğitim sonrası bu skor düşerken (3,33'ten 3,18'e) erkeklerde hafif bir artış göstermiştir (3,13'ten 3,16'ya), ancak kızlardaki düşüş istatistiksel açıdan anlamlı görünürken erkeklerdeki artış anlamlı değildir. Diğer taraftan, kritik beslenme okuryazarlığı skorları hem kızlarda hem de erkeklerde eğitim sonrası düşmüştür, ancak bu düşüş kızlarda istatistiksel açıdan anlamlı (p<0,05) iken erkeklerde anlamlı değildir. Yine, eğitimin beslenme alışkanlığı üzerine olumlu bir etkisi beklenirken, kız öğrencilerde eğitim öncesi ABAKL listesi skorları ortalaması 19 üzerinden 10,03 iken eğitim sonrasında 9,34'e düşmüştür. Erkek öğrencilerde de aynı şekilde eğitim öncesi ABAKL skorları ortalaması 9,80 iken 8,94'e gerilemiştir. Her iki cinsiyet için de bu düşüşler istatistiksel açıdan anlamlı çıkmıştır (p<0,05). ABOÖ ve ABAKL skorları cinsiyet farklılığına bakılarak incelendiğinde ise kız öğrencilerin değerleri erkek öğrencilere göre daha yüksek görülmüş, ancak sadece eğitim öncesi ABOÖ değerlerinin istatistiksel açıdan anlamlı olduğu tespit edilmiştir (p<0,05).Çalışma sonunda, eğitimin skorlara katkı yapması beklentisinin aksine, bazı skorlarda ters yönde düşüşler görülmüş ve bu düşüşler istatistiksel olarak da anlamlı çıkmıştır. Yani, bu çalışmadan elde edilen bulgulara göre, beslenme okuryazarlığı bilincinin gelişmesi için verilmiş olan eğitimin yeterli etkiyi gösteremediği sonucu çıkmaktadır. Bu düşüşler ve bu sonuç, mantıken beklenen bir sonuç değildir. Sonuçların bu şekilde çıkmasına, gençlerin soruları bilinçli bir şekilde cevap vermemiş veya sınav dönemlerine denk gelmesi yüzünden hızlı ve baştan savma cevaplamış ya da tepkisel olarak yanlış cevaplamış olmaları gibi bilmediğimiz başka faktörler sebebiyet vermiş olabilir. Bu yüzden, bundan sonraki çalışmalarda bu hususların göz önünde bulundurulmasının önemli olduğu ve bu sonuca yol açan muhtemel sebeplerin derinlemesine araştırılıp okullarda daha kapsamlı ve daha uzun bir eğitimin verilmesi gerektiği düşünülmektedir. Bu çalışmada da görüldüğü üzere, adolesanların günlük harcadığı enerjiyi besinlerle karşılamaya çalıştıkları fakat yeterince sağlıklı ve dengeli beslenme yaşam tarzını uygulayamadıkları anlaşılmaktadır. Beslenme bozukluğunun olduğu adolesanlar belirlenip, multidisipliner bir ekiple (diyetisyen, hekim, psikolog vb) tüketilen yiyeceklerin çeşitliliği, içecek tüketimi ve öğün sıklığının da yer aldığı daha geniş kapsamlı çalışmalar yapılmalıdır. Düzenli takip, sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı müdahaleleri önemli ve gereklidir. Childhood and adolescence are the periods in which growth and development are the fastest, eating habits change and negative eating behaviors may increase. It is especially important to change the negative dietary habits of the new generation, to increase the levels of 'nutrition literacy' and to give them more balanced or healthy eating behaviors and to transfer this culture to the next generations. Our study was conducted on 200 volunteer students at Fahrettin Kerim Gökay Anatolian High School in Istanbul for 8 months between September 2018 and April 2019. In this school, it was planned to implement the nutritional literacy education program for the 10th and 11th grade students and to investigate the effect of education on the nutritional habits and nutritional literacy level of the students.The questionnaire conducted on the students comprised of three sections. The first section comprised of Adolescent Nutrition Literacy Scale (ANLS) consisting of 22 questions whose reliability and validity was done in Turkey was used. The second section comprised of a general questionnaire containing 18 questions covering the overall dietary habits of the students. Finally, the third section comprised of Adolescent Food Habits Checklist (AFHC) containing 19 questions whose validity and reliability was performed in Turkey. The questionnaires were administered twice before and after the education program, and the pre-test / post-test was used to determine the level of nutritional habits and nutritional literacy of the students. Interactive training on nutrition subjects was conducted for 2 days a week for 1 hour thus for 8 hours in total for a month. Five months after the education program, the students' nutritional habits and nutritional literacy levels were determined by `post-test/questionnaire` again to determine the level of awareness. 57% of the participants were female students and mean age of all participants was 15±0.66 years. In female students, nutritional literacy scale score decreased from 3,56 out of 5 to 3,44 at the end of the training program. However, this decrease was not statistically significant (P> 0,05). In males however, the mean nutrition literacy score remained unchanged at 3,31 out of 5, at the end of the training. Functional nutritional literacy score, one of the sub-groups of the nutritional literacy scale, increased after training in both males and females, although the increase was not statistically significant. The interactive nutritional literacy score decreased in female students after the training program (from 3,33 to 3,18) and showed a slight increase in males (from 3,13 to 3,16). The decrease in female students was statistically significant (p<0,05) but the increase in male students following the training was not significant. Critical nutritional literacy scores decreased in both male and female students after the training; however, the decrease was significant in female students (p<0,05) but not in males.While a positive effect of training was expected on nutritional habits of the students, the mean pre-training AFHC scores of female students decreased from 10,03 to 9,34 after training. Likewise, the mean pre-training AFHC scores of male students decreased from 9,80 to 8,94. The decrease in AFHC scores were statistically significant in case of either genders (p<0,05). When the ANLS and AFHC scores were analyzed as per gender differences, the values of female students were found to be higher than male students, however only the scores prior to the training was found to be statistically significant (p<0,05). At the end of the study, contrary to the expectation that education would contribute to the scores, decreases in scores were observed in the opposite direction and these some of the decreases were statistically significant. In other words, according to the findings obtained from this study, it was concluded that the training provided for the development of nutrition literacy consciousness did not exhibit a sufficient effect. The contradictory results may have caused by factors such as incorrect and sloppy responses provided deliberately by the students due to exam stress, carelessness, negative reactive behavior or some other unknown issues. Therefore, it is important to consider these factors in the future studies and possible reasons leading to these results should be investigated in depth and a more comprehensive and longer education should be provided in schools.As was observed in this study, although adolescents try to compensate for the daily energy requirements with certain food items, but they do not implement a healthy and balanced nutrition lifestyle. Adolescents with nutritional disorders should be identified, and a wide range of study must be conducted by means of a multidisciplinary team (dietitians, physicians, psychologists, etc.) including the variety of foods consumed, beverage consumption and meal frequency. Regular follow-up, healthy eating and lifestyle interventions are important and necessary
Collections