Avrupa Birliği uyum sürecinde Türkiye`de iş sağlığı ve güvenliği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
18. ve 19. yüzyılda başlamış olan Sanayi Devriminin gelişmesine parallel olarak iş kazaları ve meslek hastalıklarında görülen artış üzerine yeni önlemler alınmaya gerek görülmüş ve bu önlemler zamanla birçok ülkede yaptırım gücü kazanmış kurumsal yapıların oluşmasını sağlamıştır. Bunlardan biri de 1950'li yıllarda Belçika, Almanya, Fransa, İtalya, Lüksemburg ve Hollanda olmak üzere altı kurucu ülke tarafından kurulan Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu zaman içerisinde Roma Antlaşması'nı imzalayarak ortak bir pazara dayalı Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET)'dur.Birçok ülke bu kurumsal yapıya üye olmuş ve gerek yasalara, gerek direktiflere uyum sağlamaya çalışmıştır.Türkiye de bu ülkelerden biridir. Ülkemizde,iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili uygulamalar Osmanlı döneminde 1865 yılında Dilaver Paşa Nizamnamesiyle Cumhuriyet ve sonrası dönemde de birtakım kanun ve yönetmeliklerle iyileştirmeye yönelik yer verilmiştir. 1945 yılında Çalışma Bakanlığını kurulması İş güvenliği ve İş sağlığı konusunda en önemli aşama olmuştur.Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığından sonra, İş Sağlığı ve Güvenliği Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü Başkanlığı (İSGÜM),İş Teftiş Kurulu Başkanlığı (İTKB), İş Sağliği ve Güvenliği Genel Müdürlüğü (İSGGM), Çalışma ve Sosyal Güvenlik Eğitim Merkezi (ÇASGEM) gibi kurum ve kuruluşlar oluşturulmuştur.4857 sayılı İş Kanununun kabulünden sonra, iş sağlığı ve güvenliği konusunda Avrupa Birliği'ne uyum amaçlanmıştır.Avrupa Birliği'nde yayınlanan politika belgelerine parallel olarak, Türkiye'de de yeni kanunlar, yönetmelikler ve ulusal politika belgeleri yayınlanmış ve 30 Haziran 2012'de 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu kanun,bütün işyerlerini kapsamı altına alan koruma ve önleme anlayışına yöneliktir. 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda, belli tanımlar yapılmış, kapması genişletilmiş, çalışanların ve işverenlerin yükümlülükleri detaylı bir şekilde düzenlenmiştir.Tez çalışmamda,Avrupa Birliği uyum sürecinde Türkiye'de uygulanan iyileştirme aşamaları ,hazırlanan kanun ve ulusal politika belgeleri amaç ve hedefleri incelenerek böylece Avrupa Birliği sürecinde iş sağlığı ve güvenliği konusunda Türkiye'nin mevcut durumu değerlendirilmiştir. Ayrıca Türkiye-Avrupa Birliği ilşikileri, Avrupa Birliği'nde (AB) İş Sağlığı ve Güvenliğinin gelişimi, bu gelişim ile mevzuatın oluşumu, İSG alanında yayınlanmış olan direktifler ve politikalara yer verilmiş bazı avrupa ülkelerinin istatistik verileri karşılaştırılmış ve Avrupa Birliği'nde İş Sağlığı ve Güvenliği uygulamarına örnek ülkeler de dâhil edilmiştir. Bu bilimsel araştırmada Avrupa Birliği'ne uyum sürecinde Türkiye'de İş Sağlığı ve Güvenliği Mevzuatındaki değişiklikler ve Mevzuata uyumlaştırılma süreçleri araştırılmıştır. In parallel with the development of the Industrial Revolution, which began in the 18th and 19th centuries, new precautions had to be taken on the increase in occupational accidents and occupational diseases, and these measures ensured the formation of institutional structures that were sanctioned in many countries over time.One of these is the European Coal and Steel Community (EEC), which was founded by the six founding nations, Belgium, Germany, France, Italy, Luxembourg and the Netherlands, in the 1950s, through the signing of the Rome Interpretation over time. Many countries have become members of this institutional structure and have tried to comply with both the law and the directives. Many countries have joined these working organizations and have tried to comply with both the legislation and the directives. Turkey is one of these countries.Practices related to occupational health and safety in our country In the Ottoman period, in 1865, with Dilaver Pasha Ordinance, the Republic and the post-period were given a place to improve with some laws and regulations. Establishment of the Ministry of Labor in 1945 has been the most important stage of work safety and occupational health.After the Ministry of Labor and Social Security, there are institutions such as the Institute for Occupational Health and Safety Research and Development (ISGÜM), the Labor Inspection Board (İTKB), the General Directorate of Occupational Health and Safety (ISGGM) and the Labor and Social Security Training Center (ÇASGEM) Organizations were established.Following the adoption of the Labor Law No. 4857, The European Union aimed at harmonization with respect to occupational health and safety. Parallel to the policy documents published in The European Union, new laws, regulations and national policy documents were published in Turkey, and on June 30, 2012, numbered 6331 The Law on Occupational Health and Safety came into force. This law is aimed at protection and prevention that covers all businesses. In the Law No. 6331 on Occupational Health and Safety, certain definitions were made, the door was expanded, and the obligations of employees and employers were arranged in detail.In studying the thesis, the aims and targets of the improvement law, prepared law and national policy documents in the European Union harmonization process have been examined so that the current situation of Turkey on occupational health and safety in the European Union process has been evaluated.In addition, Turkey-EU relations, European Union (EU) development of health and safety, the development of legislation, the directives published in the field of OSH and the statistical data of some european countries included in politics have been compared and the European Union has been working on Occupational Health and Safety Examples of applications have been included in the countries. this scientific research, changes in the legislation on occupational health and safety in Turkey and the harmonization processes of the legislation in the EU harmonization process have been investigated.
Collections