Kriz dönemlerinde uygulanan para politikası araçları kırılgan beşli ekonominin incelenmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bir ülkenin makroekonomik dengelerine uygun seçilmiş para politikası ödemeler dengesinin denkliği, enflasyonun kontrol altına alınması, işsizlikle mücadele, ekonomik büyümenin sağlanması ve yatırım ortamının yaratılması açısından önem arz etmektedir. 1980'li yıllardan sonra küresel boyutta meydana gelen birçok krizin gelişmekte olan piyasa ekonomilerini olumsuz yönde etkilediği görülmektedir. Genellikle krizin bir ülkenin ekonomisinde başladığı ve gelişmekte olan piyasalara sıçradığı bilinmektedir. Finansal serbestleşmenin iyi yönetilemeyerek mali yapıdaki sorunlar, yetersiz finansal altyapı ve yaşanan makroekonomik istikrarsızlıklarla birleştiğinde ekonomilerde kırılganlıklara sebep olduğu ve ülkeleri krize sürükleyebildiği görülmektedir. Yapılan çalışmalar sonucunda, 2000 yılı öncesinde kırılgan beşli ülkeler tarafından uygulanan sabit döviz kuru rejimlerinin ve finansal serbestleşmenin düzgün yönetilemeyerek cari dengede bozulmaya ve genellikle de ödemeler dengesine bağlı ekonomik krize neden olduğu belirlenmiştir. 2000 yılından sonra ise portföy yatırımlarının getirisi yüksek olan gelişmekte olan ekonomilere doğru kaydığı ve bu ülkelerin oluşan sermayenin kur üzerindeki etkisine karşı tedbirsiz kaldıkları görülmüştür. Kısa vadeli borçların kırılgan beşli ülkelerin müdahale alanını kısıtladığı ve makroekonomik büyüklüklerinin kırılgan yapıda olduğu saptanmıştır. Aynı zamanda krizden çıkabilmede merkez bankasının para politikasının oluşturulmasında hedef ve araç bağımsızlığına sahip olmasının, düzgün finansal altyapı ve mali sürdürülebilirlikle beraber önemli olduğu sonucuna ulaşılmıştır. The balance of payments chosen in accordance with the macroeconomic balances of a country is of importance in terms of controlling inflation, controlling unemployment, creating economic growth and creating an investment environment. It is seen that many crises that occurred in the global dimension after the 1980s adversely affect the developing market economies. It is generally known that the crisis started in a country's economy and spread to emerging markets. When financial liberalization is not well managed, coupled with the problems in the financial structure, insufficient financial infrastructure and macroeconomic instabilities, it is seen that it causes fragility in economies and can lead countries to crisis.Studies show that fixed exchange rate regimes and financial liberalization implemented by fragile five countries before 2000 could not be managed properly and caused economic deterioration due to deterioration in current account balance and generally balance of payments. After 2000, it was seen that portfolio investments shifted towards developing economies with high returns and these countries remained cautious against the effect of capital on exchange rate. It was found that short-term debts limited the intervention area of fragile five countries and their macroeconomic size was fragile. At the same time, it was concluded that the independence of the central bank in the formulation of monetary policy in order to overcome the crisis is important along with proper financial infrastructure and financial sustainability.
Collections