Türkiye`de gölge tiyatrosu ve yaşayan bir örnek ?Orhan Kurt?
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Türkiye'de gölge oyunu gelenek içinde Karagöz olarak şekillenmiştir. Geleneksel gölge oyunumuz Karagöz usta-çırak ilişkisi ile kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze kadar gelmiştir. Karagöz'de çırak ustasından öğrendiği tekniği sürdürmekte, öğrendiğini kendi beceri ve bilgisiyle değişen zamana uydurarak geliştirmektedir. Ancak bugün Karagöz'ün sadece çocuk oyunu olarak görülmesi, Ramazan gibi yalnızca belirli zamanlarda hatırlanması; Karagöz'ün içerik olarak değişmesine ve bu değerli sanatımızın yavaş yavaş yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına sebep olmuştur. Ayrıca Karagöz oyunu ve bu oyunun ustaları ile ilgili bilgi, belgelerin dağınık olması, kaynakların yetersizliği önemli bir sorun teşkil etmektedir. Karagöz'ü bugün gelenekte olduğu gibi bir usta'ya çıraklık yaparak öğrenme fırsatımız gün geçtikçe azalmaktadır. Zaman içinde yalnızlaştırılan bu kıymetli sanatçıların (hayali) sanatlarını çok geç olmadan kayıt altına almak ve bu yolla yüzyıllar boyu halkın aynası olmuş gölge oyunumuz Karagöz'ün akademik düzeyde araştırılabilmesi; elde edilen bulgu, varsayım ve örneklerin aktarılabilmesi için yapılan bu çalışma, mevcut kaynakların taranması, Hayali Orhan Kurt ile yapılan görüşmeler, gözlemler ve birebir uygulama yöntemi ile gerçekleştirilmiştir. Öncelikle gölge oyunu tarihi incelenmiş, daha sonra Karagöz ve oyunu hakkında bilgiler sunulmuş; son olarakta Hayali Orhan Kurt'un Karagöz tekniği, gözlem yoluyla birebir incelenmiş; kayıt altına alınmıştır.Karagöz tasvir yapımı için kullanılan malzemeler, resimler ile örneklendirilmiş, tasvir yapım aşamasında yapılacak tipin önce kalıp adı verilen bir kağıda resm edilmesi, sonra deriye çizilip kesilmesi, delinmesi ve son olarak boyanması neticesi ile Karagöz'ün öncelikle bir el sanatı olduğu anlatılmıştır. Karagöz oynatımı el hüneri, müzik kabiliyeti ve bilgisi yanısıra tiyatral yetenek de gerektirmektedir. Her tipin ayrı ses tonu, ağzı ve lehçesi vardır ki bunu tek başına hayali seslendirmektedir. Ayrıca Hayali Orhan Kurt'un ve daha genç iki Hayali'nin bugün oynattığı oyun kanavalarından örnekler verilmiştir. Karagöz oynatan bir kişiye ?Hayali? payesinin biçilebilmesi için oynatan kişinin her yönü ile sanatına hakim olması ve içerdiği her unsuru kendi emeği ile yerine getirebilmesi gerektiğinden yola çıkarak, hayalilerin birer yazar, ressam, müzisyen, oyuncu ve düşünür oldukları anlaşılmıştır.Anahtar Kelimeler: Gölge Tiyatrosu, Karagöz, Karagöz Tekniği, Hayali Orhan Kurt Shadow play in Turkey has been shaped as Karagöz through tradition. Our traditional shadow play Karagöz is transferred from generation to generation by a master-apprentice relationship. In Karagöz, apprentice carries on the technique which he learned from his master, and develops it with his skills and knowledge adapting it to the changing times. Yet, today Karagöz?s being seen as children?s play, and being remembered only at certain times such as Ramadan, causes Karagöz to alter in content and this precious art to face the danger of a slow extinction. Also, the scattered information and documents about Karagöz plays and masters of these, and the lack of sources pose a major problem. Nowadays, the opportunity of learning Karagöz through apprenticeship as in the tradition decreases day by day. This work which is done for registering these precious artists (Hayali) who are isolated over time, before it?s too late, and with this way being able to research Karagöz which has been the mirror of our people for centuries on a academic level, and to cite the achieved foundings, examples and assumptions, has been performed with scanning available sources, interviews with Hayali Orhan Kurt, observations and one to one application method. First, the history of shadow plays is examined, then, informations about Karagöz and its plays are provided, and lastly, the technique of Hayali Orhan Kurt on Karagöz is analyzed through observation and is made record.Karagöz is primarily told to be a handicraft, by considering the materials used for Karagöz descriptions which are exemplified with visuals, and the characters to be created are being firstly drawn on papers called patterns, then copied to leathers to be cut and drilled, and lastly being painted. Playing Karagöz not only requires handcraft, musical abilities and knowledge but also needs theatrical skills. Each character has distinct tones, orals and dialects which are all vocalized by Hayali. Furthermore, several instances of actual play canvases from Hayali Orhan Kurt and two other younger Hayali are given. Considering someone who plays Karagöz has to master this art with all aspects, and must be able to manage every element it contains with his own labor in order to grant the rank of ?Hayali? to that person, it is realised that the Hayali are playwrights, painters, musicians, actors and philosophers.Key Words: Shadow Theater, Karagöz, Technique of Karagöz, Hayali Orhan Kurt
Collections