Amerika Birleşik Devletleri`nde Yahudi lobisinin dış politikaya etkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Amerika Birleşik Devletleri Kongre'sinde güçlü bir lobi faaliyeti yürüten Yahudi lobisi, dış politikada İsrail Devleti'nin çıkarları doğrultusunda karar alınması yönünde etkide bulunmaya çalışmaktadır. Bu konuda özellikle coğrafi konumu nedeniyle kendi varoluşuna tehdit olabilecek ülkelerin bertaraf etmeye ya da en azından güçlerini dengede tutabilecek bir dış politika kararları aldırmaya çaba sarf etmektedirler. Bu çalışmada Kongre üzerinde Yahudi lobisinin etkisi ve gücünün incelenmesi için iki örnek olay alınıp karşılaştırmalı analiz yapılmıştır. İlk örnek olay olarak Irak Savaşı'nda Yahudi lobisinin etkisi ve gücü Kongre üzerinde özellikle finans ve medya aracılığı ile daha hissedilir olurken, İran nükleer programıyla ilgili olarak 2003 yılından itibaren yürütülen müzakerelerde Yahudi lobisi ve İsrail'in tutumu gerek medyanın gerekse başlıca Yahudi lobi kuruluşu olan Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi'nin söylemlerine ve sert tutumlarına rağmen etkisi ve gücü daha az hissedilmiş ve müzakerelerin durdurulması yönünde yürütmüş olduğu faaliyetleri sonuçsuz kalmıştır. Sonuç olarak Yahudi lobisinin söz konusu iki örnek olayda gücü ve etkisi birisinde daha etkili olurken diğerinde görece daha az etkisi hissedilmiştir. Jewish lobby in the United States has been actively involved in the American politics and tried to influence the decisions of the Congress in line with Israel's interests. Particularly, it has lobbied for taking foreign policy decisions that would help to elimininate 'hostile' regimes which threatened the existence of Israel and 'distrupted' the balance of power in the region. This thesis examines two case study in comparative manner. In the first case, Jewish lobby's impact and power on the US's Congress's decision about Iraq war became apparent. In the second case, the possible impact of the same lobby that aims to impede US-Iranian nuclear talks is relatively limited despite the similar discourses in the first case.
Collections