Misyonerlik faaliyetleri ve Türk dünyasına yönelik çalışmaları

Abstract

IV ÖZET Türklerin Anadolu'ya gelişleriyle başlayan süreçte Batının onlara bakış açısı hemen hemen hiç değişmemiştir. Bölgede Türk varlığı hep yabancı bir unsur olarak görülmüş ve onu pasivize edici bir siyaset izlenmiştir. Bu kapsamda uzun vadeli bir emperyalist planının araçlarından birisi olarak kullanılan misyonerlik faaliyetleri, tarihten beri ülkemize yönelik tehditlerden birisi olarak öne çıkmakta ve özellikle son dönemde milli bütünlüğümüzü sarsıcı bir mahiyete bürünmektedir. Bu hassasiyetin ortaya konulması açısından misyonerliğin kaynağı olan Hıristiyanlık dini ele alınarak tarihi süreci irdelenmiştir. Bu kapsamda Hıristiyanlık içersinde misyonerlik anlayışını hangi temeller üzerinde ve kimler tarafından oluşturulduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır. Misyonerlerin çalışma alanları ve hedefleri izah edildikten sonra tüm dünyada ve ülkemizde misyonerlik faaliyetlerinin yürütülmesine yönelik örnekler ifade edilmiştir. Bu bilgiler ışığında ülkemiz ve Türk dünyası için misyonerliğin en tehlikeli yönünün din değiştirmek olmadığı, asıl gayenin kültür emperyalizmi diye tanımlayabileceğimiz Hıristiyan kültür ve yaşam tarzının insanlarımıza empoze edilerek, neticede batı için istenilen yönde kullanılabilecek bir toplumun yaratılması olduğu gözden kaçmamalıdır. Bu anlamda, misyonerlik faaliyetlerinin doğru anlaşılarak bu tehlikeye karşı yasal tedbirlerin yanında, halkın bilinçlendirilmesi şeklinde de bir mücadeleye girilmesinin uygun olacağı değerlendirilmektedir.

SUMMARY The western countries point of view against the Turkish society has never changed since the beginning of their arrivals to Anatolia. Turks in the region has always been taken as a clanger and they have been treated as if they do not belong to the place and as a result of this idea, a policy to make the country nonfunctional in the region was practiced. Being one of the most dangerous tools of the imperialist countries plans, missionary activities has always been an important threat all through the history and it has now started to become a threat against our national existance. In this thesis in order to point out the sensivity of the subject, the historical background of Christianity has been examined. The basis of using missionary activities within Christianity and the power behind these activities have been tried to put forward. After explaining their objectives and the areas that they work, some examples were given on how the missionary activities have been carried out both in our country and also in the rest of the world. After the information given on the subject, it has been pointed out that the real threat coming from the missionary activities is not a few people changing their religion; the real purpose of these activities is to change the culture of the country. In other words their real aim is to make cultural imperialism. It shouldn't be forgotten that by imposing Christian culture and way of living, a society will be created in order to serve the western countries when needed. As a result, in this thesis it has been aimed to make the danger clear and as well as the legal precautions taken on the danger, it has been pointed out that, it would be appropriate to make the society conscious of the danger.