Kırım kongo kanamalı ateşi ön tanısı ile takip edilmiş çocuk vakaların retrospektif değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Çalışmamızın amacı Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları servisinde Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ( KKKA ) tanısı ile takip edilmiş hastaların klinik, demografik özelliklerinin ve laboratuvar bulgularının değerlendirilmesidir.Ocak 2012-Temmuz 2016 tarihleri arasında KKKA öntanısı alan hastaların kayıtları tıbbi kayıtları geriye dönük olarak incelendi. Vakaların epidemiyolojik, demografik ve klinik özellikleri, laboratuvar verileri, tedavi şekilleri ve sonuçları dosyalardan tespit edildi. Ocak 2012-Temmuz 2016 tarihleri arasında KKKA öntanılı 100 hasta tespit edildi. Hastaların %52' si kırsal kesimden geliyordu. En çok başvuru Nisan ve Haziran ( %69 ) ayları aralığında idi. Hastaların %100' ünde kene ile temas öyküsü vardı. Hastaneye başvuru esnasında başlıca semptomlar ve bulgular ateş ( %38 ), hematolojik bulgular ( %34 ), halsizlik ( %47 ), karın ağrısı ( %11 ), başağrısı (%25), kas ağrısı ( %44 ) idi. Hastaneye başvuru esnasında hastaların %6' sinda trombositopeni, %26' sında lökopeni, %26' sında yüksek AST, %12' sinde yüksek ALT, %44' ünde yüksek LDH, %70' inde yüksek CPK, %8' inde uzamış PT, %28' sinde uzamış PTT, %13' ünde yüksek INR saptandı. Hastaların tamamı destek amaçlı sıvı-elektrolit tedavisi, %5' i aferezli trombosit süspansiyonu, %13' ü taze donmuş plazma, %12' si tekrarlayan sayıda eritrosit süspansiyonu, %13' ü ribavirin tedavisi aldı. Takibe aldığımız hastalarımız şifa ile taburcu edildi.Sonuç olarak, KKKA klinik bulguları çocuklarda erişkinlere benzerdir ve ancak KKKA çocuklardaki seyri daha iyidir. Etkinliği kesin olarak kanıtlanmış bir tedavi methodu henüz bulunmamakta olup tedavinin en büyük bölümünü destek tedavisi oluşturmaktadır. The aim of our study is to evaluate the clinical, demographic and laboratory findings of the patients who were followed up with the diagnosis of Crimean-Congo hemorrhagic fever ( CCHF ) in Gaziosmanpaşa University Medical Faculty Child Health and Diseases Service.The medical records of the records of patients who had CCHF prevalence between January 2012 and July 2016 were reviewed retrospectively. Epidemiological, demographic and clinical characteristics of the cases, laboratory data, treatment modalities and results were extracted from the files.Between January 2012 and July 2016, a total of 100 patients with CCHF were detected. 52 % of the patients came from rural areas. The most applications were in April and June ( 69 % ) months. 100 % of the patients had a history of contact with ticks. The main symptoms and signs were fever (38%), haematological findings ( 34% ), malaise ( 47 % ), abdominal pain ( 11 % ), headache ( 25 % ) and muscle pain ( 44 % ). At the time of admission to the hospital, 6 % of patients had thrombocytopenia, 26 % had leukopenia, 26 % had high AST, 12 % had high ALT, 44 % had high LDH, 70 % had high CPK, 8 % , Prolonged PTT in 28 % and high INR in 13 %. All patients underwent liquid-electrolyte therapy for support, 5 % aphasic platelet suspension, 13 % fresh frozen plasma, 12 % repeated erythrocyte suspension, and 13 % received ribavirin treatment. Our patients we were taking were discharged with healing.In conclusion, clinical manifestations of CCHF are similar to adults in children and CCHF is more favorable in children. There is no definitive proven treatment method yet, and most of the treatment is supportive treatment.
Collections