Postmenopozal hormon reseptörü pozitif meme kanserli olgularda aromataz inhibitörlerinin kemik mineral dansitometre üzerine etkileri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Postmenopozal hormon reseptörü pozitif meme kanserli olgularda aromataz inhibitörlerinin kemik mineral dansitometre üzerine etkileri. Meme kanseri tedavisinde kullanılan aromataz inhibitörleri, kemik mineral dansitesine etki etmektedir ve meme kanserli hastalarda osteoporoz gelişimine neden olabilmektedir. Çalışmamızda aromataz inhibitörlerinin postmenopozal meme kanseri hastalarındaki kemik mineral dansitometre üzerine etkilerini araştırmayı hedefledik. Çalışmamız retrospektif dosya taraması şeklinde yapıldı. Çalışmamıza Ocak 2012- Şubat 2017 yılları arasında Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Tıbbi Onkoloji polikliniğine başvuran meme kanseri tanısı almış metastaz bulgusu olmayan 50 yaş ve üzeri postmenopozal hastalar alındı. Hastalar çalışma ve kontrol grubu olarak iki gruba ayrıldı. Hastaların yaşı, tanı anında hastalığın evresi, hormon reseptör durumu, insan epidermal büyüme faktörü reseptörü-2 amplifikasyonu durumu, aldıkları aromataz inhibitörü, hormonoterapi başlandığı zaman bakılan kalsiyum, lomber ve femur kemik mineral dansitometre değerleri ve 1 yılın sonundaki değerleri, osteopeni ya da osteoporoz saptanan hastaların aldıkları tedaviler belirlendi. Son 5 yılda takip ve tedavisi yapılmış olan meme kanserli hastaların dosyaları incelenerek verilere ulaşıldı. Çalışma grubu 80 kontrol grubu 20 olmak üzere toplam 100 hastanın verileri kullanıldı. Bizim çalışmamızda aromataz inhibitörlerinin hastaların kemik mineral dansitometre sonuçları üzerine etkileri hormonoterapi alan hastalarda osteoporoz gelişiminin değerlendirilmesi amaçlandı. Çalışma grubundaki 80 hastanın aromataz inhibitörü tedavisine başladıkları zaman bakılan lomber T skoru ortalama -1.12; 1. yılın sonunda bakılan lomber T skoru ortalama -1.82 olarak belirlendi ve istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p <0,001). Çalışma grubundaki 80 hastanın femur T skorlarına bakıldığında ise, başlangıçtaki femur T skoru ortalama -0.67; 1. yılın sonunda ise -1.26 olarak bulundu ve istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p <0,001). Çalışma grubundaki hastaların tedavi başlangıcında bakılan serum kalsiyum değerleri ortalama 9.64; 1. yılın sonunda bakılan serum kalsiyum değerleri ortalama 9.48 saptandı ve istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p: 0,005). Çalışma ve kontrol grubu arasında da lomber ve femur T skorları ile serum kalsiyum ortalamaları karşılaştırıldı. Kontrol grubunda 1. yıl lomber T skoru ortalaması -1.04 iken; çalışma grubunda 1. yılın sonundaki lomber T skoru ortalaması -1.82 olarak saptandı ve istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi (p: 0,001). Gruplar arasında başlangıç lomber, başlangıç femur ve 1. yıl femur T skorları arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Anastrozol ve letrozol alan hastaların 1 yıl sonraki kemik mineral dansitometre değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı derecede kötüleşme saptandı. Anastrozol ve letrozol kolunun karşılaştırılmasında ise letrozol alan hasta grubunda lomber ve femur T skorları arasında da istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptandı. Letrozol alan hastalarda anastrozol alan hastalara göre serum kalsiyum ve kemik mineral dansitometre değerlerinin daha anlamlı bir şekilde kötüleştiği sonucuna varıldı (p: 0,004). Kontrol grubundaki 20 hastanın başlangıç lomber T skorları ortalama -1,04; 1. yıl lomber T skorları ortalama -1,04 olarak saptandı ve istatistiksel olarak anlamsız bulundu (p: 0,999). Başlangıç femur T skorları ortalaması -1,03; 1. yıl femur T skorları ortalaması -1,01 saptandı istatistiksel olarak anlamsız bulundu (p: 0,797). Kontrol grubunun başlangıç ve 1. yıl serum kalsiyum düzeylerinde de anlamlı farklılık saptanmadı. Çalışma sonucunda aromataz inhibitörlerinin, hastaların kemik mineral dansitometre sonuçlarını anlamlı bir şekilde kötüleştirdiği ve hastaların osteoporoz açısından yakın takip edilmeleri gerektiği sonucuna vardık. Hastaların bir kısmının 5 yıllık sürede düzenli takiplere gelmemeleri, bazı hastaların kemik mineral dansitometre ölçümlerinin zamanında yapılmaması ve sınırlı hasta sayısı buçalışmanın kısıtlılıklarını oluşturmaktadır. Aromataz inhibitörleri kullanan hastaların kemik sağlığı açısından aydınlatılmaları ve daha düzenli kontrollere gelmeleri önemle hatırlatılmalıdır ve uygun tedavilere daha erken başlanılmalıdır.Anahtar Kelimeler: Osteoporoz, Meme Kanseri, Aromataz İnhibitörleri, Kemik Mineral Dansitometre The aromatase inhibitors used in the treatment of breast cancer affect the bone mineral densities and may cause the development of osteoporosis in breast cancer patients. We aimed to investigate the effects of aromatase inhibitors on bone mineral densitometry in postmenopausal breast cancer patients. The study was been done in the form of retrospective methodology. Between January 2012 and February 2017, a study was conducted in Gaziosmanpaşa University Health Research and Training Hospital, Department of Internal Medicine, Department of Medical Oncology, postmenopausal patients aged 50 years and over who were diagnosed with breast cancer and no sign of metastasis were detected. Patients have been divided into two groups as study and control groups. Patients' age, stage of disease at the time of diagnosis, hormone receptor status, amplification status of both 2 genes, aromatase inhibitor they have been receiving, serum calcium level when hormonotherapy started, lumbar and femur BMD (Bone Mineral Density) values and their values after 1 year period, and the treatments received by patients with osteopenia or osteoporosis have been recorded. The data have been obtained from the files of followed and treated breast cancer patients during the last 5 years. The data of a total of 100 patients, 80 patients in the study group and 20 patients in the control group, have been used. In our study, evaluation of the effects of aromatase inhibitors on patients' BMD results and the development of osteopenia and osteoporosis in patients receiving hormonotherapy has been aimed. The average lumbar T score of 80 patients in the study group when they started aromatase inhibitor treatment has been determined to be -1.12; and the average lumbar T score after a 1 year period has been determined to be -1,82 and found statistically significant (p <0,001)Serum calcium values of the patients in the study group have been found 9,64 at the beginning of treatment; serum calcium levels have been found to be 9,48 after 1 year period and found to be statistically significant (p: 0,005). Lumbar and femur T scores and serum calcium averages have also been compared between the study and control groups. In the control group, while the first year lumbar T score average has been -1.04; in the study group, the lumbar T score at the end of the first year has been identified to be -1.82 and accepted statistically significant (p: 0,001). No significant difference has been found between the initial lumbar, initial femur and 1st year femur T scores among the groups. At the end of the first year of patients receiving both anastrozole and letrozole, a statistically significant deterioration in BMD has been seen. In the comparison of anastrozole and letrozole, there has also been statistically significant difference between lumbar and femur T scores in patients receiving letrozole. It has been concluded that serum calcium and BMD values deteriorated more significantly in letrozole receiving patients when compared to anastrozole receiving patients (p: 0,004). The average T scores of 20 patients in the control group have been found to be -1.04; the average lumbar T score for the first year has been found to be -1.04 and statistically insignificant (p: 0,999). Average initial femur T scores have been found to be -1.03; average femur T scores for the 1st year have been found to be -1.01 and statistically insignificant (p: 0,797). There was no significant difference in baseline serum calcium levels of the control group and in the first year. We have concluded that aromatase inhibitors significantly worsen the BMD results of patients and that patients should be followed closely for osteopenia or osteoporosis. The facts that some of the patients do not regularly visit for follow-ups within this 5 year period, some patients do not have BMD measurements on time, and the limited number of patients constitute the limitations of this study. More objective results may be achieved with studies including more time and more crowded patient groups. It is important to remember that patients using aromatase inhibitors should be informed about bone health and come to more regular controls and appropriate treatments should be started sooner.Key words: Osteoporosis, Breast cancer, Aromatase inhibitors, Bone Mineral Densitometry
Collections