Nişli Mehmed Ağa`nın Rusya Sefareti ve Sefaretnamesi (1722-1723)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Osmanlılar Üçüncü Sultan Selim'e gelinceye kadar, yani 1793 yılına dekyabancı ülkelere daimû elçi göndermemişler, pâdişâhların cülûslarını (tahta çıkışlarını)bildirmek ve antlaşmaların içeriğini görüşmek için gönderdikleri elçileri hep geçiciolarak yollamışlardır. Bu geçici elçilerin kaleme aldıkları Sefâretnâmeler, Osmanlıdiplomasi tarihinin en önemli ve birinci dereceden kaynakları arasında yer almaktadır.Son derece zengin tarihi kaynak olmalarının dışında, döneminin sosyo-kültürel tarihi,coğrafi ve uluslar arası ilişkilerini daha açık bir şekilde ortaya koyması açısından dabüyük önem taşırlar.Çalışmamıza konu olan Nişli Mehmed Ağa'nın Rusya Sefâretnâmesi, 1722-1723yılında tertip edilmiştir. Bu eser, bugünki bulgulara göre ilk Rusya sefâretnâmesi olaraknitelendirilebilir. Bu bakımdan yukarıda bahsi geçen kaynaklar arasında önemli bir yeresahiptir.Rusların, Osmanlı himayesindeki Lezkiler ve Kabartay ülkesine yaptığısaldırıların aslını öğrenmek, ran'ın içine düştüğü karışık durumlardan faydalanıp,Ruslarla ittifak yapma imkanı araştırmak ve ayrıca Şirvan Hanlığı'nın Osmanlıhimayesine girdiğini bildirmek amacı ile Rusya'ya elçi gönderilmesi kararlaştırılmıştır.Bu karar üzerine, Osmanlı Sadrazamı Nevşehirli Damad brahim Paşa, Nişli MehmedAğa'yı ?orta elçi? olarak Rusya'ya göndermiştir. 1722 yılının Ekim'i başlarındabaşlayan yolculuk, 17 Şubat 1723 tarihinde sona ermiştir. Beraberinde götürdüğü nâme-i hümâyûn ve sadr-ı azam mektubunu Rus Çar'ı I. Petro'ya takdim eden Osmanlı elçisi,yolda gördüğü kaleler ve şehirler hakkındaki izlenimlerini, Rusya'da kaldığı süre içindediğer ülkelerin Rusya büyükelçileriyle yaptığı görüşmeleri ayrıntılı olarak kalemealmıştır.Oldukça kapsamlı olan Nişli Mehmed Ağa'nın Rusya Sefâretnâmesi; hem sözüedilen devletlerin diplomatik ilişkilerinin ortaya konması, hem de sosyo-kültüreltarihimiz açısından son derece önemli bir tarihi kaynak olma özelliği ile günümüze ışıktutmaktadır. Ottomans did not send any permanent ambassador to any foreign country until1793 when Sultan Selim III was in power; in order to declare Sultans accession to thethrone and to discuss the content of negotiations, they had always sent the ambassadorstemporarily. Sefaretnagmes which those ambassadors wrote out are the most significantand primary sources of Ottoman diplomatic history. In addition to being extremely richhistorical resources, they also show a great importance in terms of bringing up thatperiod?s socio-cultural history, geographical and international relations more clearly.The ambassador-book of Russia of Mehmet Aga of Niş, which is subject to ourstudy, was prepared in 1722-1723. This book can be qualified as the first ambassador-book of Russia according to today?s findings. Therefore, it has an important placewithin the above-mentioned sources.With the purpose of learning the reality of Russia?s attacks to Kabartay countryand Lezkis under the protection of Ottoman Empire and to search the possibility ofalliance with Russia, it has been decided to send an ambassador to Russia. On thisdecision, an Ottoman grand vizier Nevşehirli Damad Ibrahim Pasha sent Mehmet Agaof Niş to Russia as a middle-ambassador. The trip which began at the beginning ofOctober, 1722 and ended on 17th February 1723. The Ottoman ambassador introducedthe letters of Sultan and Prime Vizier which he took with him to the Russian Czar PetroI and wrote in detail his impressions about the castles and cities on his way, and themeetings that he held with the ambassadors to Russia of other countries in the time hewas in Russia. In addition, he presented a detailed cross section of the very strangemilitary parade which Russian Czar organized in those days? circumstances.The ambassador-book of Russia of Mehmet Aga of Niş which is so detailed hasbeen enlightening our present-day with the feature of being an extremely significanthistoric resource in terms of both bringing up the above- mentioned countriesdiplomatic relations and also our socio-cultural history.
Collections