Millî Mücadele Döneminden Cumhuriyet`in ilk yıllarına vatandaşlık ve kimlik tartışmaları: 1918 - 1924
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Kimlik, sosyal bilimlerde oldukça önemli kavramlardan biridir. Tarihi araştırmaların verilerine göre ilk çağlardan itibaren insanlar; bir arada yaşama, bir gruba ait olma ihtiyaçları, gibi gereksinim-lerle, temelde insanın sosyal bir varlık olması dolayısıyla farklı zamanlarda çeşitli şekillerde tanımla-nan kendi gruplarını diğerlerinden ayıran 'kollektif kimlik'ler etrafında sosyal topluluklar oluşturmuş-lardır. Sosyolojik anlamda 'kimlik', bir toplumun tanınmasını sağlayan özellikleri ifade etmektedir. Bu özellikler onu diğerlerinden ayırır; diğerleri içinde fark edilmesini, bilinmesini sağlar. Burada kanaa-timizce en önemli husus, bir toplumun bilinebilen tarihi boyunca aynı kimlik özellikleriyle kalamaya-cağıdır. Bu da kimlik olgusunun, gerek değişkenliğinden gerekse kendi içerisinde statik bir yapı ihtiva etmesinden ileri gelmektedir. Osmanlı Devleti'nde kimlik; soyut düzeyde Osmanlı, somut düzeydeyse din ve yerel özelliğe değinilerek tanımlanmıştır. Osmanlı kimliği esas olarak `Müslümanlık`la tanımlanıyorsa da `Türklü-ğü` içeren bir yanı da vardı. `Türklük` ise; belirli bir etnik grubu tanımlamaktan ziyade devlet ve si-yasi gücü elinde tutan bütün Müslümanları tanımlamıştır. 1880'lerde `Osmanlı`, `Türk` ve `Müslüman` kavramları eş anlamlı gibi görülmeye başlan-mıştır. Özellikle Balkanlar'daki tahsilli Müslüman elitleri arasında `Türkleşme` çok yaygınlaşmıştır. Balkanlar'da şartlar Osmanlıcılık ve İslâmcılığın Türklüğe dönüşmesi ve onunla kaynaşmasına müsa-itti. Bu önceden hazırlanmış bir plana göre olmamış, eğitim ve okuryazarlığın yaygınlaşması ve yeni fikirlerin etkisi ile Türk dilinin kullanımını benzer şekilde yetişmiş entelektüel elitler için bir ifade vasıtası olarak genelleştirmiş olmasından kaynaklanmıştır. 1856 ve özellikle 1878'den sonra, `Türk ve Müslüman` kavramları Balkanlar'da neredeyse eşanlamda kullanılmaya başlanmıştır. Bu çalışmada; Milli Mücadele Dönemindeki kimlik algısı; özellikle Kongreler döneminde ha-zırlanan metinler, Anayasa metinleri ve meclis tutanakları ışığında incelenmiştir. Sonuç olarak; Os-manlı Devleti'nin son yıllarında toplumun `Türklük` üzerinde modern anlamda millet olarak ortaya çıkma olgusunun Milli Mücadele Dönemi esnasında ve Cumhuriyet'in ilk dönemlerinde, 'etnik' olarak soya dayanmayan, Anadolu insanının bütününü ifade eden 'Türk Milleti' anlayışının 'üst kimlik' ola-rak müşterek kabul edildiği sonucuna varılmıştır.Anahtar Kelimeler: Milli Mücadele, Kimlik, Türk Milliyetçiliği, Millet, Etnisite Identity is one of the most important term in social sciences. From Adam, people with needs as living together, belonging to a social group etc, has managed to form social groups around 'collective identities', seperating them from the others, based on the fact of being a social creature. In sociology, identity expresses the characteristics of a society that enables it known. These characteristics seperate it from the others and help to be konwn and realised. Here accordoing to us, the most crucial point is the fact that a society will not be able to pro-tect its characteristics in its historical development. This derives both from its variability and static formation in itself.In Ottoman Empire, identity was described as Ottoman in abstract meaning but in the concrete it refers to religion and local characteristics. Although Ottoman identity was descri-bed as being a Muslim it is also related with being a Turk. Being a Turk doesn't identify an ethnic group it refers to the whole Muslims ruling the state. There isn't a difference between being a Tatar, Bosniak or Kurd with being a Turk in its new concept. In 1880's the terms; Ottoman, Turk and Muslim were accepted as synonymous. Espe-cially being a Turk was so popular among the well-educated Muslim eminents. The circums-tances in Balkans were available to convert Ottomanism and Pan-Islamism into Turkism and get united with. It didn't happen in a planned way but the popularity of education and literacy and the use of Turkish language, a particular way of expression for the intellectuals, were the reasons. After 1856 especially 1878 the terms Turk and Muslim were almost synonymous.In this study; the perception of identity in the Turkish National Struggle Period has been examined in the lights of parliament records, the Constitution reports and especially the ones prepared along the Congresses. As a result; it is concluded that in the final period of Ot-toman Empire the fact of emerging as a modern Turkish Nation in the national struggle term and the early years of the Republic not reflecting ethnicity, but refering to Turkish Nation, the whole of Anatolian people was mutually accepted as supra-identity.Key Words: National Struggle, Identity, Turkish Nationalism, Nation, Ethnicity
Collections