Buğday ve arpada ekimle birlikte verilen farklı gübre cins ve uygulama yöntemlerinin verim ve diğer agronomik özelliklere etkileri üzerine bir araştırma
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
6. ÖZET Ekimle birlikte verilen farklı gübre ve uygulama yöntemlerinin arpa ve buğdayda verim, verim unsurları ve bası morfolojik özelliklere etkisini tesbit etmek amacıyla yapılan bu çalışma, 1990-1991 ve 1991-1992 vejetasyon döneminde Tokat koşullarında yürütülmüştür. Araştırmada iki buğday (Bezostaja-I ve Kırkpmar-79) ve iki arpa çeşidi (Tokak 157/37 ve Cumhuriyet-50) kullanılmış olup, çalışma iki ayrı deneme şeklinde yürütülmüştür. Deneme de iki farklı gübre (DAP ve TSP) kullanılmıştır. Her bir gübre serpme, tohumla birlikte, tohumun 5 cm sağma ve soluna ve tohumun 5 cm altına olmak üzere dört değişik şekilde uygulanmıştır. Tüm parsellere eşit miktarda azot vermek için TSP gübresine DAP gübresindeki kadar, (NH4)2S04 formunda azot ilave edilmiştir. Deneme, tesadüf bloklarında `Bölünen-Bölünmüş Parseller` deneme deseninde, buğdayda ilk yıl hariç (3 tekrar lamalı) 4 tekrar lamalı olarak kurulmuştur. Ana parsellere çeşitler, alt parsellere gübreler ve alt alt parsellere de gübre verme şe killeri uygulanmıştır. Denemede parsel boyutları 1.4 m x 5.0 m = 7 m2 olup, her parselde 8 sıra yeralmıştır. Ekim, metrekarede 500 bitki bulunacak şekilde elle yapılmıştır. Denemede bütün parsellere toprak analiz sonuçlarına göre dekara 10 kg N ve 10 kg PzOe hesabıyla gübre verilmiştir. Fosforlu gübrenin tamamı ekimle birlikte, azotlu gübrenin ise % 50 'si ekimle birlikte, % 50' si de sapa kalkma dönemi öncesinde verilmiştir. Ayrıca her i- ki yıl da yabancı otları kontrol etmek için, sapa kalkma dö-nemi öncesi herbisit uygulanmıştır. Kuru madde verimi ve bitkide fosfor oranı çiçeklenme ve hasat döneminde alman bitki örneklerinde belirlenmiştir. Denemeden elde edilen sonuçlar variyans analizine tabi tutularak çeşitler, gübreler ve uygulama yöntemleri arasında ki farklar- incelenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular özet olarak aşağıda verilmiştir. 1. Metrekarede başak sayısı, başakta tane sayısı, tek başak verimi ve bin tane ağırlığı gibi önemli verim unsurları yanında tane verimi ve dekara fosfor alımı da yıllara göre büyük farklılıklar göstermiştir. 2. Yıllara göre değişmekle birlikte gerek arpa ve gerekse buğday çeşitleri arasında bitki boyu, başakta tane sayısı, bin tane ağırlığı, olgunlaşma süresi, protein oranı ve tane verimi bakımından önemli farklar belirlenmiştir. 3. DAP ve TSP gübrelerinin incelenen özelliklere etkileri arasındaki fark, genellikle önemsiz bulunmuştur. 4. Çıkış, başaklanma, başaklanma-olgunlaşma ve olgunlaşma sürelerine uygulama yöntemlerinin etkisi önemli bulunmuş tur. Gübrenin tohumla birlikte verildiği muamelede çimlenme süresi en uzun bulunurken, başaklanma ve olgunlaşma süreleri ise en kısa bulunmuştur. 5. Metrekarede bitki sayısı her iki yılda, metrekarede sap ve başak sayısı ise sadece denemenin ilk yılında uygulama yöntemlerine göre önemli ölçüde değişmiştir. Metrekarede en az bitki sayısı tohumla birlikte uygulamadan elde edilirken, diğer üç yöntem arasında önemli bir fark bulunmamıştır.Uygulama yöntemlerinin arpada bitki ve başak boyuna, buğdayda ise bitki boyu ve başakta başakcık sayısına etkisi önemsiz, buğdayda başak boyuna etkisi ise önemli bulunmuştur. 7. Hektolitre ve bin tane ağırlıkları genellikle uygulama yöntemlerinden etkilenmezken, başakta tane sayısı ve tek başak verimi ikinci yıl, uygulama yöntemlerine bağlı olarak önemli ölçüde değişmiştir. Başakta tane sayısı ve tek başak verimi en yüksek gübrenin tohumun 5 cm altına verildiği muameleden elde edilirken, en düşük değerler arpada serpme, buğdayda ise tohumla birlikte uygulamalarından elde edilmiştir. 8. Uygulama yöntemlerinin çiçeklenme ve hasat döneminde kuru madde verimine etkileri arasındaki farklar genellikle ö- nemli bulunmuştur. Her iki dönemde de en düşük değerler serpme, en yüksek değerler ise tohumun 5 cm altına uygulamaların dan elde edilmiştir. 9. Çiçeklenme ve hasat döneminde bitkide fosfor oranı bakımından uygulama yöntemleri arasındaki farklar genellikle önemsiz, dekara toplam fosfor alımı bakımından önemli bulun muştur. Toplam fosfor alımı, kuru madde verimine bağlı olarak değişmiş ve en yüksek değerler gübrenin tohumun 5 cm altına uygulandığı muamelede belirlenmiştir. 10. Gübre uygulama yöntemlerinin tanede ham protein oranına etkisi genellikle önemsiz, dekara ham protein verimine etkisi ise önemli bulunmuştur. Dekara ham protein verimi tane verimine paralel olarak artmış ve en yüksek protein verimi, gübrenin tohumun 5 cm altına, en düşük ise serpme uygulamalarından elde edilmiştir. 11. Toplam verim, saman verimi ve hasat indeksine uygu-lama yöntemlerinin etkisi önemli olmuştur. Bu üç özellik genellikle gübrenin tohumun 5 cm altına uygulandığı muamelede en yüksek bulunurken, serpmede toplam ve saman verimi, tohum la birlikte uygulamada ise hasat indeksi en düşük bulunmuş tur. 12. Gübre uygulama yöntemlerinin tane verimine etkisi arasındaki farklar çok önemli olmuştur. Gübrenin tohumun 5 cm altına uygulandığı muamelede en yüksek, serpme yönteminde ise genellikle en düşük tane verimi elde edilmiştir. -173- 7. SUMMARY This was study conducted to determine the effects of various fertiliser and fertiliser application methods on grain yield, yield components and some morphological charac ters of winter wheat and barley, at Tokat ecological condi tions, during 1990-1991 and 1991-1992 growing seasons. Study consisted of two different crops that is wheat and barley. Within each crop, two cult i var s were used. Wheat cultivars were Bezostaja-I and Kxrkpxnar-79, and barley cultivars were Tokak 157/37 and Cumhur iyet-50. Two types of phosphorus fertilizer, DAP and TSP, were investigated. Each fertilizer was applied with four different methods, i.e. broadcasting, with seed, 5 cm right and left sides of seed and 5 cm depth under seed. Nitrogen in the form of (NH-iJsSCU was added to TSP so as to bring its N content equal to that of DAP. Design of the trials was split-split-plot with four rep lications, exception of wheat trial in 1990-1991 which was with three replications. Cultivars were main plots, phospho rus fertilisers were subplots, and application methods were sub-subplots. Sub-sub plot was 1.4x5.0m=7m2 in size, and con sisted eight rows. Plant population was designed to obtain 500 plants per square meter. Sowing was made by hand. Fertil iser was calculated as 10 kg each of N and P2O5 per decare according to soil test recommendations. All of the phosphorus fertiliser was applied at sowing, while nitrogen fertilizer splitted, half applied at sowing and half at jointing.-174- Weeds were controlled by a single spraying prior to jointing in both years. Dry matter and P content were deter mined in by taken plant samples at anthesis and at maturing stage. Data from study was subjected to statistical analyses, and differences between fertilizers and among application methods were inspected. Results from study can be summarised as follows. 1. In addition to yield components such as number of spike per area, number of seed per spike, single spike yield and 1000-seed weight, grain yield and P uptake have also dif fered with years. 2. Significant differences were obtained between culti- vars of either wheat or barley for plant height, number of seed per spike, 1000-seed weight, days to maturing, protein content and grain yield. However these results were different for different years. 3. Generally, effect of DAP and TSP on studied charac ters were not significant. 4. Effect of application methods on emergence, heading, from heading to maturing and maturing periods have signifi cantly differed. In the case of application with seed, emer gence period was the latest and thus heading and maturing pe riods were the earliest. 5. Among application methods significant differences were found for number of plant per area in both years but numbers of stalk and spike only in first years. Number of plant per area had the least values with seed application?175- while other three methods were equally effective. 6. There were no significant differences among applica tion methods for plant and spike height of barley, and plant height and number of spikelet per spike of wheat. But for effecting the spike height of wheat, application methods were significantly different. 7. Differences among application methods were not sig nificant for hectoliter and 1000-seed weight while signifi cant for single spike yield and number of grain per spike in second year. Number of grain per ear and single spike yield were highest at the 5 cm depth under seed, while the least at broadcasting application for barley and with seed treatment for wheat. 8. For dry matter yields, at anthesis and maturing stages, application methods were generally found to be sig nificantly different. In both stages, brodcasting had the least values and 5 cm dept under seed application had the highest ones. 9. Fertiliser application methods differed significantly for total phosphourus uptake where the results were found to be same for P uptake in anthesis and maturing stages that is no difference between two stages. Total P uptake changed with dry matter yield and had highest values at 5 cm depth appli cation. 10. Significant differences were not found among appli cation methods for crude protein contents of grain. These differences were significant for crude protein yield per decare. Crude protein yield was parallel to grain yield, and?176- was highest at 5 cm dept application, the least at broad casting. 11. Application methods were found to be same for total yield, straw yield and harvest index. In general, these three characters were highest at 5 cm dept application under seed. The least values were obtained at broadcasting for total yield and straw yield whereas fo harvest index the least val ues were obtained with seed treatment application method. 12. Differences among application methods for grain yield have found to be highly significant. 5 cm dept applica tion under seed had highest values and broadcasting had the least ones. ? ??uti.:?. A
Collections