Öğretmenlerin epistemolojik inançları ile yansıtıcı düşünme düzeyleri arasındaki ilişkiler

Abstract

Bu araştırmada öğretmenlerin epistemolojik inançları ile yansıtıcı düşünme düzeyleri arasındaki ilişkiler incelenmiştir. Araştırmada ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Veriler demografik bilgi formu ve iki farklı ölçek aracılığı ile toplanmıştır. Birinci ölçek, Shommer (1990) tarafından geliştirilmiş ve Türkçe'ye Deryakulu ve Büyüköztürk (2002) tarafından çevrilerek geçerlik ve güvenirliği yapılmış olan 35 maddeli 5'li likert tipi `Epistemolojik İnanç Ölçeği` dir. İkinci ölçek, Semeci (2007) tarafından geliştirilmiş 35 maddeli 5'li likert tipi `Öğretmen ve Öğretmen Adayları İçin Yansıtıcı Düşünme Eğilimi` ölçeğidir. Son olarak araştırmacı tarafından öğretmenlerin sosyo-demografik özelliklerini belirlemek üzere `Kişisel Bilgi Formu` geliştirilmiştir.Araştırmanın örneklemini Ankara ili Çankaya ilçesindeki ilköğretim (ilkokul, ortaokul) ve ortaöğretim okullarında 2014-2015 Eğitim-Öğretim yılında çalışan 279 öğretmen oluşturmaktadır.Verilerin analizinde betimleyici istatistik teknikleri (frekans, yüzde, ortalama, standart sapma) kullanılmıştır. Pearson korelasyon katsayıları değişkenler arasındaki ilişkileri ortaya çıkarmak için kullanılmıştır. Basit regresyon analizi değişkenler arasındaki yordama ilişkilerini ortaya çıkarmak için kullanılmıştır. Cronbach Alfa katsayıları ölçeğin güvenirliğini belirlemek üzere hesaplanmıştır. Son olarak bağımsız örneklemler t testi, tek yönlü Anova ve Post-Hoc LSD analizi değişkenler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar olup olmadığını ortaya koymak üzere kullanılmıştır.Araştırmanın sonuçları öğretmenlerin düşünceleri, `Öğrenmenin çabaya bağlı olduğuna` inancını yordamakta; öğretimde sorgulamayı benimseyen öğretmenlerin düşünceleri `Öğrenmenin yeteneğe bağlı olduğuna` inancını yordamakta; öğretim sorumluluğunu alan, bilimde bilginin değişmezliğini savunan ve öğretimin gerekliliklerine ve mesleki yeterliliklerine göre eleştirilmeleri gerektiğine inanan öğretmenlerin düşünceleri `Tek bir doğrunun var olduğuna` inancını yordamaktadır.

In this research the relationships between teacher's epistemological beliefs and reflective thinking levels have been examined. Relational survey model has been used in the research. Data has been collected through the demographic information form and two different scales. The first scale was 35-item and 5 likert `Epistemological Beliefs Questionnaire` has been developed by Schommer (1990) and it is translated into Turkish and studied for its validity and reliability by Deryakulu and Büyüköztürk (2002). The second scale was 35-item and 5 likert `Reflective Thinking Disposition Inventory` has been developed by Semerci (2007). Finally, `The Personal Information Form` prepared by the researcher to determine the socio-demographic characteristics of teachers.279 in-service teachers who worked in public schools in Çankaya district in Ankara between the academic years of 2014-2015 were the participants of this study. In the data analysis the descriptive statistical techniques (frequency, percentage, mean, standard deviation) has been utilized. Pearson correlation coefficients have been used to show the correlations among the variables. Simple regression analysis has been used to determine regression between variables. Cronbach's Alpha coefficients have been calculated to determine the reliability of the scales used in the research. Finally independent sample t test, one way Anova and Post-Hoc LSD analysis have been used to present if there are significantly meaningful differences between the variables.Research results revealed that teachers' thoughts predicted their beliefs of `The making an effort is essential to success`; teachers' thought which is adopted inquiry in teaching predicted their beliefs of `The learning depends on the ability`; teachers' thought which has the teaching responsibility and which advocates the constancy of knowledge in science and who believes that they need to be criticized according to teaching requirements and their professional competence predicted their beliefs of `The facts cannot be changed easily and they are unique.