A Comparative analysis of ethics of androeroticism and misagyny in western literature

Abstract

özet Bu tezin yazılış amacı ilk cağlardan itibaren elel almak şartıyla bazı eserlere de atıflarda bulunarak 19. yy a kadar aşk temasının gelişimi ve geçirdiği evreleri inceleyip yorumlarda bulunmaktır. Bunu yaparken de mümkün olan en geniş spektrum da erkek (yada baskın karakter) ile kadın (yada aşk ve nefretin yönlendirildiği en önemli hedef olan) gibi birbibine çok benzemesine rağmen birbirine çok zıt düşen iki nesneyi incelemektir. Bu tez beş ana kısımdan olşmaktadır. Birinci kısım aşkın Yunan ve Roma geleneklerinde ortaya çıkışı ve Hesiod'un eserlerinde aşkın doğuşu. Daha sonra çok önemli iki eser olan İlyada ve Odesa' nın yazılmasına vesile olan Truvalı Helen'in hikayesi ve diğer bazı temel eserlerde, Aeneas gibi, bu trajedinin yansımaları. İkinci kısım İncil geleneğini temel alan, Musevi ve Hristiyan toplumlarının oluştuduğu Batı Edebiyatında aşk kavramının gelişimi. Bu kısmın ana temelini ICaranlık Çağlar' dediğimiz yulardaki toplum yapısı ve Aşk oluşturmaktadır. Çünkü bu dönemde din. kavramı insanlar üzerinde baskı kurmak yoluyla insanları sömürmüş ve tüketmiştir. Bunu yapmasma tek sebep ise kiliseyi yükseltmek ve zenginleştirmek olmuştur. Üçüncü kısım Endülüs geleneğinin Avrupa için nasıl bir dönüm noktası oluşturduğu, kadına değer veren anlayışın nasıl Avrupa kültürünü etkileyip aşkı asaletle birleştirdiği, aynı zamnda da Abbasi ve Emevi kültürlerinin Batı kültürünü İslam kültürüyle nasıl bileştirdikleri üzerinde durmaktadır. Dördüncü kısım ise bu endülüs etkisinin nasıl bazı eserlein temelini oluşturduğunu anlatmakta ve Avrupa da temel olarak kabul edilen bazı eserlerin aslında Endülüs kültürünü temel aldığınıanlatmaktadır. Ve en son kısım olan beşinci kısım da konuyu toparlayıp varılan sonuçları anlatmaktadır.

SUMMARY As the title, `A Comparative Analysis of Ethics of Androeroticism and Misogyny in Western Literature,` suggests, the present study is an attempt to analyze the changing spectra of male heterosexual love in Western literature in reference to certain works written in between the Antiquity and the nineteenth century. However, this is an attempt not to collect the greatest possible number of distinguishing characters, or to arrange into a system all the results of scientific measuring and experiment. It aims to refer to a single principle: the whole contrast between love of man and woman, the latter being the presupposed object of love, and misogyny. This study falls into five essential parts. Chapter I will focus on the appearance and development of love in the Greco-Roman tradition: the birth of love in Hesiod, and dwell on the story of Helen as a cause of destruction in the historico-mythical growth of the two Homeric epics, the Iliad and the Odyssey and their influence on the Ancient world, such as on The Aeneid. Chapter II will explore the heritage of concept of love the Western culture has inherited from the Biblical tradition, which, surveys the Hebraic and Christian tradition. The Dark Ages will be the main focus, during which mysticism and religion dominated man's thought and crippled his rationality, which in turn paved the way for the government or the Church to oppress and diminish individual freedom and happiness. Chapter III is essentially on how the Andalusian influence, which, in many ways a turning point, appears as an important factor in shaping the Western view of love with notion of love without consummation and corporeal satisfaction, and the Moorish Spain, with its Islamic conceptualisation of love, proves to be an abiding factor disguising itself in the romance and chivalric tradition, which is followed by the early novelistic forms in Chapter IV. Finally, Chapter V will sum up all that has been analysed so far and present projections about future studies.