From rapprochement to strategic partnership: Turkish-Israeli relations in the 1990s
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
KISA ÖZET ENGÎN İBRAHİM ERDEM Ağustos 2001 YAKINLAŞMADAN STRATEJİK ORTAKLIĞA: 1990'LI YILLARDA TÜRK-ÎSRAÎL ÎLÎŞKÎLERİ Bu çalışmada soğuk savaş sonrasında ortaya çıkan Türk-İsrail stratejik yakınlaşması, uluslararası, bölgesel ve içsel(domestic) çevre değerlendirilerek incelenmektedir. Son on yılda (1990-2000) iki devlet arasındaki ilişkiler daha önce görülmemiş bir şekilde yakınlaşma göstermiştir. Her ne kadar güvenlik ve istihbarat alanlarındaki işbirliği ikili ilişkilerin en popüler ve tartışılan kısmını oluştursa da, Türk-İsrail ilişkileri siyasi ve ekonomik alanları da kapsayan çok boyutlu bir özelliğe sahip olmuştur. Çalışma yedi bölümden oluşmaktadır, ilk bölümde, son dönemde artan Türk-İsrail ilişkilerinin soğuk savaş dönemindeki ilişkilerden ne derecede farklılaştığını veya farklılaşmadığını anlamaya yönelik tarihsel bir arkaplar yer almıştır. İkinci ve üçüncü bölümler ise, İM devleti stratejik ortaklığa götüren sebepleri analiz etmektedir., ikinci bolum soğuk savaş sonrasında değişen uluslararası ve bölgesel sistemin bu dönemde büyük ivme kazanan Türk- İsrail ilişkilerine etkisini incelerken, üçünçü bolum devlet kimliklerini de içeren içsel (domestic) faktörler yapısalcı (constructivist) uluslararası ilişkiler teorisi/ düşüncesi bağlamında değerlendirilmektedir. Bu bölümler, son yıllardaki Türk-İsrail yakınlaşmasında ortak pragmatik çıkarların, benzer devlet kimliklerinin ve iki ülke elitlerindeki tehdit algılamalarının önemini vurgulamaktadır. Tezin dördüncü bölümünde ise ilişkilerin içeriğini incelemekte ve bu ilişkilerin kuvvetli bir temele sahip çok-boyutu yapısına dikkat çekmektedir. Son on yılda büyük ivme kazanarak strateji bir ortaklığa dönüşen ilişkilere Türk ve İsrail kamuoylarının ve bölge devletlerinin tepkileri besinci bölümde yer alırken, altıncı bölüm bu ilişkilerin önemli ölçüde sınırlamalara sahip olduğunu belirtmektedir. Bu sınırlamalardan en önemlisi olarak, Türk ve İsrail taraflarının Suriye, İran ve Irak'la ilgili farklı stratejik önceliklere sahip oldukları vurgulanmakta, Ortadoğu Barış Sürecinin geleceğinin ve bölgedeki Arap devletleri, Iran ve Yunanistan'ın Türk-İsrail ilişkilerine tepkilerinin de bu ilişkilere bir sınırlama oluşturacağı belirtilmektedir. Çalışmanın yedinci ve son bölümünde, ilişkilerin geleceği hakkında değerlendirmeler ve bununla ilgili bazı öneriler yer almaktadır. Tez sonuç olarak Türk-İsrail stratejik ortaklığının bir çok faktörün sonucunda ortaya çıktığını, bu ilişkilerin çok boyutu bir karaktere sahip fakat bununla bitlikte içsel (domestic) ve bölgesel sınırlamalara maruz olduğunu iddia etmektedir. Ancak, Türk-İsrail ilişkiler iki devletin pragmatik güvenlik ve ekonomik çıkarlarını yansıtan kuvvetli temellere sahip oluşu nedeniyle uzun vadede soğuk savaş sonrası Ortadoğu'sunda önemli bir unsur olmaya devam edeceği beklenmelidir. Paylaşılan benzer devlet kimlikleri ve birliktelik psikolijisi de son dönem Türk- İsrail yakınlaşmasını bölge siyasetinde kalıcı bir olgu olacağını teyit etmektedir. Buna karşın, Türkiye ve İsrail tarafları bölge ülkelerinin tepkilerini artırıp Türk-İsrail ilişkilerine zarar verebilecek politikalardan uzak durmalıdırlar. Bu tür bir yaklaşım bölgesel barış ve güvenliğe de yapıcı katkıda bulunacaktır.vıı ABSTRACT ENGÎN ÎBRAHÎM ERDEM August 2001 FROM RAPPROACHEMENT TO STRATEGIC PARTNERSHIP: TURKISH-ISRAELI RELATIONS IN THE 1990s This thesis aims at the investigation of the Turkish-Israeli strategic rapprochement in the 1990s considering international, regional as well as domestic environment. The relations between the two states were improved at an unprecedented degree of proximily during this decade. Even though the security and intelligence ties constituted the most popular and controversial dimension of the bilateral relations, they had a multidimensional character including political and economical aspects. The study is composed of seven chapters. First of all, a historical background of Turkish-Israeli relations is provided. It makes a historical comparison between the recent relations and that of the past, which enables us to see what extent the ongoing relations since the early 1990s differ from the Turkish-Israeli relations in the Cold War period. Then, the following two chapters analyze driving factors and motivations leading the two states take part in a strategic partnership. The second chapter studies the role of shifts in international and regional system in the aftermath of the Cold War on the intensifying Turkish-Israeli ties. The third chapter analyzes domestic factors including state identities with a framework of constructivist meory/tibinking of international relations. It is especially significant in this chapter that shared pragmatic interests, similar state identities and the elites' threat perceptions played significant role in the recent rapprochement between Turkey and Israel. The fourth chapter covers depth and scope of the relations, which demonstrates that the bilateral relations had solid basis and they have a multi-dimensional character. The domestic and regional responses/critics towards the enhancing Turkish-Israeli relations take place in the fifth chapter. The sixth chapter shows that Turkey and Israeli sides are bound with considerable limits, which influence the relations thereafter. Of especially critical importance, it is emphasized that Turkey and Israel have differed verily on the strategic priorities concerning Syria, Iran and Iraq. On the other hand, the development of the Peace Process is also significant for the bilateral relations while the regional constraints-regional politics of the Middle East- set important limits to the relations In the seventh and last chapter of the thesis, prospects about the future of Turkish-Israeli relations take place with an inclusion of some concluding remarks. The thesis concludes that the recent Turkish-Israeli strategic partnership emerged as a result of die combination of several driving factors, the relations have a multidimensional character and they are set by regional and domestic constraints. Yet, it seems that the relations will continue to be significant element in the post-Cold War Middle East since they are based on solid basis reflecting two states' pragmatic interests-security and economical. Shared identities and sense of togetherness also render the recent rapprochement as a permanent fact in the Middle East. However, Turkey and Israel should avoid provoking policies in their neighborhood, which they would debilitate their relations, henceforth they also will make a constructive contribution to the regional peace and security. VI
Collections