Republican womanhood in Turkish and American utopian/hyper-realist fiction
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
This thesis will analyze Republican womanhood and motherhood in America and Turkey in the light of Charlotte Perkins Gilman's Herland and Perihan Mağden's 2 Girls. Using radical, egalitarian and proto-feminist principles, Gilman posited an economic and social alternative to that in which she found herself, a fictive world where women of her class might liberate themselves from the conventional role of mother and wife. She criticized the destructive consequences of industrialization for women and the diminishing importance of women as contributors to the family economy. In her feminist utopia, Herland, Gilman redefined womanhood via the notion of ?female capacity.? Turkish novelist and postmodern journalist Perihan Mağden makes for an interesting study in temporal, linguistic, and cultural contrasts and her effective use of realism to criticize her native culture and its no less patriarchal understanding of womanhood and motherhood. Like Gilman, issues of class, race, and sexuality intersect and are mirrored in an array of competing and conflicted, female characters. Mağden seems to believe that the social doctrines inherent to Turkish society have imprisoned the ?individual? and encourage conformity to socially-constructed roles; above all, women are expected to accept what patriarchy says without question. Despite their differences, Gilman and Mağden have in common an ambivalent attitude toward the effects of modernization and industrialization on the traditional family and gender relations, late Victorian, American and early, twenty-first century Turkish women finding themselves in a similar position, having to choose between traditional and modern assumptions and expectations vis-à-vis their roles in the family and in society. Bu tez Charlotte Perkins Gilman?ın Herland?i ile Perihan Mağden?in İki Genç Kızın Romanı ışığında Amerikan ve Türk Cumhuriyet dönemi kadınlık ve annelik olgusuna bir bakışı kapsar. Gilman, radikal, eşitlikçi ve feminizm öncesi (proto-feminist) prensipleri kullanarak, kendisinin de bir parçası olduğu dünyaya alternatifler geliştirir. Böylece kadının geleneksel anne ve eş rolünden kurtulacağı kurgusal bir dünya oluşturur. Kadının ev ekonomisine katkısını azaltan endüstrileşme döneminin yıkıcı sonuçlarını eleştirir. Feminist ütopyasında Gilman ?kadın kapasitesi? kavramıyla kadınları yeniden tanımlamıştır.Türk romancı ve post modern gazeteci Perihan Mağden kendi erkek egemen kültüründeki kadınlık ve annelik anlayışını eleştirir. Etkili realizmine kültürel çatışmaları ve linguistik?i ilave ederek oldukça ilginç bir çalışma ortaya koymuştur. Ele aldığı konular itibariyle özellikle sınıf, ırk ve cinsiyet ayrımcılığı konuları Gilman ile kesişmektedir. Bu konular Mağden?in romanlarında birbiriyle rekabet ve çatışma halinde olan bir dizi kadın karakter ışığında belirgin hale gelir. Mağden?e göre Türk toplumuna miras kalan sosyal öğretiler, bireyleri toplum tarafından oluşturulmuş rollere uymaya zorlar. Dahası kadınların da sorgulamaksızın erkek egemenliğini kabul etmesi beklenir.İki yazar da, farklılıklarına rağmen, modernleşmenin ve endüstrileşmenin geleneksel aile yapısı ve cinsiyet ilişkileri üzerindeki etkilerine ortak tutum sergilerler. Victoria Amerika?sının son dönemleri ile 21.yüzyıl Türk kadını kendilerini geleneksel ve modern varsayımlar, ailevi ve toplumsal rol beklentileri açısından bir tercih yapma mecburiyeti içinde bulmuşlardır.
Collections