Literature and exile: İmperial identities of Asia Minor
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışma Anadolu Rumlarının imparatorluk kimliklerini seçilmiş üç eserde incelemektedir: Dido Sotiriyu'nun Benden Selam Söyle Anadolu'ya adlı romanı, Louis de Bernières tarafından yazılmış olan Kanatsız Kuşlar ve Kemal Yalçın'ın Emanet Çeyiz: Mübadele İnsanları. Seçilmiş eserler Anadolu Rumlarının mübadele öncesinde Anadolu'da Türklerle birlikte barış içinde yaşayışlarını ve ortak bir kültürel mirasın varisi olduklarını vurgular. Lozan Protokolü ile bir buçuk milyon insan anavatanından ayrılmak zorunda kalmıştır. Yunanistan ve Türkiye milliyetçi akımlardan etkilenerek kurdukları milli devlet sınırları içinde azınlıklara yer vermek istememiş ve mübadele ile nüfuslarını homojen yapmaya çalışmışlardır. Anadolu Rumları Ortodoks oldukları için Yunanistan'a, Yunanistan'daki Müslümanlar ise Anadolu'ya göç ettirilmişlerdir. Yerel Yunan halkından oldukça farklı bir kültüre ve geçmişe sahip olan Anadolu Rumları Yunanistan'da ?imparatorluk? veya ?Osmanlı kimliği? diyeceğimiz bir kimlikle, yani çok kültürlü bir Osmanlı geçmişinden geldiklerini vurgulayarak yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Aslında mübadiller son Osmanlılardır. Bu çalışma seçilmiş eserlerde Anadolu Rumlarının Yunanistan'da Osmanlı kimliklerine vurgu yaparak Yunanistan'ın yerel halkından kendilerini nasıl ayırdıklarını inceler. Bu tutum ise milli devlet söylemine aykırıdır.Anahtar Kelimeler:Lozan Anlaşması, mübadele, Küçük Asya Rumları, mübadil, imparatorluk kimliği, Osmanlı kimliği, sözlü tarih, tanıklık edebiyatı, çokkültürlülük, milliyetçilik. This dissertation analyzes the imperial identities of the Asia Minor Greeks in three selected literary texts: Farewell Anatolia by Dido Sotiriou, Birds Without Wings by Louis de Bernières, and Emanet Çeyiz: Mübadele İnsanları (The Entrusted Trousseau: Peoples of the Exchange) by Kemal Yalçın. The selected texts depict the lives of the Orthodox Christians of Asia Minor before and after the Catastrophe, with special emphasis on common cultural heritage of the Greeks and Turks flourished in Anatolia. The Lausanne Convention signed in 1923 between Greece and Turkey displaced more than one million people from their homeland in order to homogenize the populations of Greece and Turkey. Orthodox Christians of Anatolia were deported to Greece, and Muslims of Greece were deported to Turkey to live with their co-religionists. Having a totally different background and culture from the local Greeks, the Orthodox Christians of Asia Minor differentiated themselves from the local Greeks. Asia Minor refugees were the last Ottomans and they used to have ?imperial identities? or ?Ottoman identities,? which were cosmopolitan and tolerant to different ethnic groups and religions. Their distinct imperial identity was against the discourse of the nationalist agenda and policy of the Greek state.Key words:The Treaty of Lausanne, population exchange, Asia Minor refugees, imperial identity, Ottoman identity, oral history, witness literature, cosmopolitanism, nationalism.
Collections