Eyüp Nişancı yenileme alanı ve çevresi kentsel sit alanı koruma önerisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Eyüp Kentsel Sit Alanı içerisinde yer alan Nişancı Mahallesi ile Yenileme Alanlarına yönelik yapılan çalışma ile kültürel mirasımızın korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması adına bir nebze de olsa katkıda bulunulmak istenmiştir. Çalışma 7 bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; konuya giriş, problemin tanımı, çalışmanın amacı ve araştırma yöntemleri anlatılmıştır. İkinci bölümde; Nişancı Mahallesi ve Yenileme Alanlarının coğrafi konumundan bahsedilerek, semtin tarihsel gelişim süreci üzerinde durulmuş, alana yönelik yapılan planlama süreçleri ile günümüz proje ve uygulamaları anlatılmıştır. Roma ve Bizans İmparatorluğu döneminde yeşilin hakim olduğu belde, Kosmodıon (yeşil) olarak anılmaktaydı. Kosmodion, Hristiyanlar için kutsal sayılan azizleri barındıran, manevi değeri yüksek bir beldeydi.İstanbul'un fethiyle beraber İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v.)'in hadis-i şeriflerinde değindiği `Kostantiniyye elbette fetholunacaktır. Onu fetheden kumandan ne güzel kumandan, onu fetheden asker ne güzel askerdir` vasfına erişebilmek için yüzyıllar önce buralara kadar gelip sur dibinde şehadete eren Ebu Eyyub el-Ensari'ye ait kabrin bulunması ile Müslümanlar içinde manevi değeri yüce olan bu semt, artık `Eyüp` olarak anılmaya başlamış, günümüzde ise `Eyüpsultan` adını almıştır.Fatih Sultan Mehmet, ilk olarak burada Eyüp Sultan Külliyesinin yapımını gerçekleştirmişti. İmaret sisteminin uygulandığı şehirde, zamanla vakıflar aracılığıyla yapılan cami, mescit ve külliyeler etrafında ufak topluluklar halinde mahalleler oluşmaya başlamış ve 15. yüzyıl sonunda semt, yoğun sur dışı yerleşmelerinden biri haline gelmişti.Osmanlı Devletinin güçlenmesi ile hoşgörü, huzur ve güven ortamının artması, 16. Ve 17. Yüzyıllarda mimari ve sanatta önemli eserler verilmesine katkıda bulunmuştur. 18. yüzyıl, Lale devriyle beraber, Osmanlı Klasik üslubunun yavaş yavaş terkedildiği batı üslubundan etkilerin yaşandığı, Haliç'in iki yanının sahil saraylar, yalılar ve köşkler ile süslendiği, aynı zamanda pek çok çeşmenin de yapıldığı bir dönemdir. 19. Yüzyıl ise, batıya duyulan hayranlığın yükseldiği, mimaride klasik üslubun sona ererek Barok, Rokoko, Ampir ve Neoklasik üslupların kullanıldığı, Endüstri devrimiyle yapı malzemesi ve teknolojisinde farklılaşmaların görüldüğü bir dönem olmuştur. Artık, padişahlar saraylarını yaptırmak için boğaz kıyılarına tercih etmeye başlamışlardır.20. yüzyıla gelindiğinde, İstanbul için yapılan yeni planlama çalışmaları ile Boğaz'ın sanayiden arındırılarak, Haliç kıyılarının yerel sanayiye ve ticarete açılması fikri, bölgeye Anadolu'dan ve yurt dışından yoğun bir göç akışının gerçekleşmesinin nedenlerinden biri olmuştur. Önceki dönemlerde sultan sarayları, yalılar ve köşklerle süslü olan Haliç kıyıları yerlerini sanayileşme ve çarpık kentleşmeye bırakmıştır. Yüzyılın ikinci yarısında Haliç'te, sanayiden kaynaklı kirlilik ve kötü kokunun önlenmesi adına yeni çalışmalar başlatılmıştır. `Haliç Çevre Koruma Projesi` bu önemli çalışmalardan birisidir. Eyüpsultan adına, 20. Yüzyılda yapılan en önemli çalışmalardan birisi de Kültür Bakanlığı Gayrimenkul eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu (G.E.E.A.Y.K.) tarafından Eyüp'ün ilk kentsel sit alanının belirlenmesi, ayrıca birçok resmi, dini, askeri ve sivil mimarlık örneklerinin tescillenmiş olmasıdır. 21. yüzyıla gelindiğinde İstanbul'un küresel düzlemde tanınırlığını ve çekiciliğini arttırmak açısından kültürel mirasın sürdürülebilir bir biçimde değerlendirilmesine yönelik adımlar atılmıştır. Yenileme alanları da bu dönemde belirlenmiştir. Kentsel sit alanının özgün doku özelliklerinin korunarak kullanılması ve yaşatılmasına dönük öneriler geliştirilerek Eyüp Kensel Sit Alanına ilişkin plan çalışmaları onaylanmıştır. Üçüncü Bölümde; Eyüpsultan'ın kültürel mirası incelenerek somut ve somut olmayan kültürel miras kavramları araştırılmıştır. Dünya Miras Alanı Karasurları tampon bölge sınırında yer alan Nişancı Mahallesi, Eyüp Kentsel Sit Alanında bulunması ve üzerinde taşıdığı Üstün Evrensel Değeri (ÜED) özelliklerine haiz yapılarla, Haliç siluetinden bakıldığında tarihi yarımada ile bütünlük teşkil etmesi açısından önemlidir. Bu nedenle bölgede yapılacak olan büyük ölçekli yatırım projelerinin, günümüzde Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporlarından farklı olarak kültürel mirasın korunmasına yönelik etkilerin değerlendirmesinin (KMED) önemi vurgulanmıştır.Dördüncü Bölümde; 2010 ve 2012 yılllarında Bakanlar Kurulu Kararıyla ilan edilen Yenileme Alanlarının özellikleri, tercih edilme sebepleri ve alanın ilanından günümüze kadar yapılan çalışmalar irdelenerek, sit alanı içerisinde kalan Yenileme Alanları ile ilgili kanun, yönetmelik ve mevzuatlar incelenmiştir. Beşinci Bölümde; İBB Şehir Planlama Müdürlüğü'nce 2009 yılında yapılan `Eyüp Koruma Amaçlı Revizyon Nazım İmar Planı Analitik Etüd Paftaları` incelenerek, Nişancı Mahallesini kapsayan bölümün güncel durum tespit çalışmaları amacıyla `Analiz Paftaları` hazırlanmış, alanda yer alan tescilli `Mimari Yapılar` kısaca anlatılmış, tespit edilen `Tescile Öneri Yapılar` hakkında bilgi verilmiş, sivil mimarlık örneklerinden geleneksel konutlar incelenerek `Tipoloji Çalışması` oluşturulmuş ve Zalpaşa-Çömlekçiler aksında `Sokak Sağlıklaştırma Projesi` çizilmiştir. Eyüpsultan merkezini ve Yenileme alanlarını birleştirecek olan `Zal Paşa - Çömlekçiler Aksı` üzerinde Sokak Sağlıklaştırma Projesi yapılması hedeflenmiştir. Sokak sağlıklaştırma projesi kapsamında tescilli eserlerin yoğun olarak bulunduğu Zal Paşa - Çömlekçiler aksında yer alan kültürel mirasımız tanıtılarak, kentsel sit alanı dokusunun korunması ve yeni yapılaşmalarla bütünlük sağlanması hedeflenmiştir. Altıncı Bölümde; yapılan tüm çalışmalar neticesinde kültürel mirasımızın korunması adına koruma önerileri sunulmuştur.Yedinci Bölümde; tüm çalışmanın genel çerçevede değerlendirilmesinden oluşan sonuç bölümü yer alır. In the Roman and the Byzantine era, Kosmodion, where the green is dominant, was a place has the famous monastery, which was hostted saints who was holy for the Christians, attributed to St. Kosmos and Damianos, which have high spiritual values.The Prophet of Islam Muhammad (s.a.v.) was mentioned Istanbul in hadith-i sheriff. `Verily you shall conquer Constantinople. What a wonderful leader will her leader be, and what a wonderful army will that army be!` After that Istanbul became an ideal of Muslims. Ebu Eyyub el-Ensari came to place to obtain the good news preached by the prophet and he died there centuries ago and was buried at the bottom of the city walls. It is known as Eyüp which is neighborhood spiritual value is supreme within Muslims with founding of grave of Ebu Eyyub el-Ensari. Following the founding of Ebu Eyyub al-Ensari's tomb, Fatih Sultan Mehmet first made the construction of the Eyüp Sultan Külliyesin with mosques, tombs, madrasahs, stables and baths. In the city where imaret system was applied, neighborhoods started to form in small communities around the mosque, temple and complexes built by means of foundations over time and became one of the intensive settlements outside the city at the end of the 15th century.In the 16th century, increasing in tolerance, peace and security with the strengthening of the Ottoman Empire, contributed to important artifacts were given in architecture and art. There are many works of Mimar Sinan who presented important works by hitting his mark in the centuries and afterward when they have lived and he had unique contributions to the development of the classical style.In the notes of Evliya Çelebi who lived in the 17th century, important information about the area can be reached. Even though it has not reached today in original form, there are street patterns that protect themselves on the Çömlekçiler neighborhood which is known for its pottery workshops and mud-produced pottery from the Golden Horn, and on the Nişancı renewal area and its surrounding (497 and 74 islands). In the 18th century, together with the Tulip era, a new era begun, which The Ottoman Classical style was gradually abandoned, the influence of the Western style were felt and the two sides of the Golden Horn were decorated with seaside palaces, seas and mansions, at the same time many fountains were made. The 19th century was an era which admiration for the west has increased, when Baroque, Rococo, Ampir and Neoclassical styles were used after the classical style of architecture ends and there were differentiation of building material and technology with the industrial revolution. The Sultans began to prefer the shores of the Bosphorus to have their palaces built.When the 20th century came, the idea of opening the Golden Horn shores to the local industrial and commercial areas by clearing the Bosphorus from the industry with new planning works for Istanbul was one of the reasons for the flow of intense migration from Anatolia and abroad. In the previous periods, the Golden Horn shrines, which were decorated with Sultan's palaces, seals and mansions, left their places to industrialization and distorted urbanization. In the second half of the century, new works were initiated in the Golden Horn in order to prevent pollution and bad smell originating from industrial area. `Golden Horn Environmental Protection Project` was one of these important works.With the Venice Charter adopted in many countries around the world (1964) and the understanding that the preservation of old works by the state and their transfer to future generations has been adopted in our country and has been instrumental in the investigation, identification and registration of works. Ministry of Culture (High Council of Immovable Monuments and Antiquitie, HCOIMAA) 9591, dated 15.01.1977, emphasized that Eyüp was an important center with its historical importance and many examples of official, religious, military and civil architecture that it has. Despite the fact that the consciousness of the society has not been established enough for protection, the first urban preservation area of Eyüp was determined in order to protect the old city settlement metrics. The necessary criteria were put in place for the protection works related to the plan works to be carried out and the buildings which were considered worthy of registration were registered and protected. For the smaller part of the urban conservation area containing the historical center, in 1979, the Eyüp Conservation Plan, which is 1/500 scale, was prepared and steps were taken to protect the plan and plan notes and the area.In 1985, the Land Walls located within the borders of the Istanbul Historical Peninsula and opened to Eyup Sultan, were taken to the World Heritage List by UNESCO. A large part of the Defterdar neighborhood, located on the border of the Nişancı neighborhood, was taken into the the Land Walls Buffer Zone.In the 21st century, steps have been taken to ensure that cultural heritage is assessed in a sustainable manner in order to increase Istanbul's recognition and attractiveness on the global level. Renewal areas were also identified during this period. Plan studies on the Eyüp Urban Site were approved by developing proposals for using and preserving the original texture properties of the urban site.The cultural heritage of Eyüp Sultan was examined and the concepts of concrete and non-concrete cultural heritage were searched. The Nişancı neighborhood, located on the border of the buffer zone of the World Heritage Site, has importance with located in the Eyüp Urban Situation Area and structures with the characteristics of the (superior universal value SUV) it carries on and the integrity of the historical peninsula when viewed from the Golden Horn silhouette. For this reason, the importance of assessing the effects of large-scale investment projects on the region, unlike the Environmental Impact Assessment (EIA) reports, on the protection of cultural heritage was emphasized.The characteristics and preferences of the renovation areas declared by the Council of Ministers were examined and the laws, regulations and legislations regarding the renovation areas within the protected area were examined.By analyzing the `Eyupsultan Protective Purpose Revision Master Plan Analytical Map Sheets` made by IBB Urban Planning Directorate in 2009, analyzes were prepared in order to determine the current status of the section covering the Nişancı neighborhood, typology studies were conducted by examining traditional houses from civil architectural examples, the historical and architectural features of the registered works on the field and the present conditions are briefly explained and a street health project was drawn up in front of Zalpaşa-Çömlekçiler axis. On the axis of Zal Paşa and Çömlekçiler, which will combine the center of Eyüp with the renovation areas, aimed to make a street health Project. Within the scope of Street Health Project, with the Zal Paşa and Çömlekçiler axis, where registered works are concentrated, cultural heritage has been introduced, and it is aimed to make the environment live, tourism revitalization, protection and preservation of the urban site area by giving new function to the construction and trying to provide integrity with new constructions.
Collections