Anıt eserlerin restorasyon proje ve uygulamalarında karşılaşılan sorunlar
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Zengin bir tarihi mirasa sahip olan Türkiye, uzun yıllar boyunca üretilen taşınır ve taşınmaz kültür varlıklarının çarpıcı örneklerinin görülebileceği önemli ülkeler arasındadır. Topraklarımız farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve çok eski çağlardan itibaren farklı mimari tarzların izlerini barındırmıştır. Bu geniş mimari birikim, hayatın bütünü üzerindeki etkisini, anıt eserlerle çarpıcı bir şekilde ziyaretçilerine sunmaktadır. Kültür varlıklarımızın gelecek kuşaklara aktarılması ve sahip olduğumuz değerlerin kamuoyuna tanıtılması bu anlamda büyük önem arz etmektedir. Ülkemizdeki zenginliğin dünyaya tanıtıldığı belirli alan ve yapılar, UNESCO'nun dünya miras listesinde yer almakta ve bu listeye yenileri eklenmektedir. Kültür varlıklarının korunmasında farklı disiplinlerde çalışan meslek gruplarının, tüm yapıları kapsayan müdahale biçimlerini belirleyen ilkelere göre hareket etmesi büyük önem taşımaktadır. Özellikle `taşınmaz kültür varlıklarına dair koruma projelerini hazırlayan ve uygulayan mimarlar, denetleyen ve onaylayan kamu görevlileri, akademisyenler ve sivil toplum örgütleri` eserlerin gelecek kuşaklara aktarımında etkin rol almaktadır. Bu çerçevede yapıların özgünlüğünü koruyabilmek için projelendirme ve uygulama aşamalarının bilinçli bir şekilde yürütülmesi, düzenli bakım ve onarım ile yapıların ayakta kalması esas kabul edilmektedir. Bu tezde anıt eserlerin projelendirilmesi, restorasyon uygulamaları ve resmi süreçlerde karşılaşılan sorunların tespiti, analizi ve çözüm önerileri ele alınmıştır. Kültür varlığı niteliğindeki bir anıtın korunmasından bahs etmeden önce, günümüzdeki koruma anlayışına kadar geçen süreci bilmek faydalıdır. Bu amaçla öncelikle koruma kavramı ve ülkemizde koruma düşüncesinin gelişimi incelenmiştir. Ayrıca anıt eser kavramı ve koruma, mevzuatımızdaki hususlar ve uluslararası sözleşmeler çerçevesinde irdelenmiştir. Anıt eserlerin proje ve uygulama aşamasında izlenmesi gereken koruma kriterleri cari ilke kararları esas alınarak incelenmiştir. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de anıt eserlerin projelerini onaylayan, uygulama aşamalarını denetleyen kurumlar mevcuttur. Ülkemizde mülkiyetin kime ait olduğuna bakılmaksızın, taşınmaz kültür varlıklarının korunmasını sağlamak, gerekli tedbirleri almak, aldırmak, denetimini yapmak ya da ilgili kamu ve kuruluşları ile belediyelere yaptırmak görevi Kültür ve Turizm Bakanlığı'na verilmiştir. Bu kapsamda anıt eserlerin projelerini onaylamak yine aynı bakanlığın sorumluluğundadır. Özellikle en fazla anıt eser mülkiyetine sahip Vakıflar Genel Müdürlüğü de koruma uygulamalarında ön plana çıkmaktadır. Çalışma kapsamında bahsi geçen kurumlarla birlikte, yerel yönetimler, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı, Milli Saraylar, Milli Savunma Bakanlığı gibi anıt eserlere sahip kurumların proje ve uygulama aşamasında mevcut mevzuat çerçevesindeki faaliyetleri aktarılmıştır. Anıt eserlerin bakım, onarım ve korunmasının sağlanması için ilk önce projelendirme aşamasının doğru ve eksiksiz olarak tamamlanması gerekmektedir. Ancak bu projelendirme aşamasında, ilgili kurumların mevzuatı, kısıtlı süreler, koruma mevzuatındaki eksiklikler, yapıya ilişkin verilerin toplanmasında yaşanan zorluklar ve teknik ekiple alakalı sorunlar süreci zorlaştırmaktadır. Özellikle projelerin onaylandığı koruma bölge kurullarının yapısından kaynaklanan sorunlar, proje sürecini olduğu gibi uygulama sürecini ve niteliğini etkileyen bir hale de gelebilmektedir. Bu çerçevede anıt eserlerin rölöve, restitüsyon ve restorasyon projelerinde yaşanan sorunlar, ilgili kurumlar ve mevzuat çerçevesinde irdelenerek sorunlar ortaya konmuştur. Ülkemizdeki restorasyon uygulamalarında genel olarak ihale sistemi, koruma mevzuatının uygulamaya yönelik tarafındaki eksiklikler, rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri ve raporlarından kaynaklı sorunların uygulama aşamasına yansıması, müelliflik ve mesleki denetim sorunları ile işlevlendirmeden kaynaklı sorunlarla karşılaşılmaktadır. Ayrıca uygulama aşamasında nitelikli malzeme ve işgücüne ulaşmakta da zorluklar yaşanmaktadır. Çalışma kapsamında anıt eserlerin proje ve uygulama aşamasında karşılaşılan sorunlar Nusretiye Camii örneğinde ele alınmış ve bu çerçevede yapının proje ve uygulama süreçleri irdelenmiştir. Tezin son bölümünde koruma mevzuatı, kurumlar, proje ve uygulama aşamasına dair tespit edilen sorunlar değerlendirilmiş ve bu sorunların çözümüne yönelik öneriler sunulmuştur. Anahtar Kelimeler; mimari, kültür varlığı, anıt eser, koruma, mevzuat, restorasyon, proje, uygulama. Turkey, which has a rich historical heritage, is among the principal countries where striking examples of cultural assets can be seen produced through centuries. Our lands have been home to different civilizations and have seen traces of different architectural styles since ancient times. This great architectural experience offers a striking overview of the influence on life to visitors with its monumental works. The transfer of our cultural assets to future generations and the introduction of the values possessed are of great importance in this sense. Certain areas and buildings where the richness of our country is introduced to the world are in UNESCO's world heritage list, and new ones are added to this list. It is of great importance that groups working in different disciplines in the protection of cultural assets act according to the principles that determine the forms of intervention involving all structures. Architects, supervisors and academicians and non-governmental organizations, especially those who prepare and implement conservation projects for architectural cultural assets, are playing an active role in the transfer of monuments to future generations. In order to preserve the authenticity of the monuments in this frame, it is accepted that the project and application phases of the project are carried out consciously and that the buildings are maintained with regular maintenance and repair.In this thesis, arising problems during restoration projects and restoration applications of monuments and related official processes, also analysis and solution proposal are discussed. Before talking about the preservation of a monumental asset, it is useful to know the development of today's conservation understanding. For this purpose, firstly the concept of protection and the development of conservation thought in our country have been examined. In addition, the concept of architectural monument and protection has been examined within the framework of national and international legislation. The conservation criteria that should be followed during the project and application phases of the monuments were examined based on the current conservation principles. Just like in the world, there are institutions in our country that approve the restoration projects of monuments and supervise the implementation stages. Regardless of the ownership of the monuments in our country, the Ministry of Culture and Tourism has given the task of protecting the immovable cultural assets, taking the necessary precautions, taking care of them, inspecting or having done with the relevant public institutions and municipalities. Within this scope, it is the responsibility of the same ministry to approve the restoration projects of the monuments. In particular, the General Directorate of Foundations, which has the greatest monumental property ownership, is also at the forefront of architectural protection applications. Within the scope of the study, the activities of the institutions with monuments such as local administrations, Ministry of Transportation, National Palaces, etc., were presented in the project and application phase within the framework of existing legislation. In order to ensure the maintenance, repair and protection of monuments, firstly the projecting phase must be completed correctly. However, during the phase, the legislation of the relevant institutions, the limited time, the shortcomings in the protection legislation, the difficulties in collecting the data related to the monuments and the technical problems are complicating the process. Problems arising from the work of the conservation councils, which are approved by the projects in particular, can also affect the process and quality of the project as well as the application process. Survey, restitution and restoration projects of the monuments in this frame are examined in the related institutions, legislation and problems are revealed. Restoration applications in our country are faced with problems arising from the application of the tender system, the deficiencies of the protection legislation on the application side, the problems caused by the projects, restitution and restoration projects and reports, and problems related to the operation and professional control problems. In addition, there are difficulties in reaching qualified materials and workforce in the application phase.Within the scope of the study, the problems encountered during the project and application phases of the monuments were discussed in the example of the Nusretiye Mosque and the project and application processes of this frame were examined. In the last part of the thesis, the problems identified in terms of protection legislation, institutions, project and application stage are evaluated and suggestions for solution of these problems are presented. Key words: Architecture, cultural asset, monument, protection, conservation, legislation, restoration, project, application.
Collections