Eleştiri aracı olarak mimari temsil (1960-1990)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZETELEŞTİRİ ARACI OLARAK MİMARİ TEMSİL (1960-1990)Tuğçe DEMİRHANMimarlık Anabilim DalıBina Bilgisi Yüksek Lisans ProgramıAnadolu Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Nisan 2019Danışman: Prof. Dr. Nuray ÖZASLANİnsanın fiziksel, sosyolojik ve kültürel bağlamını, değişen koşullara uygun olarak, temsil eden yapılar inşa ederek varlık kazandıran mimarlık genel tanımıyla bir yapı yapma faaliyetidir. Ancak rasyonel bilginin belirleyici olduğu 15. yüzyıldan itibaren mimarlık faaliyetleri sadece şantiye alanı ile sınırlı olmaktan çıkmaya başlamıştır. Bunun yanında yapıların temsiliyetleri de gelişerek mimarlığın düşünsel bir eylem olarak yeni bir kimlik kazanmasına yol açmıştır. Buna bağlı olarak mimar sadece yapı inşa eden değil aynı zamanda temsiliyet araçlarıyla tasarlama eylemini yapan kişi veya otorite olarak statü kazanmıştır. Ancak mimarın tasarlama eylemini gerçekleştiren kişi olarak kazandığı bu güç bir illüzyondur. Çünkü, mimarın inşai dünyaya katkıda bulunmak amacıyla ürettiği her tasarım, yalnızca mimar tarafından değil, tasarımın inşa edileceği coğrafya ve zamanda etkili olan kontrol mekanizmaları tarafından da şekillendirilir. Modern dönemde ekonomik ve siyasi kontrol mekanizmalarının gücünü ve etkinlik alanını arttırmasıyla sosyoloji, felsefe ve sanat alanlarında eleştirel bir tavır ortaya çıkarken, mimarlık eleştiri gücünü kaybederek araçsallaşmıştır. 20. yüzyılın ilk yarısında yaşanan iki dünya savaşının yıkıcı sonuçları neticesinde, 1960'dan itibaren sanat ve diğer alanlarda olduğu gibi mimarlık alanında da araçsallaşan mimarlığın aktörleri olmayı reddeden bir takım sanatçı ve mimarlar, inşa sürecinden kendilerini soyutlayarak, sanatsal ve mimari temsil arakesitinde yeralan eleştirel üretimleriyle öne çıkmışlardır. Doğrudan inşaya yönelik olmayan, mimarlığın kendisine ya da olup bitene karşı duruşlarıyla anti-mimarlık çerçevesinde değerlendirilen bu üretimler, mimarlığı tehdit etmenin aksine mimarlığın özüne dair tartışmaları zenginleştirmiş ve ilerletmiştir.Anahtar Sözcükler: Sanat, Mimarlık, Temsiliyet, Eleştiri, Anti-Mimarlık ABSTRACTARCHITECTURAL REPRESENTATION AS CRITICISM INSTRUMENT (1960-1990)Tuğçe DEMİRHANDepartment of ArchitectureAnadolu University, Graduate School of Science, April 2019Supervisor: Prof. Dr. Nuray ÖZASLANArchitecture is the activity of building structures which constructs the physical, sociological and cultural context of human being by constructing structures representing them in accordance with changing conditions. However, from the 15th century on when rational information was decisive, architectural activities began not to be limited by the construction site. Besides, the representations of the structures have also developed and the architecture has gained a new identity as an intellectual action. Accordingly, the architect gained status not only as a constructor but also as a person or an authority who performs the act of design with the instruments of representation. However, this power that the architect has gained as the person who carries out the designing action is an illusion. Because, every design produced by the architect in order to contribute to the construction world is shaped not only by the architect but also by the control mechanisms that are effective in the geography and time in which the design is built. In the modern period, while the political and economic control mechanisms have increased their power and scope of activity, a critical attitude towards in sociology, philosophy and art has emerged, and architecture has become instrumental by losing its power of criticism. As a result of the devastating consequences of the two world wars in the first half of the twentieth century, a number of artists and architects who refused to be the actors of architecture, which were instrumental in the field of architecture as in art and other fields since 1960, stood out by abstracting themselves from the building process and with their critical productions at the intersection of artistic and architectural representation. These productions, which are not directly related to construction, are evaluated within the framework of antiarchitecture, have enriched and advanced the debate about the essence of architecture, as opposed to threatening architecture.Key Words: Art, Architecture, Representation, Criticism, Anti-Architecture
Collections