Piyasa ekonomisine geçiş sürecinde Türk Cumhuriyetleri ve Kırgızistan örneği
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET SSCB'de, 1990'lardan sonra köklü bir. bölgesel ve ulusal dönüşüm yaşanmıştır. Bu dönüşümün sonucu olarak da SSCB'nin bünyesinde barındırdığı çeşitli milli unsurlar kendini hissettirmeye başlamış ve Aralık 1991'den itibaren bu milli unsurlar, kendilerini bağımsız devletler şeklinde düzenleme arayışına girmişlerdir. Bu arayışın SSCB'nin yaşadığı dönüşümden başka tarihi köklerinin olduğunu da belirtmekte fayda vardır. Araştırmamızda, bu dönüşüm sürecini yaşayan; genelde Türk Cumhuriyetleri ve özelde de Kırgızistan Cumhuriyeti, küreselleşme sürecindeki çabaları açısından incelenmektedir. Türkiye Cumhuriyeti, 1920'lerden bu güne değin çeşitli nedenlerle tarihi ve kültürel bağları koparılmaya çalışılan Orta Asya Türk Cumhuriyetleri ile yeniden yakınlaşma olanağına kavuşmuştur. SSCB'deki dönüşüm sürecinden sonra, bu Türk Cumhuriyetleri ile Türkiye Cumhuriyeti arasında hemen hemen her alanda köklü ilişkiler geliştirilmeye başlanmış ve dostluk anlaşmaları yoluyla bu ilişkiler pekiştirilmeye çalışılmıştır. Küreselleşen dünya ekonomisine uyum sağlama zorunluluğunun bir sonucu olarak, Türk Cumhuriyetleri, kendilerini piyasa ekonomisi koşullarına adapte ederek, gelişimlerini sağlam temellere oturtmaya çalışmaktadırlar. Bunun için de, tarihi ve kültürel açıdan birçok ortak yanlarının bulunduğu ve ekonomisi büyük ölçüde piyasa ekonomisine entegre olmuş Türkiye Cumhuriyeti ile yakınlaşma yolunu seçmişlerdir. Bu yakınlaşma; iktisadi, politik ve kültürel alanlarda karşılıklı bir etkileşim sürecini başlatmış ve bu etkileşimin odak noktasını, Türkiye'nin `model ülke` olarak seçilmesi oluşturmuştur. Ancak, değişen dünya dengelerinde bu etkileşimin başarılı sonuçlar verebilmesi için artarak devam etmesi ve süreklilik taşıması gerekmektedir. Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti'nin bu Türk Cumhuriyetleri'ne yönelik hedef ve stratejilerinde gecikmeler meydanagelecek ve diğer dünya ülkeleri oluşacak bu boşluğu doldurma çabasına girişeceklerdir. Bu da, tıpkı SSCB döneminde olduğu gibi karşılıklı bağların yok olması ya da gevşemesi sonucunu doğuracaktır. Kafkaslar ve Orta Asya coğrafyasında, kültürel ve ekonomik bir yakınlaşmanın oluşması ve devam ettirilebilmesi için Türkiye Cumhuriyeti'nin akılcı, planlı ve dengeli politikalar geliştirebilmesinin önemi büyüktür. Bu çalışmada, Kırgızistan Cumhuriyeti baz alınarak, genelde Türk Cumhuriyetleri, özelde de Kırgızistan Cumhuriyeti'nin piyasa ekonomisine geçişleri sürecinde Türkiye Cumhuriyeti'nin yaptığı katkılar; hedef ve stratejiler perspektifinde incelenmektedir. ABSTRACT It has gone through a fundamental regional and national transformation in the former Soviet Union after 1990s. As a consequence of this transformation, different national characteristics have appeared and after 1991, these national characteristics have started searches for establishments of independent states. İt is useful to point out that the searches for establishing independent states also have historical roots other than the transformation in the Soviet Union. In this research, transformation process, in general in Turkish Republics and in specific in the Republic of Kyrgyzstan which experienced this transformation process, will be examined in terms of their efforts to adapt themselves to the globalization process. After 1920s, Turkiye's historical and cultural ties with Middle Asia Turkish Republics had been eliminated and this transformation helped Türkiye to be closer to these countries. After the corruption of the Soviet Union, in many areas, radical relationships between Türkiye and Turkish Republics have been developed and these relationships were strengthened by friendship agreements. Since it is a necessity for countries to adapt themselves to globalized world economy to meet conditions of free market, Turkish Republics try to adapt themselves to the globalized world economy and set their developments on a more stable ground. To be able to succeed this, they choose to be closer to Türkiye which has many common cultural and historical characteristics and in the state of being integrated with free market conditions. This closeness has started a mutual influence process in economic, political, and cultural areas and Türkiye, as `model country`, has became focal point of this closeness. Since equilibrium of the world conditions changes constantly, this closeness has to continue in an increasing pace and has to be stable. Otherwise, there will be delays in Turkiye's strategies towards Turkish Republics and as a consequence of thesedelays, other world countries will attempt to fill the gaps between Türkiye and Turkish Republics. This will result to break or loose mutual ties like in the case of former Soviet Union. To be able to establish and continue a cultural and economic closeness, it is important for Türkiye to develop planned, efficient, and coherent policies. In this research, Türkiye's contribution in the transformation process of newly independent Turkish countries, in general Turkish countries and in specific Kyrgyzstan, to the free market economy has been examined in terms of targets and strategies of Türkiye.
Collections