Türkiye`de idarenin takdir yetkisini kullanmasının yargısal denetimi sorunu
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Takdir yetkisi idare etme işlevinin zorunlu bir unsurudur. Bu zorunluluğun sonucu olarak bütün idarelerin takdir yetkisine sahip oldukları görülmektedir. İdarenin takdir yetkisi geçmişte neredeyse hiçbir sınırlamaya tabi tutulmamıştır. Bu yetkinin sınırlandırılması hukuk devleti ile birlikte söz konusu olmuştur. İdarenin hukuk devletinde sınırsız, mutlak, keyfi bir yetkisi olamayacağı, idarenin yetkilerinin ancak hukuk tarafından belirleneceği ifade edilmiştir. Takdir yetkisi ise, hukuk tarafından sınırları ve kullanılacağı yerleri gösterilen bir alanda söz konusu olacaktır. Takdir yetkisinin hukuk tarafından sınırlarının çizilmesi, idarenin bu sınırlara uygun işlem ve eylemlerde bulunması için yeterli değildir. İdarenin takdir yetkisinin hukuka uygun kullanılması için hukuk devletinde idari eylem ve işlemlerin yargısal denetimi ilkesi kabul edilmiştir. İdarenin takdir yetkisini kullanmasının yargısal denetimi, idarenin takdir yetkisini hukuka uygun kullanmasını sağlar. Ancak idarenin takdir yetkisi kullanımının yargısal denetiminin nasıl yapılacağı sorun oluşturmuştur. Çünkü idarenin takdir yetkisini kullanarak yaptığı idari işlemlerde hukukilik ve yerindelik alanları vardır. Hukukilik alanı yargısal denetime tabidir. Ancak yerindelik alanı yargısal denetime tabi değildir. Yargı yerinin idari işlemi denetlerken hukukilik alanını ile yerindelik alanlarını tespit etmesi ve bu tespite göre de sadece hukukilik alanını denetlemesi söz konusu olacaktır. Ancak bu tespitin yapılması son derece zordur. Çünkü bu alanları kesin olarak tespite imkan veren ölçütler, öğretide ve yargı yerlerinde oluşturulamamıştır. Bu nedenle yargı yerlerinin yorumlarına göre hukukilik alanı farklı şekillerde oluşturulmuştur. Bu durum ise, yargı kararlarının sürekli tartışılmasına neden olmuştur. Bu tartışmalar 1961 ve 1982 Anayasalarına ve yasalara da yansımış, idarenin takdir yetkisini kullanmasının yargısal denetimini sınırlandırılmaya yönelik hükümler Anayasa ve yasalarda düzenlenmiştir. Ancak bu düzenlemelere rağmen konu üzerindeki tartışmalar sona ermemiştir. Hukukilik ile yerindelik arasındaki sınırını tespit etmenin yoruma açık olması sorunun kaynağını oluşturmuştur. VI ABSTRACT Judgemental authority is an essential factor of administration. As a result of this essentiality every administration has judgmental authority. Judgmental authority of administration was hardly subjected to any limitation in the past. Limiting this authority became an issue with the thought of state of law. It was pronounced that administration cannot have unlimited, absolute, and arbitrary authority in a state of law and that administrative authority will be defined by law. Judgmental authority, therefore, is to be used in areas identified and determined by law. The determination of judgmental authority's boundaries by law, however, is not sufficient to make administration observe these boundaries in its actions and transactions. In order to enforce the use of this authority in line with the requirements of the law, the principle, that administrative activities and transactions are subject to judiciary investigation and assessment control, was accepted. Judicial control upon the judgmental authority of administration enforce its use in accordance with the law. However the question of `how this judicial control should be carried out` is puzzling. Because there legitimate and appropriate domains in which the administration can use this sort of authority. The domain of legitimacy is subject to judicial control but the domain of appropriateness is not. Therefore the judicial authority has to identify both of these domains but control only the domains of legitimacy. Yet making such an investigation is highly difficult. The reason for its difficulty lies in the fact that the measures and yardsticks to determine these different domains are not established adequately in teachings and applications of the law. This is a major cause of continuos controversies injudicial verdicts because the domain of legitimacy is determined in various ways depending on the place where decisions are made. This controversies are reflected upon the 1961 and 1982 Constitutions by placing articles that limit the judicial authority of determine the domains of legitimacy. However the controversies have not come to an end since the boundary between legitimacy and appropriateness has been the source of problem.
Collections