Kadınlarda premenstrual sendrom görülme durumu ile sürekli öfke ve öfke ifade tarzları arasındaki ilişki
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
PMS (Premenstrual sendrom) yaşa bakılmaksızın, üreme çağındaki kadınların karşılaştıkları en yaygın problemlerden biridir. Günlük yaşantıyı olumsuz bir şekilde etkileyen öfke ve sinirlilik, PMS'nin en şiddetli ve en uzun süre devam eden semptomlarıdır. Bu çalışma Kütahya ilinde yaşayan 15-49 yaş grubu kadınlarda PMS görülme durumu ile sürekli öfke ve öfke ifade tarzları arasındaki ilişkiyi incelemek amacı ile tanımlayıcı türde yapılmıştır. Çalışmaya rastgele seçilen 720 kadın dâhil edilmiştir. Çalışmanın verileri Ekim-Aralık 2016 tarihleri arasında, Kütahya Merkez Fatih Aile Sağlığı Merkezi'nde toplanmıştır. Verilerin toplanmasında; Kişisel Bilgi Formu, Premenstrüel Sendrom Ölçeği ve Sürekli Öfke-Öfke İfade Tarz Ölçeği kullanılmıştır. Veriler SPSS 20.0 paket programında değerlendirilmiştir. Verilerin analizinde frekans, yüzde, ki kare, bağımsız gruplarda t testi ve korelasyon analizi kullanılmıştır. Kadınların yaş ortalaması 30.00±8.64 yıl olup, %38.3'ünün eğitim durumu üniversite ve üzeri düzeydedir. %73.5'inin ev hanımı ve 64.6'ünün evli olduğu görülmektedir. PMS prevalansı %48.75 olarak bulunmuştur. Kadınlar medeni durum, dismenore yaşama, menstrual siklus düzeni, premenstrual dönemde genel durum, gebelik durumu, aile öyküsü, sigara kullanımı, alkol kullanımı, gazlı içecek tüketimi ve kahve tüketimi açısından incelendiğinde; PMS görülen ve görülmeyen gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmıştır (p<0.05). Yaş, çalışma durumu, gelir durumu, doğum kontrol hapı kullanma, şekerli gıda tüketimi, yemeği tatmadan tuz ilave etme, çay tüketimi ve egzersiz yapma durumları açısından incelendiğinde; PMS görülen ve görülmeyen gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmadığı saptanmıştır (p>0.05). Kadınların PMS görülme durumları ile sürekli öfke ve öfke ifade tarzları arasında anlamlı bir ilişki saptanmıştır. PMS'li kadınların PMS'li olmayan kadınlara göre sürekli öfke, öfkenin içe vurumu, öfkenin dışa vurumu puanlarının anlamlı derecede daha yüksek olduğu ve öfke kontrol puanlarının ise anlamlı derecede daha düşük olduğu saptanmıştır. PMSÖ alt boyut puanları ile SÖÖTÖ alt ölçek puanları arasında da istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki saptanmıştır (p<0.05). Sonuç olarak; premenstrual dönemde öfke kontrol problemi yaşayanlara sosyal destek sağlanması ve öfke kontrol eğitimlerinin düzenlenmesi önerilmektedir. PMS ve öfke arasındaki ilişki ile ilgili kesin kanıtlar sağlanabilmesi için daha ileri düzeydeki çalışmalarla bu konunun incelenmesi gerekmektedir. PMS (Premenstrual syndrome) is one of the most common problems women of reproductive ages face regardless of what age they are. Anger and irritability have an adverse effect on everyday life and these are the most severe and the longest-lasting symptoms to be observed in PMS. This study was conducted as descriptive research with a group of women, ages 15-49, living in the city of Kütahya, for the purpose of examining the relationship between PMS and trait anger and anger expression. The study recruited 720 randomly selected women into the study. The data of the study were collected over the period of October - December 2016 at the Kütahya Central Fatih Family Health Center. A Personal Questionnaire, the Premenstrual Syndrome Scale and the Trait Anger-Anger Expression Scale were used in the collection of data. The data were evaluated with the SPSS 20.0 program. The data analysis employed frequencies, percentages, the chi-square, independent groups t tests and correlation analysis. The mean age of the women was 30.00±8.64; 38.3% had university or higher-level degrees. Of the women, 73.5% were housewives and 64.6% were married. PMS prevalence was 48.75%. A review of the women's marital status, experience with dysmenorrhea, menstrual cycle, general premenstrual status, pregnancy status, family history, smoking, drinking, consuming fizzy drinks and coffee consumption habits revealed a statistically significant differences between the group experiencing PMS and the group that did not experience PMS (p<0.05). A review of the women's ages, income status, use of birth control pills, consumption of foods containing sugar, their habits of adding salt to their meals before tasting, consumption of tea and their exercising habits did not reveal a statistically significant difference between the group experiencing PMS and the group that did not experience PMS (p>0.05). A significant relationship was seen between the women's status of experiencing PMS and their trait anger and anger expression. The women experiencing PMS displayed significantly higher scores in the areas of trait anger, introvert anger and extrovert anger while their anger control scores were significantly lower compared to women who did not experience PMS. There were statistically significant differences between the PMS subscales scores and the Trait Anger and Anger Expression subscales scores (p<0.05). In conclusion, it may be suggested that women experiencing anger control issues in the premenstrual period be provided social support and anger control education. More advanced studies based on conclusive evidence are needed to determine the relationship between PMS and anger.
Collections