Çatışmacı toplum paradigması: Teorik ve meta-teorik düzeylerin ilişkisi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bir waster tezi olarak hazırlanan hu çalışmanın temel sorunsalı, sosyolojide `meta-teorik` ve `teorik` düzeylerin ilişkilendirilmesidir. Bu amaçla, ilk olarak meta-teorik düzey ele alınmıştır. Bu düzeyde paradigma kavramı genel çerçeve olarak belirlenmiş ve kavramın Thomas S. Kuhn'un çalışmasındaki özgün kullanımı ve sosyolojideki türevsel kullanımları çözümlenmiştir, Kuhn'un kullanımında sosyolojik paradigma kavramlaştırması için yararlı görülen yönler belirlendikten sonra, kavramın belli başlı sosyolojik kullanımlarının çözümlenmesine geçilmiştir. Paradigmanın sosyolojideki `örtük` ve `açık` kullanımları ayırdedilmiştir. Açık paradigma kavramlaştırmalarından Eisenstadt, Turner ve özellikle Ritzer'in çalışmaları üzerinde durulmuştur, havramın özgün ve sosyolojik kullanımlarındaki elverişli yönler temelinde, sosyolojide `ikili paradigma kavramlaştırması`na girişilmiştir: (1) Uyumcu toplum paradigması ve (2) çatışmacı toplum paradigması. Bir paradigmanın içerdiği kuramsal düzeylerin sıralanması yoluyla, çalışmanın `teorik,r düzeyinde kullanılacak olan ölçütler saptanmıştır. ikili paradigma Kavramlaştırmasında ayırdedilen paradigmalardan biri olan uyumcu paradigmanın çözümlenmesi bir yana bırakılmıştır, çatışmacı paradigma ise sosyolojik paradigma kavramlaştırmasının uygulama ve sınama alanı olarak belirlenmiştir. kavramlaştırmanın gereklerine uygun olarak çözümlenmesi tasarlanan çatışmacı paradigmada üç ku--158- ram ayırdedilmiştir: (I) işlevselcı çatışma kuramı, (2) seçkinci yatışma kuramı ve (3) dönüşümcü çatışma kuramı. Çalışmanın ikinci bölümünde bu kuramların belli temsilcilerinin çalışmaları temelinde incelenmesine girişilmiştir, işlevsele çatışma kuramının kapsamında Coser'ın ve Dahrendorf' un kuramlaştırmaları ele alınmıştır, curamın sosyolojik Kökeninde Simmel, weber ve bir ölçüde Marx'ın çalışmalarının bulunduğu vurgulanarak, çatışmacı paradigma için deki güçlü ve zayıf noktaları formüle edilmeye çalışılmış tır, ışlevselci çatışma kuramının genel bir toplum kuramı olmaktan çok çatışma öğesini açiklamaya yönelik kısmi bir kuram olduğu vurgulanmış ve ayırdedilen iki paradigma arasında bir Köprü görevi gördüğü belirtilmiştir, Kuramın bu seçmeci niteliğinin onu çatışmacı paradigmada marjinal bir konuma yerleştirdiği ileri sürülmüştür. Seçkinci çatışma kuramı ise, Mills 'ın Kuramlaştırması örneği ile ele alın mış ve kuramın Kökeninde Pareto, nosea, Aron gibi düşünürlerin çalışmalarının bulunduğu belirtilmiştir. Toplumsal gerçeklik düzeyleri açısından daha kapsamlı bir toplum Kuramı niteliğinde görülen kuramın, ilgili olduğu paradigma içinde daha merkezi bir Konumda olduğu kabul edilmişdir. sosyolojik kökeninin ve içerdiği önermelerin, Kuramın da ha eleştirel olmasını sağladığı öne sürülmüştür. yatışmacı paradigmanın en merkezi ve genel kuramı olarak belirtilen dönüşümcü Kuram, Marx, Engels ve izleyicilerinin kuramlaştırması ve Frankfurt Okulu Eleştirel Kuram, temelinde çözümlenmiş. Bu kuramın, toplumsal gerçekliğinhemen hemen her düzeyini yatışma olgusuyla açıkladığı teşhis edilerek, genel bir toplum Kuramı olma özelliğinin, onu gerçekliğin kimi düzeylerini ihmal etmeye sürüklediği ve bunun bir sonucu olarak belli bir düzeyin ötekileri üzerindeki egemenliğini kabul etmeye zorladığı da vurgulanmıştır. Bütün bu eksikliklerine karşın, kuram, en güçlü ve kapsamlı çatışmacı kuram olarak teşhis edilmiştir. Üç kuramın en güçlü oldukları yönler ise şöyle belirlenir: (1/ İşlevselci çatışma Kuramı, toplumsal çatışmanın her zaman ve yerde olduğunu belirtmekle, sosyolojik açıdan anlamlı bir önerme sunar. (2) Seçkinci yatışma Kuramı, politik çatışmanın toplumsal yapıları belirlemede etkin olduğunu vurgulayarak, makro-öznel düzeyin önemini dile getirir. (3) Dönüşümcü kuramın en güçlü yönü ise, makro-nesnel (altyapısal) düzeyin önemini vurgulanmasındadır.Mikro ve makro-öznel düzeylerin yeterince ele alınmaması, genel bir toplum Kuramının kaçınılmaz sonucu olarak, belirir. Çalışmanın değerlendirme bölümüne `meta-teorik` ve `teorik` düzeylerin karşılaştırılmasına çalışılmıştır. Paradigma kavramının gerekleri ile çatışmacı paradigmanın bulunduğu düzeyin ilişkilendirilmesinin, kavramlaştırmanın yeterli bir sınanması sağlayamayacağı, aynı ilişkilendirmenin uyumcu paradigma ile de yapılması gerektiği belirtilmiştir. Böylelikle, hem iki paradigmanın birbiriyle ve hem de her birinin paradigma kavramlaştırmasıyla ilişkilendirilebileceği vurgulanmıştır. The major problematical ol this paper prepared as a waster's thesis xs to relate the meta-theoretical level to die theoretical level in sociology, ror this purpose, xn the txrut place meta- theoretical level xs analysed, ihe concept of pax-auigm xs ta*s.en as a frame ox re ı erence on thxs level ana the oxxgxual use ox the concept xn the wor». of xhomaa o. jvuhnyThe otructure of ociemiilc devolu tions) ana the uerivauive uses of xt xn socxology are analysed, xn nuhn's use, the elxgxble aspects of the concept nave been xdentxxxed xox- «.he purpose of a sociologxcal uon- ceptualx*«acxun of the paxauxgm and. the analysis oi the major ©oexologxcai uses of xt nave iaeen x-eaixzed. it xs uxotinguiaheu the `implicit'» ana `exyixoxt` uses of the pax-aaxgm. i'hen the major explxcit conceptualisations of paxauigm xn the Wox*.s of uiisenstadt, xurner and parti cularly Kit^er cix-e ta&en as a point of departure, it has been trxed to conceptualise `the uxcno tomioal paraaxgrn` in sociology on the grouna of vhe yligxbie aspects ox orxgmal anu sociological uses of vhe concept.; (1) Harmony paradigm of society anu (2) conflict j^arauxgrn of society. The cx-iteria which will be useu on vhe theoretical level of the paper nave been established by setting up in. vruer the thewretical levels which a parauxgm c^naxsts of.-lbl- x'he analysis ox -üe harmony paradxgm, une of the two paraoigms m the uichutomical conceptualisation of, para digm, is excluded from thxs ötuuy. on the other naad, conxlxct paradigm xs chosen as a seating ixeid 01 the aicho- tomical conceptualxiuaiiun of the paradxgm. The three theo ries are distinguished in the cunxlict paradigm: (1) J?`unc- txonal theory of conxlxct, v2i elitiüt theory of conflict and ^> trans xormational theory of conflict. on the second part of the paper, these theories are studied xn various worjss of thexr r-epresantatives. The wor*i.s of i.ewis &. üoser and of *alx Dahrenuorf are analyzed in the context of functional theory of conflict, xt is emphasi&eu that the philosophical and sociological origins of thxs theory are in the worics of üeorg oimmel, wax weber and, to some extent, of Karl narx. Then it has been trxed uo de formulate the strong anu weak points of the theory, «t the same time, it is empnasi*.ed that the functional theory of conilict is a partial theory rather than a gene ral theory of society, xt xs ta*en as a theory brxugmg the two pax-auxgaiu, harmony and conxlxct. it is Conducted that this eclectic dimension of the theory piacea xt in a marginal setting xn the conxlxct parauxgm of sooxety, îne second theory, elitist theory of conflict, is studied in the works of u, Wright Mills. The works of vilfredo Jr'areto, (îaetano Mosca and of Raymond Aron have been consi dered in identifying the sociological origin© of the theory.-162- It is argued that the elitist theory of conflict is a more comprehensive theory of society in respect of the levels of social reality and is in a more central place within the conflict paradigm, jülitist theory is more critical to ward the social reality than the functional theory of con flict is. xhe transformational theory of conflict ditinguished as the most central and the most general theory in the conflict paradigm is analysed in the works of Karl Marx, jj'riedrich Engels and their followers and in the works of critical theorists. This theory is a general theory of society explains all levels of social reality in respect of societal conflict, consequently, the analysis of micro- and macro-subjective levels are neglected in this theory, but, the theory is the most strong anü the most comprehensive theory of the conflict paradigm of society. Ihe most fruit ful aspects of each theory of the paradigm are distinguish ed as following: (İJ Functional theory of conflict intro duces a meaningful proposition by stating the ubiquitousness of social conflict. (.2) Elitist theory of conrlict empha sizes the importance of macro-subjective level by mention ing the activity of political conflicts in the determina tion of social structures. (3) Transformational theory of conflict is the most strong and explicative theory in the realm of macro-objective, i.e. substructure. Un the conclusive part of the paper, a comparison is made between the meta-theoretical and theoretical levels.The relating uf requisites of the paractigmatical conceptual ization to the level on which the conflict paradigm is, is not a sufficient testing proccess. xhe same relating` of paradigmatical conceptualization to the harmony paradigm is a necessary proccess.
Collections