Türk eğitim sistemi içerisinde özel dershanelerin yeri, gelişmesi ve fonksiyonları (Aydın Körfez Dershaneleri örneğinde)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
130 BÖLÜM IV ÖZET VE SONUÇLAR Psi kanal i amin kurucusu Sigmund Freud'un öğrencisi Adler'e göre, en temel güdü `Üstünlük` güdüsüdür. Her insan yaratılışı gereği bi raz daha çok çalışır, biraz daha gayret eder ki diğer insanlardan.farklı olmalı ve onlara galebe çaimalıdır. Psikoloji insanların ben zer davranışları ve nedenleri yanında -ferdi farklılıklar üzerinde de inceleme yapar. Bu ferdi farklardan biri de üstün olma güdüsü, sosyal bir güdü olan rekabet ile birleşirse, insanların birbirinden üstün olma isteği, sosyal zeminde (toplumca onaylanarak) meşru 1 aşacak ve biyolojik olan bu güdü zamanla sosyal leşecekt i r. insanlık tarihine baktığımızda savaşların, kırgınlıkların ve kavgaların tabanında bu. güdünün ağırlığının önemli olduğu görülecek tir. Eski Yunanda Aristokratların çocuklarının özel ders görmesi, ge niş halk kitlelerinin bu eğitimden yarar landırı İmaması, bugün dahi Güney Afrika'da ve A.B.D'de zencilerin her o'kula serbestçe girememesi özel eğitimin temelindeki güdüyü göstermesi bakımından önemlidir. Tarih boyunca hemen hemen her toplumda bir geniş kitlelerin ya rarlanabildiği eğitim kurumları ve öğretmenleri mevcut iken bir de baz-ı seçkin ailelerin çocuklarının yararlandığı özel derslikler, özel eğitim kurumları ve öğretmenleri olmuştur. Bu eğitim sadece okuma-yaz- ma gibi dar anlamda algılanmamalıdır. Güzel konuşma, güzel yazma, güzel şiir, güzel sanatlar, ok atma, ata binme, av hayvanlarına tuzak kurma, kervan yükleme ve götürme, barınak yapma vb. alanlarda her dö nem ve çağda -Farklı şekillerde özel eğitim olgusu ile karşılaşmakta yız. Bu `özel eğitim olgusu toplumun yapısı ve içinde bulunulan çag için farklılık göstermektedir. Bu gün özel eğitim dediğimiz zaman Al-131 manya' dak i, Fransa' dak i, Yunanistan7 dak i, Pakistan'daki ve Türkiye'de ki anlamı ve uygulanışı aynı değildir. Çünkü bu toplumların tarihi geçmişleri, dünyayı algılamaları, bu günkü ve gelecekteki beklenti leri, ideolojileri ve teknolojik düzeyleri aynı değildir. îşte bu gün kü -farklılığın nedeni geçmişteki farklıklardır. Biz de bu sosyolojik ve tarihi realiteyi dikkate alarak dünyadaki özel eğitim olgusunun kuramsal çerçevesinden çok Türk toplumunun, bu olguyu algılayışı ` Türk toplumundaki tarihsel gelişimi ve günümüzdeki `Türk Eğitim Sistemi îçindeki özel Dershaneciliğin Yeri ve Fonksiyonlar ı `nı kavramsal, ku ramsal ve uygulamalı olarak araştırdık. Bu gün değişik kesimlerce farklı şekilde algılanan özel dersha nelerin varlığı Cumhuriyetin ilk yıllarına kadar uzanmaktadır, Bu yıllarda öğrencilerden çok yetişkinler için yabancı dil, sanat, tica- ret ve ev ekonomisi alanlarında kurslar düzenlenmiştir. özel ders verme ve özel dershanecilik olgusu 1930' lu yıllardan sonra zayı-F dersleri olan ve bütünlemeye kalan öğrencileri yetiştir meyi, dışarıdan, ilkokul, ortaokul, lise ve olgunluk sınavlarına gi recek öğrencileri bu sınavlara hazırlamak işlevini üstlenmişlerdir, özel kurslar 1965 tarih ve 625 Sayılı Kanunun çıkmasına kadar 1331 tarihli `Hususi Mektepler Talimatnamesi` ve 1926 tarih 789 sayılı Ka nun' un 3. maddesine tabii olmuşlardır, bu tarihten sonra fonksiyonla rı ve mevzuatı birbirinden ayrılmıştır. özel Dershanecilik olgusunun ortaya çıkışındaki etkenleri madde ler halinde şu şekilde sıralamak mümkündür; - Hızlı bir nüfus artışı ve buna paralel olmayan ekonomik gelişme düzeyi - Ülkemiz geneline yaygınlaştır ılamayan ve kurumsallaşması ta mamlanamayan eğitim sistemi1 TO Siyasi iktidarların ve özellikle bir Bakan' in dünya görüşüne bırakılan Türk Eğitim Sisiteminden ziyade Bakan Eğitim Sistemi durumuna gelen eğitim sistemimizin varlığı Dersliklerin, dersi iklerdeki araç. ve gereçlerin yetersizliği Okullardaki kalabalık sınıfların olması Bölgeler arası öğretmen ve eğitim dengesizlikleri Okul sınav türü ile üniversiteye giriş sınav türünün farklı olması Her yıl üniversiteye girmek için müracaat edenlerin sayısının artması ve bunların % 83' nün üniversiteye girememesi. - Okullardaki derslerin bos geçmesi veya bu alanda eğitim alma mış diğer ders hocaları tarafından doldurulması - Tatil sürelerinin uzunluğu, öğrencilerin yeteneklerine göre - sınıflandırılarak eğiti lmemesi - Okul-idare-ögretmen-ögrenci-vel i ve rehberlik servislerinin ilişkisinin hem,en hemen hic olmaması - öğretmen yetiştiren kurumların tam netlesmemesi ve nitelikli öğretmenlerin olmayışı - Üniversiteye girişin rekabet halini alması, anne ve babaların çocuklarını en iyi şekilde öğretme isteklerinin olması - îkili-üçlü eğitime gidilmesi ve eğitimin kalitesinin düşmesi gibi... Bu, vb, nedenlerden dolayı özel dershanecilik ortaya çıkmış ve hızla yaygınlaşmıştır» 105.000 nüfusu olan Aydın II merkezinde yedi dershanenin olduğu düşünülürse bu durum daha kolay anlaşılacaktır. 12 Eylül 1 980* den sonra özel dershanelerle ilgili bazı yasal dü zenlemelere gidilmiştir. 16.06.1983 tarih ve 2843 sayılı kanunla bu kurumların açılması yasaklanmıştır. 1 Ağustos 1984 tarihinde de kapa-133 ti İmaları ön görülmüştür. 11 = 07.1984 tarih ve 3035 sayılı kanun ile özel dershanelerin yeniden açılmalarına izin verilmiştir. 625 sayılı Kanun ve 3035 Sayılı Kanun' a dayanarak çıkartılan yönetmelik ve genelgelere göre bu kurumlar sayılarını hızla arttırmakta ve ülke ge neline yaygınlaşmaya devam etmektedirler. En önemliside bu kurumların diğer meslek ve odalarda olduğu gibi örgütlenmeye gitmiş olmalarıdır. Bugün biri Ankara'da ve diğeri İzmir'de almak üzere 6ÜVENDER ve ÖZDE DİR adı altında iki dershane birliği kurulmuş ve üyelerinin hak ve çıkarlarını korumak, yeni projeler geliştirmek, modern araç ve gereç lerden eğitimde yararlanmak için çalışma yapmaktadırlar. Bugün merkezi Ankara'da bulunan özel Dershaneler Birliği (ÖZDE- BÎR> nin 450 dershane, merkezi izmir'de bulunan Süven Dershaneler Birliği (GOVENDER) nin ise 200 dershane üyesi bulunmaktadır. Bir o kadarda her iki birliğe üye olmayan ve yeni acıtacak veya resmiyeti tamamlanmamış dershanenin olduğu düşünülürse, dershaneciliğin bugün gelmiş olduğu durum daha kolay anlaşılmış olacaktır. özel dershanecilik olgusu anlam değiştirmiş bulunmaktadır. 1980 öncesi küçük bir apartman dairesinde; kantini, okuma salonu, bilgisa yarı, hizmetçisi ve rehber öğretmeni olmayan dershaneler bugün bilgi sayarlı eğitime geçmiş, uluslararası eğitim seminerleri düzenleyen, konferans veren, kitle iletişim araçlarıyla özellikle TV ile birlikte ortaklasa yayınlar yapabilen, bilimsel makaleler tercüme eden örgütlü kurumlar haline gelmiştir. Anketimizde de görüleceği üzere özel dershanecilik, kentli öğ rencilerin eğitimi olmaktan çıkmış» kasaba, ilçe ve köylerden hatta mezralarda dahi katılımın olduğu görülecektir, örnek lem grubunu oluşturan öğrencilerin doğum yerlerine göre dağılımları su şekilde dir. `/. 34 il, 7.34.5 ilçe ve kasaba, 7. 22 köy, % 06 Yurtdışı veİ 34 % 3. 5* da mezrada doğanların dershane hizmetlerinden yararlandığı görülmüştür. Spor salonları, kahvehaneler vb. gibi erkek yeri olarak bilinen kurumların aksine özel dershaneler %47.5 gibi büyük bir oranla kız öğrencilerin de yararlandığı yerler durumundadır. Bir çok polemiklige saz konusu alan özel dershanelerin olanak ve ?fırsat eşitliği acısından değerlendirilmesine baktığımızda; örnekiem grubunu oluşturan 200 öğrenciden 88-` i olanak ve fırsat eşitliğini sağladığı görüsünde olduklarını söylemişlerdir. Bu oran 7. 44'`dür. öğrencilerin dershaneye gelmeden önce gelecekle ilgili ne his settikleri sorulduğunda; 140 öğrencinin gelecekten ümitsiz olduğunu söylemişlerdir. Bu oran `A 70'dir. Yine örnekiem grubunu oluşturan 200 öğrenciye dershaneye gelmeye başladıktan sonra ve gelecekle ilgi li olarak ne hissettiklerini sorduğumuzda 130 öğrencinin ümitli olduğunu söylediği görülmüştür. Bunun oramda 7. 65'dir. Dershaneye gelmeden önce 7. 70 gibi büyük bir onanda ümitsiz olan öğrencilerin oranının % 18 'e düştüğü dikkat çekicidir.. öğrencilerin dershanye devam etmekle öncelikle neyi amaçladıkla rı sorulduğunda 194 öğrencinin `idealimdeki yüksek okula girmeyi` diye cevapladıkları görülmüştür. Bu oran 7. 97'._dir. öğrenci ailelerinin aylık toplam gelirlerine göre dağılımları araştırıldığında 7. 46 gibi büyük bir oranın 8 Milyondan asagı gelire sahip oldukları görülmüştür. Bu durum da dershanelerden yararlananla rın büyük gelir grupları içinden olabildiği gibi geniş halk kitlele rinin de yararlanabildiğin! gösterir. öğrencilerin lisede öğrendikleri bilgilerin üniversite sınavını kazanmada yeterli görülüp görülmediği sorulduğunda, örnekiem grubuna giren 200 öğrenciden 192' sinin `Yetersiz` olduğunu söylediklerigörülmüştür. Bu oran 7. 96' dır. 135 öğrencilerin devam ettikleri dershaneyi her yönüyle yeterli bul malarının oranı ise 7. 62' dir. öğrencilerin üniversite sınavlarını kazanamadıkları takdirde, hislerinin nasıl olacağını sorduğumuzda `hiç düşünmek dahi istemiyo rum` diyenlerin sayısı 180' di r. Bu öğrencilerin oranı % 90' dır. Dershaneye devam eden ve örnek lem grubunu oluşturan 200 öğren- den Q2'si özel dershanelerin en önemli -fonksiyonu o] arak `''o-r....'m y.*- pabi let. :3k K*r i ok' <?.-'. '; `.. ????'?di rınads etkili` /y'.?''.?. ? '?? ? »??.' ^ :,. ? ? '*> i. ??.:.1 ???< ?? '? / r. Bu oran 7. 41 ' dir. `Zamanı ve test tekniğini iyi kullanmayı öğretmesi` görüsünde olanların sayısı ise 42' dir. Bu oran 7. 21 'dir. özel dershane öğrencileri, öğrencilerin üniversiteye girebilme, ümitsizliklerinin ortadan kaldırılması için sıraladıkları öneri ve koşullar su şekilde olmuştur. Dershaneler için? 1- Sınıfların homojenliğinin sağlanması (`/£ 13) 2- Başarılı öğrencilere yönelik programların yapılması (7. 3) 3- Dinlenme, spor ve okuma salonlarının olması (7. 5) 4- Dershanede disiplin sağlanması İ`A 4) 5- Rehberlik servisinin aile, okul, öğretmen ve arkadaş grubunu içine alacak şekilde çalışması (% 4) 6- Test ve doküman sayısının arttırılması (% 1) 7- Kontenjan sınırının arttırılması VA 4) 8- Ücretlerin düşürülmesi veya her öğrenciye eşit şekilde uygu lanması CA 4) 9- öğretmenlerin, öğrencilere yaklaşımının psikolojik temellere göre olması (% 3)136 10- Derslerde detaya inilmesi, daha -fasla araç ve gereç kulla nılması İV. 3) 11- Başarı karnelerinin kısa aralıklarla öğrenciye gönderilme si (7.17) 12- Dershane öğretmenlerinin okul öğretmenleri ile ilişki kur ması İV. S) 13- Sınıfların lise çeşitlerine göre düzenlenmesi İV. 3) 14- Sınıflara fasla öğrenci alınmaması İV. 10) 15- Kültürel etkinliklerin arttırılması İV. 7) Lise ve dengi okullar ve üniversiteye giriş koşulları için? i- Öğrenciler yeteneklerine göre yetiştirilmeli 2- Devlet okullarının günümüz şartlarına cevap verecek şekilde gel istirilmesi 3- Modern a.r&ç ve gereçlerden yararlanma olanağının arttırılması 4- îs alanlarına göre öğrenci yetiştirilmeli, anlamsız yığılma lara yer verilmemeli 5- Devlet okullarının eğitim seviyesinin özel okulların eğitim seviyesine denk hale getirilmesi veya bu iki -farklı okul me zunlarının aynı sınava tabii tutulmaması 6- Okul sınav sistemi ile üniversiteye giriş sisteminin paralel olması 7- Üniversite sınavlarında sorulmayan gereksiz derslerin okutul- mamas ı S- Brans dışı hocaların derslere girmemesi 9- Endüstri meslek liselerinde uzmanlaşmanın arttırılması veya - üniversiteye giriş için gerekli olan kültür derslerinin konulması ?*'137 10- Endstri meslek liselerinin ösel isletmelerle anlaşarak uygu lama 1 ı eCJitimiin yoğun last ir ;t 1 ma,:> :t :l î - De t- s ınüfredatının öçjranc i ler i ti -ilgi va yetânıîk 3sr ine göre dü ;?:.--..'1 enme&i 12- Üniversite sınavının kaldırılması 13- Üniversite sayısının arttırılması 14- öğrencilerin üniversitede istediği bölüme girebilmesi 15- Orta öğretimdeki basarı puanlarının üniversiteye ve ise gi rişte önemli olması öğrenciler sorunlarının temelinde üniversiteye girişte mevcut sistemi ve eğitim sistemini eleştirmişler bazı önerilerde bulunmuş ve bunu somut örneklerle açıklamışlardır.
Collections