1939-1946 arası TBMM`nin sınıfsal yapısı ve seçkinci siyaset anlayışı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Bu çalışmada 1939?1946 Arası Türk Parlamentosunun sınıfsal yapısı ve seçkinci siyaset anlayışı ele alınmıştır. Cumhuriyetimizin kurucusu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk sonrası Milli Şef İsmet İnönü sonrasında oluşturulan siyasal elit yapı, farklı toplumsal sınıfların parlamentoda yeterince temsil edi-lememesi sonucunu doğurmuştur.Osmanlı İmparatorluğu'ndan itibaren köklü bir demokrasi tecrübemizin olmaması Cumhuriyet sonrasında da etkisini göstermiştir. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün çok arzulamasına rağmen kendi döneminde iki kere girişilen çok partili yaşama geçme çalışması koşulların uygun olmaması nedeniyle bir süre ertelenmiştir.1939 sonrası Milli Şef İsmet İnönü Dönemi ile Tek Parti CHP iktidarı, ülke içinde ve ülke dışındaki şartların da etkisiyle otoriter ve vesayetçi bir yapı-ya bürünmüştür. Toplumun büyük bir kısmı sosyal, ekonomik ve siyasal olarak büyük sorunlarla karşı karşıya kalmıştır.Halka rağmen halkı yönetmek, demokrasi kültürünün gelişimine çeşitli nedenlerle engel olmak, siyasi elitler ile alt sosyo-ekonomik sınıflar arasında ikilikler oluşturmuş, siyasi elitler toplumun diğer sınıflarına yabancılaşmış, dış-lanan diğer sınıflar da yönetim ve iktidar yapısına yabancılaşmıştır. Bu yabancı-laşma, toplumsal bütünleşmenin önündeki en büyük engellerden biri olarak gü-nümüzde de devam etmektedir. Siyasal katılımı toplumun farklı kesimlerine yayarak demokrasi kültürünü geliştirmek beraberinde siyasal bilincin oluşumu-na da katkı sağlayacaktır.1939?1946 dönemine kadar parlamentoda görev yapan milletvekillerinin büyük bir bölümünü asker ve bürokratik elitler oluşturmuştur. Uygulanan seçim sistemi ve milletvekillerinin aday olabilme kriterleri, CHP elitleri tarafından belirlenmiştir. CHP Elitlerinin modernleşme sürecinde kendilerine öncü bir misyon yüklemeleri ve jakoben siyaset anlayışı günümüze kadar yeterli değişi-me de uğramamıştır.Demokrasiyi tüm kurum ve kuruluşlarıyla daha da geliştirmenin yolu toplumun farklı kesimlerini yönetim sürecine katmakla mümkün olabilir. Bu çalışma toplumun farklı sınıflarının parlamentoda temsil edilebildiği oranda demokrasinin daha da gelişebileceği tezini ileri sürmektedir. In this study the class base of Turkish Parliament and the elitism directed politics trend between the years 1939?1946 are analyzed. The political elite structure that was composed after the grand leader Mustafa Kemal Atatürk, in the times of National Chief İsmet İnönü and afterwards caused insufficient represantation of different social classes.The lack of democracy experience beginning from the Otoman Empire showed its impact after Republic founded as well. Passing to the multiple party system that was attempted twice in the government of Mustafa Kemal Atatürk was suspended for a period of time, although he desired it so much, due to inappropriate conditions.After 1939, the period of National Chief İsmet İnönü and the government of sole party CHP transformed, by the effects of circumstances inside and outside the country, into a structure that was authoritarian and guardianship.Despite the community, to covern the community, to be a handicap for democracy culture by different reason have constituted disagreements between political elites and sub-socio economic classes, political elites has estranged to other social classes and these classes have estranged to the government and the structure of government. This estrangement has been going on as the biggest handicap for social integration. To improve democracy culture by extending the political agreement to different parts of society will also supplement the political consciousness constitution.In the years between 1939?1946 major part of the parliament was composed of military and bureaucratic elites. Election system and criteria for being a candidate of parliament member was determined by CHP elites. The leadership mission that CHP elites undertook on themselves on the way of modernization and their Jacobin political view has not showed a considerable change until today.Development of democracy with its foundations and institutions to the beyond is only possible through participation of different parts of society. This study asserts that democracy can develop relatively by the participation of different parts of society.
Collections