Faik Ali Ozansoy`un hayatı, eserleri ve uslubu hakkında bir inceleme
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Edebî yaşantısına Servet-i Fünûn Edebiyat akımında başlayan Faik Âli Ozansoy, kendileri de şair olan, babası Saîd Paşa ve abisi Süleyman Nazifin yakın ilgi ve terbiyesiyle yetişmiştir. Onların ve onlar sayesinde oluşan edebî çevresinin etkisiyle genç yaşta Servet-i Fünûn Dergisi'nde şiirleri yayınlanmaya başlamıştır. Fecr-i Âti edebi topluluğunun ilk başkanıdır. Ancak diğer Fecr-i Âti topluluğuna mensup olanlar gibi o da Servet-i Fünûn'un dil ve üslûbundan uzaklaşamamıştır. Hatta Cumhuriyet döneminde meydana getirdiği eserlerinde bile bu akımın izleri hissedilmektedir. 1876'da Diyarbakır'da doğan Faik Âli, 1950'de Ankara'da ölmüştür. Yetmişdört yıllık hayatının her dönemi şiir ve edebiyatla yoğrulmuştur. Çünkü; şair bir baba ve şair bir abiye sahip olan Faik Âli Ozansoy'un oğlu Munis Faik Ozansoy da şairdir. Faik Âli Ozansoy; şiirlerini üç kitapta toplamıştır. Bunlar sırasıyla `Fânî Teselliler`, `Temâsîl` ve aElhân-ı Vatan` adını taşımaktadır. Bunlardan başka iki manzumesi daha vardır: `Mithat Paşa Manzumesi` ve `Şâir-i A'zâm'a Mektup Manzumesi`. Bu manzumeleri ayrıca bastırtan Faik Âli'nin dergilerdeki şiirleri tam olarak biraraya getirilmemiştir. Servet-i Fünûn, Rübâb, Güneş, Genç Kalemler ve Marmara Dergilerinde şiirleri yayınlanmıştır. Dergilerde yayınlanan şiirlerinin birçoğunu kitaplarında kendisi toplamıştır. Şiirlerinden başka yine manzum olarak kaleme alman iki tane de tiyatro eseri vardır. `Payitahtın Kapısında` ve `Nedim ve Lâle Devri` adını taşıyan bu eserler, kendisinin de zaman zaman kabulettiği gibi oynanmak için değil, okunmak için yazılmıştır. Bu sebeple de tiyatro tekniği açısından her iki eser de zayıf kalmaktadır. Faik Âli Ozansoy, Divan Edebiyatına mensup şairlerden Fuzûlî, Nâbî ve Nedim'i beğenmiş; ancak sadece Nedim'den etkilenmiştir. Yeni edebiyatçılardan ise Nâmık Kemâl, Recâizâde Mahmut Ekrem ve bilhassa Abdülhak Hamit'ten etkilenmiştir. Ancak Nâmık Kemâl'in vatan şiirlerindeki yüksek sese, Abdülhak Hâmid'in şiirlerindeki hislere ve metafizik düşüncelere ulaşamamıştır. Şiirlerinde Servet-i Fünûn Edebiyatının konulan olan `aşk ve tabiat` ile `aile hayatı` hakimdir. `Elhân-ı Vatan` adlı kitabında ise `vatan` ile ilgili konulara yer vermiştir. Konu bakımından Servet-i Fünûn'dan ayrılmayan Faik Âli, dil ve üslûb bakımından da bu ekole bağlıdır. Terkipleri bolca kullanmıştır. Dili zaman zaman oldukça ağırdır. Ancak çok sade olarak kaleme aldığı şiirleri veya dizeleri de mevcuttur. Aşk, tabiat ve aile hayatı ile ilgili şiirlerinde genellikle `sone` biçimini kullanmıştır. Bununla birlikte yine aynı konulu şiirlerinde `serbest müstezat` şekline de sıkça yer vermektedir. Ancak vatan ile ilgili şiirlerinde herhangi belirli bir nazım birimini kullanmadığını görüyoruz. Sonuç olarak Faik Âli Ozansoy; gerek konu, gerek şekil, gerek dil ve üslûb bakımından Servet-i Fünûn ekolüne bağlı bir şairdir. Faik Âli Ozansoy who started his literary life with Servet-i Fünûn Literary trend has been brought up with the close consern and train of his father Said Paşa and his elder brother üleyman Nazif who were poets also. His poems have been started to be published in the Servet-i Fünûn magazine in his yound age by them and with the affection of his literary environment which formed owivng to them. He was the first president of Fecr-i Âtî literary society. Howewer he, like the other members of Fecr-i Âtî society he hasn't receded from language and style of Servet-i Fünûn Even it has been felt the traces of this trend in the works which he created during the Republic period. Faik Âli was born in Diyarbakır in 1876 and died in Ankara in 1950. Every period of his 74-year old life has been kneaded with poem and literature. Because; the son of Faik Âli who had a poet father and a poet brother, Munis Faik Ozansoy was also a poet. Faik Âli, Ozansoy has collected his poems in three books. These are called in order; `Fanı Teselliler`, `Temâsil`, and `Elhân-ı Vatan`. Except these he has also two poem books `MithatPaşa Manzûmes,` and `Şâir-i A'zâma Mektup Manzumesi`. His poems of Âli Faik who had these poems published separately, in the magazines hadn't been able to be collected properly. His poems had been published in the magazines called. Servet-i Fünûn, Rübâb, Güneş, Genç Kalemler and Marmara. He has collected the poems which were published in the magazines in his books by himself. IllExcept his poems he has also two dramas which were engrossed in poem style. These works called `Payitahtın Kapısında` and `Nedîm ve Lâle Devri` have been written to be read not to be played as her also accepted time by time. For this reason these two works remain weak from the point of play technique. Faik Âli Ozansoy has like the poets Fuzulî, Nâbî and Nedîm whom belong to Divan Literature; but he has been affected by only Nedîm. He has been affected by the New litteratures Nâmık Kemâl, Recâizâde Mahmut Ekrem and especially Abdlühak Hâmit. But he hasn't reached the high sound of Nâmık Kemâl's homeland poems and to the feeling and metaphysics thoughts in Abdülhak Hâmit's poems. In his poems `love and nature` with `family life` which are the themes of Servet-i Fünûn literature are predominated. He has given place the themes related with homeland in his book called `Elhân-ı Vatan.` Faik Âli, who doesn't leave the Servet-i Fünûn from the point theme he is dependent to this style from the point of language and style. He has used compounds a lot. His language is quite bombastic time by time. However he has some very plain poems and verses which he engrossed. In his poemps related with the themes love, nature and family life he has used `sonnet` style. Together with very often he has given place `serbest müstezat` style in his poems with the same themes. But we can see that he hasn't used a specific poetry denomination in his homeland poems. As a result Faik Âli Ozansoy is a poet who is dependent to Servet-i Fünûn style either from the point of theme, or from or language and style.
Collections