Milli Mücadele yıllarında Balıkesir cepheleri

Abstract

ÖZET İktisadî hayatı büyük ölçüde Avrupalı devletlerin eline geçen Osmanlı Devleti, XIX. yüzyıl boyunca varlığını ancak denge politikaları ile sürdürebilmiştir. Avrupalı Devletler, Osmanlı Devleti ile aralarındaki tarihî ve nihaî hesaplaşmayı I. Dünya Harbi sonunda gerçekleşen Mondros Mütarekesi 'nde gerçekleştirmişlerdir. Ancak bu hesaplaş ma sırasında, doğrudan siyasî ve askerî müdehaleleri yanında, Yunanlıları ve Ermenileri de piyon olarak sahneye çıkarmışlardır. Anadolu'nun batısını Yunanlılara, doğusunu ise Ermenilere peşkeş çekmek için gerekli olan yapılanma mütareke hükümleri ile gerçek leştirilmiştir. Bu arada istanbul'da bulunan siyasî otoritenin teslimiyetçi bir politika izlemesi, işgalciler kadar zımmileri de cesaretlendirmiş ve Türk yurdunun parçalanması konusun da cüretkâr bir hale getirmiştir. Ancak Türk milletinin hür ve bağımsız yaşama duygusu, tarihî tecrübesi ile birleşince, ortaya `Kuvâ-yi Millîye` hareketi çıkmıştır. Kuvâ-yi Millîye hareketinin en yoğun bir şekilde ortaya çıktığı yerlerden birisi de Balıkesir ve çevresi olmuştur. Alaca Mescid toplantısı ile silâhlı direniş karan alan Balıkesirliler, Kongrelerle teşkilâtlandıktan sonra asker toplayıp, tamamen düzenli bir liklerden meydana gelen cepheler oluşturmuşlardır. Kurduğu cephelerle işgalci Yunan ordusunu durduran `Balıkesir Redd-i ilhak Heyet-i Millîyesi`, Alaşehir Kongresi ile bölgedeki teşkilâtlanmayı yaygınlaştırmış,II diğer taraftan Mustafa Kemâl Paşa ile irtibat kurarak Anadolu'daki millî hareketle bütünleşmiştir. Teşkilâtı ve cepheleri ile Yunanlıların hesaplarını bozan Balıkesir Kuvâ- yi Millîyesi, dahilde çıkarılan Anzavur isyanlarını bastırarak İngilizlerin oyunlarım da boşa çıkarmıştır. Ondört ay boyunca istilâcı Yunan ordusunu durdurmayı başaran Balıkesirliler, 30 Haziran 1920' de mücadele bayrağım, milletin ve vatanın mukadderatına sahip çıkan T.B.M.M.'ne ve kuruluşunu tamamlayan Türk ordusuna teslim etmişlerdir.

Ill ABSTRACT Ottoman State whose economy was partially captured by European States could continue its existence only with balance politics during XIX. century. European States had achieved their historical and final goal on Ottoman State at the Armistice of Mondros which took place at the end of World War I. But in this struggle, beside direct political and military intervention, they brought the Greeks and Armanians as pawn into scene. The construction, which offered West of Anatolia to Greeks and the East to Armanians, was ensured by the Armistice of Mondros. Meanwhile, like the members of occupying forces, minorities were also encour aged about disintegrating Turkish Homeland, because the political authority in Istanbul was following a submissive political policy. However, the feeling of freedom and inde pendence of Turkish Nation and the historical experiences came together, so `The Nationalist Forces Movement` came on the scene. The nationalist movements took place intensively in Balıkesir and its vicinity. The people who were living in Balıkesir made the decision of armed opposition in the meeting which was made in `Alaca Mescid` mosque. After being organized by con gresses, they collected soldiers and formed fronts which were made up of completely ordered units. The National Committee of Repel of Joining in Balıkesir stopped the occupying Greek Army in the fronts, spreaded the organization in the region by Alaşehir congress.IV On the other side, it contacted with Mustafa Kemal Paşa and it unified with the National Movements in Anatolia. The National Forces in Balıkesir spoiled the plans of Greeks by their organizations and fronts and also by suppressing Anzavur rebellions they did not allow the plans of English to come into being. For 14 months, the people of Balıkesir succeeded in stopping the invading Greek Armies and in 30th June of 1920 they delivered the fight flag to T.B.M.M. 'The Grand National Assembly) which was claimed to be the owner of the destiny of the nation and country and to Turkish Army which completed its founding.