Seyyid Kasımî`nin destanlarının metin, aktarım ve dil incelemesi (Ses ve şekil bilgisi)
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
ÖZET Özbekistan SSR Fenler Akademisinin Hamid Süleymanov ismindeki El yazmalar Enstitüsü araştırmacıları ve Türk Cumhuriyetlerindeki el yazma vakıfları, bir çok araştırma yapmışlardır. Bu araştırmalar sonucunda Hafiz Harezmî, Mirza Kamran, Azferî, Dide, Fangî, Külfet gibi Batı sahasında pek iyi bilinmeyen bir çok şair ve edip ortaya çıkar. İşte Seyyid Kasımî de bunlardan biridir. Özbek Türkçesi ile Çağatay Türkçesi ses uyumları bakımından birbirinden farklıdır. Özbek Türkçesinde kalınlık - incelik uyumu bulunmamasına karşın (isbâtini...) Çağatay Türkçesinde bu uyum çok sağlamdır: bağla... Özbek Türkçesinde düzlük - yuvarlaklık uyumu bulunmamasına karşın, (örmiş...) Çağatay Türkçesinde bu uyum kısmen vardır: yigitge..., könglin... Destan metinleri Çağatay Türkçesiyle kaleme alınmasına karşın metinde Oğuz ve Kıpçak Türkçesinin de dil özellikleri görülür. Doğu ve Kuzey Türkçesinde kullanılan `bol` fiili, `ol` şeklinde de kullanılır. Çalışma metnimizde ismin yönelme durumu olan `+ga, +ge, +ğa, +ka, +ke` biçimlerinin yanı sıra +a, +e'li kullanımlar da vardır. Kıpçak Türkçesinin öğrenilen geçmiş zaman eki olan `-(ı)p, ~(i)p` `boluptur, beriptür...` gibi örneklerde kendini gösterir. Metinde ismin belirtme durumu olan `+nı, +ni` şeklinin yam sıra `+ı, +i` şekline de rastlanmaktadır, `devleti, sözimi...`(bakınız ses bilgisi bölümü) Çağatay Türkçesinin Batı Türkçesiyle birleşme eğiliminde olduğu görülür. Özellikle `ğ` sesinin çokça kullanılması, bu sesin düşme eğiliminde olduğunu gösterir: Cemğa, Feridunğa... Yine `e` sesinin çokça kullanılması bu sesin `i` sesine dönüşme eğiliminde olduğunu gösterir: eseng, ese... Günümüz Özbekçesinde bu seslerin korunması düşündürücüdür. Dilin doğal gelişme sürecinde, kısa bir süre içinde `ğ` sesinin düşeceği, `e` sesinin de `i` sesine dönüşerek Batı Türkçesiyle oldukça yakınlaşacağı açıktır. 11 ABSTRACT The researches of hand - writings institution by the name of Hamid Süleymanov of Uzbekistan SSR Science Academiy and the hand - writings foundations have done a number of researches. At the end of these researches, a great many poets and men of letters who are not known in the western part such as Hafız Harezmî, Mirza Kamran, Azferî, Dide, Fangî, Külfet have come into existence. So, Seyyid Kasımî is also one of these men of letters. Uzbek Turkish and Jagataic Turkish is different from each other in respect of phonetic harmony. Although there is not a thickness - thinness harmony in Uzbek Turkish (isbâtini...), this harmony in Jagataic Turkish is very strong (bağla...). Thougt there is not a smoothness - roundedness harmony in Uzbek Turkish (ötmiş...). A party harmony is available in Jagataic Turkish (yigitge, könglin...). Although the legendary texts are written Gagauz and Kipchak Turkish are seen in the text as well. The verb `bol` which is used in eastern and northern Turkish is used as the verb `ol` the usages of the `+ga, +ge, +ga, +ka, +ke` as well as +a, +e which are noun approximate formation are available in our study text. The `-(i)p, - (i)p` which are past tense affixes of Kipchak Turkish learned are also seen in the samples such as `boluptur, beriptür...`. The suffixes such as `-ni, -ni` as well as `+i, +i` which are noun determinative states are encountered in the text, for example: `devleti, sözimi...) Jagataic Turkish is seen in joining tendency with western Turkish. The fact that the `ğ` sound is freguently used shows this sound in the tendency of fall (Cemğa, Feridunğa...). However, the fact that the `e` sound is used freguently shows this sound in the tendency of changing into `i` sound (eseng, ese...). The protection of these sounds is causing anxiety in present Uzbekian language. The language in its natural development process is clear that the `ğ` sound will decline and the `e` sound will change into the `i` sound and will approach with Western Turkish considerably in a short time.
Collections