Turgut Puranın yaşamı ve Türk heykel sanatındaki yeri
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
iÖZETTürkiye'de heykel sanatının, slamiyet temasıyla temellendirilen tasvirsorunundan en çok etkilenen sanat dalı olduğu söylenebilir.Cumhuriyet öncesindeki erken aşamada birçok sınırlamayla karşılaşan heykelsanatının Türkiye'deki sanat ortamında yeni yeni algılanmaya başlandığı 1940'larınbaşında, öne çıkan heykel sanatçıları, büyü ölçüde klasisim geleneğini sürdürmeyedevam eden isimlerdir. Bununla birlikte bu süreçte, yenilikçi ve gelişmeleri takipeden Ali Hadi Bara ve Zühtü Müridoğlu ile yön bulan bir kuşağın varlığı dikkatçekmektedir. stanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde hocalık yapan Rudolf Bellingise öncelikle temel heykel eğitimin alınmasını, klasik heykelin tüm kurallarının en iyibiçimde üç aşamada öğrenilmesinin gerekli olduğunu düşünen bir sanat adamıdır.Belling'in öğrencilerinden olan Turgut Pura,1922 yılında Bursa'da doğmuş,küçük yaşta babasını kaybettiği için Ankara'da amcalarının yanında öğreniminebaşlamıştır. Sırası ile, Mimar Kemalettin lkokulu, Kurtuluş Ortaokulu ve GaziLisesini bitirmiştir.Pura, ilk olarak amcası Numan Pura'nın evdeki resimçalışmalarını izleyerek resme olan ilgisini geliştirmiş, lise yıllarında ise Eşref Ürenile çalışmalarını devam ettirmiştir.Lisede öğrenciyken Ankara Halkevinde açılan heykel kurslarına katılmış,1941'de halkevinin düzenlediği bir yarışmada heykel dalında birinci olmuştur. 1942-43 yıllarında Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Heykel Bölümünde eğitim almayahak kazanmıştır. Bu sırada geçimini sağlamak için bazı orta dereceli okullardadersler vermiş, ancak hastalığından ötürü eğitimine ara vermek zorunda kalmıştır.1948 yılında iyi bir dereceyle heykel bölümünden mezun olan Pura, aynı yıl yaşananakademi yangınından sonra üç yıl akademide zarar hasar gören eserlerin tamirinde vetekrar yapılmasında karşılıksız olarak çalışmıştır. Kadrosuzluk nedeniyle akademideöğretim görevlisi olarak kalmayı başaramayan Turgut Pura stanbul'dan ayrılarakyaşamını zmir'de devam ettirmiştir.ii1963 yılına kadar zmir'de hiçbir resmi görev almadan çalışan Pura, buzaman zarfı içerisinde çeşitli imar faaliyetlerinde bulunmuş ve geçimini balıkçılıklasürdürmüştür. Sanatsal faaliyetlerinin devamı için kiraladığı atölyeden istediği verimialamayan Pura, 1963 yılının sonlarına doğru zmir Devlet Resim ve Heykel MüzesiMüdürlüğü'ne getirilmiştir.1940'lı yıllardan itibaren Devlet Resim ve Heykel Sergilerine katılmış olanPura Akademi'deki eğitimi esnasında hocası Belling'in yön vermesiyle büst ve figürheykel alanında eserler vermiştir. Sanatçının zmir'de yaşamını sürdürdüğü 1960'lıyıllarda ise soyut sanatı irdeleyen denemelere ağırlık verdiği anlaşılmaktadır.lk kişisel sergisini 1969 yılında Ankara Devlet Resim ve Heykel Galerisi'nderesim ve heykel karışık olmak üzere açmıştır. kinci sergisini ise 1972 yılında zmirTürk Amerikan Derneği'nde yalnızca heykelleriyle açmıştır. Üçüncü kişisel sergisinizmir Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde resim ve heykel sergisi niteliğindeizleyiciye sunmuş, son sergisinde ise küçük boyutta natürmortları Evren SanatGalerisinde sergilemiştir. Bunların dışında bir karma sergiye, bir de zmirlisanatçıların eserlerine mahsus açılan sergiye katılımının olduğu anlaşılmaktadır.Turgut Pura, çiçeklerim adını verdiği natürmortlardan oluşan sergisi esnasındaAnkara'da 1979 yılı Mayıs ayında hayata gözlerini yummuştur.Sanatçının; Devlet Resim ve Heykel müzelerinde, bakanlıklarda ve birkaçbankada, iki Amerikan ve bir Belçika galerisinde eserleri olduğu sergikataloglarındaki bilgilerden anlaşılmaktadır.Turgut Pura, heykel denemelerindeküçük boyutlu figuratif örneklerin dışında, lk Kurşun Anıtı ve Kültür Park'takiKaskatlı havuz başında Uzanan Çıplak Kadın heykeli gibi büyük boyutlu işlere deyer vermiştir. Gerçekleştirdiği büst denemelerinde ise kendini, eşi Güngör Hanımı,Mustafa Kemal Atatürk'ü, arkadaşı lhan Sedefoğlu'nu, tarih hocası Ziya Şölen'ibetimleyen denemelerde bulunmuştur.Soyut denemelerinde ise yeni plastik ritmler ve doku deneyleri üzerindeçalışan Turgut Pura, natüralist ve renkçi üslubunu, malzeme çeşitliliğiyledesteklemiştir. Parlak yüzeylerin yansıtma gücünden yararlanarak, hacimsel boyutiiidenemelerinde bulunmuş, bunun yanı sıra yüzey etkisini arttıran geometrikbiçimlenişleri, çizgisel görünümlerle birleştirmeyi seçmiştir. Heykelde boşlukdoluluk dengesini yakalamanın yanı sıra, figüratiflikten tamamen soyutlanmış ancaktematik olarak izleri görülebilen arayışlara yöneldiği görülmektedir.1970'li yıllar Pura için tamamen figürden bağımsız, madeni işlerin ağırlıkkazandığı bir dönem olarak dikkat çekmektedir. Pura'nın `kapalı mekan' fikrinedahil edilemeyecek nitelikte örneklerinin yanı sıra, bazı heykellerine ses ve hareketunsurunu katması onun sanatındaki modernist yönelimleri göstermiştir. Doğanıngözlemlenmesi ilkesine dayandığı kesin olarak anlaşılan ve bir kuşun uçuşdinamiğini akla getiren soyut çalışmalarında, kademelendirilmiş bir boyutlandırmagöze çarpmaktadır. Heykelde renkli polyester ve cam malzemeyi kullanmayıdeneyen Pura, soyut imgelerde doğanın en temel öğesi olan renk unsurunu izleyiciyeanımsatmayı hedeflemiştir.1960'lı yılların başından itibaren sanatı ve müzeciliği birlikte yürütenPura'nın, süre gelen sağlık sorunu, onun askerlik yapmasını ve yurt dışına çıkmasınıengelleyecek kadar büyümüştür. Heykel kadar olmasa da resim sanatı ile de ilgilenenve ürün veren Turgut Pura, peyzaj ve natürmortlara ağırlık vermiş, renkçi üslubunufigürlerinde üsluplaşmaya işaret eden bir biçim bozmayla devam ettirmiştir.Günümüzde halen Turgut Pura'nın Devlet Resim ve Heykel Müzesi'ndekurmaya çalıştığı ve temelini attığı düzen süregelmekte olup ayda bir sergiorganizasyonu, resim, heykel ve seramik kurslarının devamı sağlanmakta, müzegerek kütüpanesi gerekse galerisinde sergilenen resim ve heykel koleksiyonuylasanatsal, sosyal ve kültürel bazda yararlı faaliyetlerini devam ettirmektedir. Bununyanı sıra Turgut Pura Vakfı dahilinde süre gelen resim, heykel ve seramik kursları ilesanatçının ismi sanatsal faaliyetlerle yaşatılmaktadır. ivABSTRACTBecause recall the idol, Turkish sculpture is the most impressed art by theview-point of the Islamic fundamentalism.In the developmental duration, Turkish sculpture was face of the limitations.In the beginning of the 1940?s, statue of art was newly understood among the artisticsociety and the members were sustain the classical mentality. On the other hand, thenew generation, which follow-up the improvements and events was growing. AliHadi Bara and Zühtü Müridoğlu were the most important members of thisgeneration. Rudolf Belling, who taught in Istanbul Fine Art Academy, wasemphasizing the importance of the classical statue education.Turgut Pura, who was the student of Belling, was born in 1922 Bursa. Whenhe was a child, he lost his father and moved to Ankara. Respectively, he graduatedthe Mimar Kemalettin Primary School, Kurtuluş Secondary School and Gazi HighSchool. Oh his childhood he observed his uncle Numan Pura who was a painter, andgave importance to painting. When he was in high-school he worked with EşrefÜren.When he was attending the high school he joined the sculpture courses whicharranged by Ankara Halkevi. In 1941 he won the first prize of sculpture branch at thecompetetion arranged the Ankara Halk Evi. Between 1942 and 1943 he attended thesculpture Department of the State Fine Arts Academy. While he was studying heworked as a private teacher at high school to support himself. Because of his illness,he interrupted his education for a while. He graduated the Academy in 1948 with finedegree. After the big fire of Academy, from 1948 to 51, he worked as a volunteer torepairing the art work which damaged by the fire. Because of the teaching staffproblem of the Academy, he did not work as a teacher in Istanbul and moved toIzmir.vUntil 1963 he did not work with any official assignments and he worked as afisherman. In tgis period, he rent a studio and worked here, but it did not fulfill hisexpectations. In 1963 he assigned as a director of Painting and Sculpture Museum ofIzmir. As a result the encouragement of Belling, he studied on bust and figure. In1960s when he lived in zmir, he interested in abstract art and related works.In 1969 he opened first integrated exhibition in Painting and SculptureMuseum of Ankara. After that, he opened second exhibition in Turkish AmericanAssociation of Izmir in 1972. The second was including only sculptures. Thirdexhibition was opened in Painting and sculpture of zmir. Turgut Pura, was died in1979 during the last exhibition of his still life works which he introduced as to be hisflowers.In the collections of State Painting and sculpture Museums , ministries fewbanks, American and Belgium galleries. Pura was worked also on big statues such asFirst Bullet Monument of Izmir.In his abstract works, he practiced new plastic rhythms and textureexperience. He assisted his natural and colorful genre by material variation. Heutilized the reflection characteristic of the shiny surface and practiced the volume-dimension experience. In 1970s, he worked on non-figurative genre and metal-works. Since the 1960s, he carried on individual works and being curator together.He suffered health problem for a long time. Pura was also interested in painting,especially peysage and still life.In State Painting and Sculpture Museum of Izmir, the system which foundedby Pura is in progress today. Exhibition organizations, sculpture and ceramic coursesare in progress. Furthermore, the Foundation of Turgut Pura is also organizingcourses and cultural activities.
Collections