Avrupa Birliği müzakere sürecine sivil toplum kuruluşlarının bakışı
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
Sivil toplum eski çağlardan günümüze kadar çeşitli aşamalardan geçerek gündemden düşmeyen ve tartışmaya açık bir kavram olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu kavram, Avrupa ülkelerinde siyasal ve sosyal gelişmelere paralel olarak değişik şekillerde ilerleme sağlayarak kendisini göstermiştir. Avrupa'daki demokratikleşme süreci ile birlikte topluma yönelik gelişmeler Türkiye'ye de yansımış, bunun sonucunda da sivil toplum kavramı ülkenin gündeminde önemli bir yer edinmiştir.Türkiye'de Osmanlı Devleti'nden gelen güçlü merkeziyetçi yapının etkisi sivil toplum alanını daraltsa da 1946 yılından itibaren çok partili yaşama geçiş ile sivil toplum unsurları hayat kazanmıştır. Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) ilişkilerinin 1959 yılında Türkiye'nin Avrupa Ekonomik Topluluğu'na katılım başvurusu ile başlamasıyla sivil toplum ülke gündeminde önemli bir yere taşınmıştır. AB'nin katılım için ön koşul olarak sunduğu Kopenhag Kriterleri çerçevesinde sivil toplum Türkiye'nin gündemine yerleşmiştir.Türkiye'de sivil toplumun önem kazanmasıyla, sivil toplum çeşitli örgütlenme biçimleriyle toplumda belirginleşmeye başlamıştır. Türkiye'de bu sivil toplum kuruluşları dernekler, vakıflar, sendikalar, meslek kuruluşları ve yurttaş girişimleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu örgütlenmeler, AB ile müzakere sürecinde etkin rol oynamaktadırlar.Bu çalışmada, STK olarak faaliyet gösteren bu örgütlenmelerin AB'ye katılım sürecindeki rolleri irdelenecek ve sivil toplumun bu süreçteki rolü değerlendirilecektir. Civil society dates back to ancient times and confronts us a conscept open to discussion and never out-of-the agenda of all times. This concept have been established by different progresses in parallel to political and social developments in european countries. Societal developments have been reflected on Turkey by the process of democratization in Europe, hence, concept of civil society gained an important place in the country?s agenda.Despite legacy of Ottoman State?s strong central organization narrowens civil society field, civil society components gained placed in the country?s public agenda by transition to multi-party system in Turkey after 1946. Civil society gained importance again in the agenda of country by beginning of the relationship between Turkey and EU with the application of Turkey for the European Economy Community (EEC) in 1959. Civil society has placed itself in the agenda of Turkey through the framework of Kopenhagen Criteria, which was set by EU as a prerequisite for joining.After civil society became important in Turkey, civil society ingredients started to become clear by different reorganization types. We face civil society in Turkey as association, labor unions, labor organizations, citizenship initaitives and foundations. These organizations play an effective role in EU negotiations.This study investigates roles played by different organization at civil society in the process of accession to EU and role of civil society in this process will be evaluated.
Collections