İlkokul öğrencilerinde ruhsal uyumun değerlendirilmesi
- Global styles
- Apa
- Bibtex
- Chicago Fullnote
- Help
Abstract
V. BOLUM ÖZET Sivas il merkezinde 1991 Ocak ayında yapılan araştırmada düşük, orta ve yüksek sosyoekonomik düzeylerden 25240 ilkokul ve ilköğretim okulu öğrencisi çalışmanın evre nini oluşturdu. Kümülatif tesadüfi yöntemle seçilen düşük sosyoekonomik düzeyden 5, orta sosyoekonomik düzeyden 3 ve yüksek sosyoekonomik düzeyden 1 ilkokula gidilerek 1382 deneğin anne ve öğretmenlerine Bilgi Formu ve Ruhsal Uyum Ölçeği uygulandı. Anne ve öğretmen değerlendirmelerinin sonuçları birlikte verildi; ancak uyumsuzluk, nevrotik bozukluklar, davranış sorunları, tırnak yeme, parmak emme, kaka kaçırma ve yatağa işemenin yaygınlığı ve çeşitli sosyodemografik değişkenlerle ilişkisinde anne değerlendirmeleri esas alındı. Kekemelik ve tik belirtilerinde, anne ve öğretmenlerin ortak olarak belirttikleri çocuk sayısı yaygınlık oranı olarak esas alındı. Okul başarı durumunda ise öğretmen değerlendir meleri esas alındı. Uyumsuzluk yaygınlığı tüm deneklerde % 35.0; erkeklerde % 35.9, kızlarda % 34.1 olarak bulundu. Uyumsuzluk sosyoekonomik düzeyi düşük okullardaki; annelerinde ruhsal veya bedensel hastalık olan; babaları hasta olan; aile durumu açısından anne-babası ayrı yaşayan, anne-babası boşanmış olan, anne-babasından biri ölü olan ve başkası tarafından bakılan; son bir ayda ailesinde bir hasta bulunan deneklerde anlamlı düzeyde yüksek bulundu. Uyumsuzluk 7 yaş grubundaki, sosyoekonomik düzeyi yüksek okullardaki deneklerde anlamlı düzeyde düşük bulundu.71 Davranış sorunları erkeklerde kızlara oranla daha yüksek bulundu. Nevrotik bozukluğun kızlarda, erkeklere göre yüksek oluşu istatistiksel yönden anlamlı bulundu. Kekemelik yaygınlığı % 2.8 olarak bulundu. Tik yaygınlığı % 1 olarak bulundu. Tırnak yeme yaygınlığı % 8 olarak bulundu. Parmak emme yaygınlığı % 3.8 olarak bulundu. Kaka kaçırma yaygınlığı % 2.1 olarak bulundu. Yatağa işeme yaygınlığı % 5.5 olarak bulundu. Okul başarısızlığı % 38.6 olarak bulundu. Çocuğun olumlu özellikleri yönünden öğretmenler bireysel olumlu özellikleri, anneler ise aile içi tutumlarla ilgili olumlu özellikleri daha yüksek oranda bildirmişlerdir. Akademik durumla ilgili olumlu özellikleri öğretmenler daha yüksek oranda bildirmişlerdir. Çocuğun kaygılandıran sorunları yönünden öğretmen ler kişilik özellikleriyle ilgili sorunları, anneler ise bedensel sorunları daha yüksek oranda bildirmişlerdir. Aile ile ilgili kaygıları anneler, akademik durumla ilgili kaygı ları ise öğretmenler daha yüksek oranda bildirmişlerdir.
Collections