Preeklampsi ve intrauterin gelişme geriliğinde maternal serum çinko düzeyleri

Abstract

ö Z B T 1Ö90 yılı içinde Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniğine başvuran toplam 120 hastada serum çinko düzeyleri çalışıldı. Toplam 4 çalışma grubu oluşturuldu. Gebe olmayan 20 sağlıklı kadın Grup A' yi, 60 sağlıklı gebe kadın Grup B'yi oluşturdu. Her trimesterden 20 kadın çalışmaya alındı. Gebeliklerinin III, trimesterinde olup idiopatik IÜGG tanısı konulan 20 hasta Grup C'yi, yine gebeliklerinin III. trimesterinde olup preeklampsi tanısı konulanlar Grup D' yi oluşturdu. Her gruptaki ortalama serum çinko düzeyleri saptanıp karşılaştırıldığında Grup A ile Grup B arasındaki fark önemsiz, Grup B içindeki trimesterler kendi aralarında karşılaştırıldığında aralarındaki fark önemsiz, Grup B III. trimester ile Grup C arasındaki fark önemsiz, Grup B III. trimester ile Grup D arasındaki fark önemli bulundu. Tüm gruplar içinde kötü obstetrik öyküsü alanlar, sigara içenler ve demir preparatı kullananlar belirlenip serum çinko düzeyleri değerlendirildiğinde; kötü obstetrik öyküsü olanlarda37 serum çinko düzeyleri olmayanlara göre anlamlı olarak daha düşük, sigara içenlerde serum çinko düzeyleri içmeyenlere göre anlamlı olarak daha düşük, demir preparatı kullananlarda serum çinko düzeyleri kullanmayanlara göre anlamlı olarak daha düşük bulundu. Böylece preeklamptik hastalarla kötü obstetrik öyküsü olanlarda çinko düzeyinin düşük olması dikkati çekerken çinko düzeyindeki düğmenin gebelik ve doğum komplikasyonları ile birlikte olabileceği görüşü desteklenmiş oldu. çinkonun önemi bu çalışma ile tekrar vurgulanırken, sigara içenlerde ve demir preparatı kullananlarda çinko düzeyinin düşük olması gebelere sigara içmemelerinin önerilmesi ve gerekmedikçe demir preparatı verilmemesi gerektiğini de ortaya koydu.