Sinonazal varyasyonlar ve bilgisayarlı tomografi

Abstract

59 ÖZET Kronik sinonazal patolojilerle etmoid labirent arasındaki ilişki yıllar önce tanımlanmış olmasına rağmen, bu ilişkinin doğrulanması, CT'nin sinüs hastalıklarında kullanılmasıyla olmuştur. CT'nin koronal planda olması önemlidir. Bu pozisyonda lateral na sal duvarın dar alanlarının ve frontal reses ile etmoid infundibu- lum gibi osteomeatal kompleksi oluşturan anahtar bölgelerin fron tal plandaki boyutlarının en iyi yorumu yapılır. Koronal CT, yalnız iyi bir tanı yöntemi değil, cerrah için fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisinde bir haritadır. CT ile enfeksiyonların en sık orta meatus ve ön etmoid bölgede yerleştiği, bu bölgede anatomik yapılan daraltan, sinüslerin drenaj ve havalanmasını bozan varyasyonların sıklıkla yer aldığı Ve enfeksiyonlara yol açtığı gösterilmiştir. Varyasyonların iyi « bilinmesi ve tanınması, kronik sinonasal hastalarda gereksiz medikal ve cerrahi girişimleri önler. Varyasyonların kronik sinonasal hastalıklardaki rolü ve CT ile saptanmasının önemini vurgulamak için, 3 Eylül 1992 ile Ekim 1993 tarihleri arasında bu çalışma yapıldı. Kronik sinonasal hastalığı olan 150 hasta ile, başağrısı şikayetiyle gelen 25 kişilik kontrol grubunda Waters grafi ve koronal planda paranasal sinüs, CT çekildi. Hasta grubunda bütün varyasyonlar, kontrol grubuna göre daha yüksek oranlarda bulundu. Agger nasi, Haller hücresi,60 paradoks orta konka, aşın pnömatize etmoid bulla, unsinat bulla, kıvrımlı unsinat proçes, sekonder orta konka, konka bülloza ista tistiksel olarak anlamlı derecede (p<0.05), septum deviasyonu, tuberkulum septi, konka hipertrofisi ise istatistiksel olarak önem siz derecede yüksek bulundu (p>0.05). Her iki grupta da ön etmoid sinüsler, mukozal patoloji açısından en sık tutulan sinüs olmuştur. Maksiller sinüs ikinci sırada yer almıştır. Hasta grubunda üçüncü sırada frontal sinüs tutulmuştur. Osteomeatal komplekse drene olan bu sinüslerin daha sık tutulmaları osteomeatal kompleksin ve varyasyonların önemini göstermektedir. Bu yüzden kronik sinonasal patolojilerin tedavisi de, bu bölgeye yönelik fonksiyonel girişimlerle olmalıdır.